İçişleri Bakanlığı, 81 il valiliğine taksi denetimleri genelgesi gönderdi. Neden, çünkü taksicilerin müşterilerle girdikleri diyalogların artık kabak tadı vermeye başladı da ondan. İçişleri Bakanlığı Genelgesine göre, yolcuyu almamakta ısrar eden taksi şoförlerine “trafikten men” dâhil yasal işlem yapılacak.
Kimin müşteriye nasıl davrandığının belirlenebilmesi için de sivil polisler müşteri kılığında denetim yapacak. Şehirlerarası otobüslerdeki yolcu hüviyetindeki görevliler gibi taksilerde de benzeri yapılanmaya ve denetimlere gidiliyor.
Gidilecek de ne olacak, sanki taksiciler kısa mesafeye yolcu alacaklar mı? Gerçi Samsun’da taksiciler, yolcu taksiye bindikten sonra “nereye ağabey veya abla diye” soruyorlar ancak yakında İstanbul ve Ankara’daki gibi olursa şaşırmam. Bu konuda hep taksiciler suçlanıyor da taksicilere kazancınız yaktığınız akaryakıtı karşılıyor mu diye soran oluyor mu? Olmuyor, taksiciler Samsun’da daha ciddi çalışıyorlar. Müşterine bakın nasıl davranıyorlar:
Durağa gidiyorsunuz biniyorsunuz taksiye ilk iş olarak taksici saati ve ücretlendirme panosunu açıyor, takamlar gözünüzün önüne geliyor sonra da nereye gideceğinizi soruyor.
Benim sokağımdaki taksi durağından ne zaman bindiysem taksiye aynısını yaptılar ve parasını da ona göre aldılar. O nedenle Samsun’daki taksicilere işlerini doğru yaptıkları için teşekkür etmemiz gerekiyor. Darısı diğer büyükşehirlere…
SAYAÇ OKUMA BEDELİ
Bu beden nedir ve neden alınır vatandaştan, bir vatandaş olarak ben anlam veremiyorum. Pandemi nedeniyle gittikleri yazlıklarda veya kışlıklarında köylerinde kalanlar kente geldiklerinde faturalarla karşılaşıyorlar.
Elektrik ve su faturalarında garip bir kalem var: Sayaç okuma bedeli. Bu sayaçları kurumun görevlisi gelip okuyor faturada ise karşımıza “sayaç okuma bedeli” olarak çıkıyor bu kalem. Kısaca kurumun personeline yaptırdığı içi vatandaş olarak bizler ödüyoruz, peki bunu neden yapıyoruz? Paramız mı çok, bu iki kurum mu fazla açgözlü ve ellerini vatandaşın cebinden çıkarmıyorlar?
Bunun için yapılacak olan nedir? Vatandaşlar olarak bu kurumların önünde eylem mi yapacağız yoksa yargıya mı gideceğiz. Nasıl bir anlayıştır bu? Kurum vatandaştan alacağını alabilmek için personel görevlendiriyor ve bu personelim ücretini de vatandaştan alıyor.
Ben artık bu ücreti vermen istemiyorum. Bu aynen neye benziyor biliyor musunuz? Fırından ekmek alacaksınız, fırına gidiyorsunuz. Fırıncı size satacağı ekmeğe bir de fırın kirasından ve fırında harcadığı elektrik için de para istiyor, ne yaparsınız? Kaba kuvvet değil yanlış anlaşılmasın yargıya gitmez misiniz?
O zaman vatandaşlar olarak yapmamız gereken topluca yargıya gidip bu elektrik sayaç okuma ücretlerinin kaldırılması için dava açmak olmalı.
GÜNÜN SÖZÜ
Düşmanlarınızı kötülemeyin, onlar sizin eserinizdir. (William Hazlitt)