Samsun Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Rahmetli Muzaffer Önder, yaklaşın 20 yıl kadar önce, Samsun'da Doğupark'tan başlayarak Atakum sahilindeki Andan Menderes Bulvarı'na kadar uzanan sahil yolu projesindeki uygulamanın yanlış olduğuna değinerek, ''Deniz kendisinden alınanı, gün olur, mutlaka geri alır'' demişti.
Rahmetli Başkan, denizin doldurulmasıyla yapılan uygulamaları doğru bulmadığını anlatıyor ve günümüzde Atakum'un başına bela olan kıyı oyulmalarının, gelecekte Samsun'u da bekleyen bir tehlike olduğunu anlatmaya çalışıyordu.
Samsun'da, geçmişte Kemal Vehbi Gül’le başlayan ve sonrasında Yusuf Ziya Yılmaz'la devam eden belediye yöneticilerinde ''Ben yaparım olur'' anlayışı vardı.
Samsun'daki ''Ben yaparım olur'' anlayışı belediye başkanlarıyla da sınırlı değil üstelik.
Örnek, Yeni 19 Mayıs Stadyumunu, baca gazaları ve kömür depolarının yoğun olarak bulunduğu Tekkeköy sahilinde yaptırılması gibi.
Zehirli gazlar ve kömür tozları nedeniyle stadyumdaki deri koltuklarının rengi kırmızıdan siyaha döndü neredeyse.
Deri koltuğun rengini değiştiren hava, insan sağlığına ne yapmaz ki.
Bir başka örnek, yapay liman oluşturularak, Dereköy'e balıkçı barınağı yapılması gibi.
Ki;
Balıkçı barınağının kıyılarda yapacağı tahribat biliniyorken, Kurupelit'e marina inşa edilmesi gibi..
Bu türden önekleri çoğaltmak mümkün.
Bu türen yanlışlar nedeniyle Türkiye'nin ince kumla bezeli 40 kilometre dolayındaki güzelim sahili, kıyı oyulmaları nedeniyle perişan olmuş durumda.
Rahmetli Muzaffer Önder, Hukuk eğitiminin yanı sıra, İTÜ'nün Elektrik Elektronik Fakültesinden mezun olmuş bir elektrik mühendisiydi ama Rahmetli Başkan, 1977'de başlayan siyasi yaşamının öncesinde İller Bankasının efsane bölge müdürlerindendi.
Şehirciliği en iyi bilen uzmanlara yöneticilik yapması nedeniyle, günümüzde Atakum'un başına bela olan kıyı oyulmaların olacağını da öngörecek bilgi birikimine sahipti yani.
Ki;
Hukuk eğitimini de İller Bankasında çalışırken almıştı.
SAHİLİ KURTARACAK
FORMÜLÜ ARAMAK
Gazetenin dünkü manşeti dikkatinizden kaçmamış olmalı.
Manşetteki haber, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan'ın, ''Sahili Kurtaracak formül arıyoruz'' sözlerine dayandırılmış.
Başkan Halit Doğan'ın, Atakum'un başına bela olan kıyı oyulmalarına çare arıyor olması olumlu bir adım elbette.
Doğan, ''Bizimkiler sebep olmuş'' demeden, soruna çare aramaya Samsun için sevinebileceğimiz bir gelişme olmuş yani.
Keşke, ''Ben yaparım, ya da yaptım oldu'' anlayışının sebep olduğu bu zarar ve ziyanı hiç yaşamasaydık.
Olan oldu madem.
Zararın neresinden dönülürse dönülsün, o da bizim karımızdır.
Demem o ki;
Zararı önlemenin çaresi var.
Evlerinin önündeki sahilin yok olması için özellikle Çatalçam'da yaşayanlara, kendilerini teselli etmekten başka bir şey söyleyemem elbette ama en azından kıyının tahribatı önlenebilir bir durumdur.
Yeter ki bilim insanlarının dedikleri dikkate alınsın.
Hatırladığım kadarıyla İMO Samsun Şubesi tarafından bu konuda bir çalışma yapılmış, bilim insanları Samsun'a getirilerek, kıyı oyulmalarının nasıl önlenebileceğine dair bir rapor da hazırlanmıştı.
Başkan Halit Doğan’ın, konularında uzman olan yetkilileri dinlemesiyle bilinen bir siyasetçi olduğuna inanılıyor.
Başkan, ''Formül arıyoruz'' demiş ya.
Formülün kaynağı bilimdir.
Bilimin dediklerine kulak verilmesi halinde kıyı oyulmalarını gibi bir soruna da çözüm bulunabilir pekala