Samsun'da yaz yağmurları

Samsun'da yaşayanlar gibi beni de bir korkudur düşüncedir alıyor.
Bahar yağmurlarının geç kalmasıyla birlikte yaz yağmurları düşüyor aklıma, su daha toprağa düşmeden.
Canik sınırları içinde yapılan ve bir yıl önce açılan Alışveriş Merkezi'nin sular altında kalan görüntüsü gitmiyor aklımdan.
Alışveriş Merkezi'nin önünden geçerken sel sularına kapılarak can verenlerin de tabi...
Bu alışveriş merkezinin açılışı kutlanmış.
Haklarıdır, elbet kutlayacaklar.
4 Temmuz günü ölenleri anacaklar mı, merak ediyorum...
Aslında konu sadece o alışveriş merkezi değil elbet...
TOKİ binalarında 4 temmuz günü sel sularına kapılarak boğulan insanlar da var.
4 Temmuz Amerika Birleşik Devletleri için "kuruluş" yıl dönümü olabilir.
Ancak Samsun için "yıkılış" günüdür.
Samsun'un altyapısının iflasının kendisini hatırlattığı gündür...
Canik'te, Atakum'da yağmur sularının önüne setler çekilerek denize ulaşmasının engellenmesiyle oluşan sel yüzünden yaşanmış bir kara gündür...
Aradın bir yıla yakın zaman geçti...
Bir yıl dolmasına şunun şurasında kaç gün kaldı ki?
Sel sularında boğularak can veren insanların kanları halen can verdikleri yerde duruyor.
Ne oldu?
Açılan soruşturmaların sonuçları ne oldu?
İnsanların boğulmalarına yol açan idarelerin hiç mi suçu yoktu?
Sel kapanı diye yapılan ucubeyi gerçekleştirenlerin, derelerin üzerlerini bilinçsizce kapatıp sonra açanların hiç mi suçu yoktu?
Can verenlerin yakınları, Sivil Toplum Kuruluşlarının yetkilileri bıraktılar mı bu işin peşini...
Her zamanki gibi ölenler öldüğüyle mi kaldı?
Yaz yağmuru dedik nerelere geldik.
Neden?
Yaz geldi, bakarsınız yine yağmurlar yağar...
Yine sel sularında can verenler olur...
Geçtiğimiz yıl dört Temmuz'da olduğu gibi.
Daha önceki yıllar, şehrin ortasındaki köprülerin altında olduğu gibi...
Yine işin peşi bırakılır mı?
Aklıma şu soru geliyor ve cevabını veremiyorum bir türlü:
Samsun gerçekten iyi idare ediliyor mu?

SOSYAL MEDYA DEDİKLERİ
Sosyal medyanın ne kadar güçlü olduğunu dünya insanları biliyordu da, ülkem insanları son 15 gündür farkına vardı.
Gezi Parkı ile ilgili insanların birlikte hareket etmeleri herkesin aklını başına getiriverdi.
Sosyal medyanın hangi ölçüde başarılı olabileceği de artık Türkiye'de de tartışılır oldu.
Bu sosyal medyayı artık belediyeler de kullanmaya başladı.
İlkadım Belediye Başkanı Necaattin Demirtaş'ın bir fotoğrafını eklemişler...
Görünce şaşırdım Vallahi.
Sayın Başkan yanında yardımcılarını almış bir yeri incelemeye gidiyor.
Kendisini ise meclis üyesi bir arkadaşı karşılıyor.
Fotoğrafa bakınca çevresinde başka kimseyi göremedim.
Hayrete düştüm.
Oysa vatandaşın Sayın Demirtaş'ı sevdiğini bilenlerden birisiyim.
Kendisinin de vatandaşa karşı ne kadar alçak gönüllü yaklaştığını...
O zaman neden böyle fotoğraflar?
Sanırım sosyal medyayı yeni keşfedenler de var...

GÜNÜN FIKRASI
Adama sormuşlar:
-Kaç gün oruç tuttun?
-Hastalığım nedeniyle, ancak bir gün tutabildim!
Aynı soruyu, orada bulunan Temel'e sorunca, Temel hiç istifini bozmadan yanıt vermiş:
-Bu arkadaş penden bir gün fazla oruç dutmuş!

GÜNÜN SÖZÜ
Yanlışlıklar denizine gömüldüğü halde, umutla bekleyebilen insan ne talihlidir. Goethe

DUVAR YAZISI
Eskiden Toz Pembe Hayallerim Vardı, Tozu Gitti Pembesi Kaldı.