Küçük kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Bu hava içinde yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir not yazdı, yolladı.
Arkadaşı bu teşekkürden o kadar keyiflendi ki, her öğlen yemek yediği lokantada garson kıza yüklü bir bahşiş bıraktı. Garson kız ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu. Aksam eve giderken, kazandığı paranın bir parçasını her zaman köşe başında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı.
Fakir adam öyle ama öyle minnettar oldu ki. İki gündür boğazından aşağı lokma geçmemişti. Karnını ilk defa doyurduktan sonra, bir apartman bodrumundaki tek odasının yolunu ıslık çalarak tuttu. Öyle neşeliydi ki, bir saçak altında titreyen köpek yavrusunu görünce, kucağına alıverdi.
Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sıcak odada sabaha kadar koşuşturdu. Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sardı. Bir yangın başlıyordu. Dumanı koklayan köpek öyle bir havlamaya başladı ki, önce fakir adam uyandı, sonra bütün apartman halkı. Anneler, babalar dumandan boğulmak üzere olan yavrularını kucaklayıp, ölümden kurtardılar. Bütün bunların hepsi, beş kuruşluk bile maliyeti olmayan bir tebessümün sonucuydu.
Böyle bir küçük hikâyeyi anlattıktan sonra soralım: Samsun’da insanlar ne zaman gülecek?
Son zamanlarda sokakta gezerken, pazara gidip dönen insanları görünce yüzlerindeki iadelere bakıyorum, yüzler hep asık, insanlar adeta burunlarından soluyorlar. Bu ruh halinden anlaşıldığına göre insanlar kendileriyle bile barışık değiller. Samsun’un her tarafını yıkan ve yıkacağını da söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir ile karşılaştıklarında ne zaman gülecekler?
Büyükşehir Belediye Başkanı Demir’i sokakta göreniniz var mı, sırça köşküne oturmuş kara kara düşünüyor mu yoksa. Samsun halkıyla barışık değil mi? O zaman Samsunla ve Samsun halkıyla barışık olmasını nasıl bekleyebiliriz ki?
Ben, her konuda yıkmayı hedefleyen bir başkan ile barışık olabilirmiyim diye kendime sorunca “evet” diyemiyorum. Kime soruyorsam, Başkanı sokakta göremediklerini, görenler de gülümsemediğini ifade ediyorlar. Başkan’ın acaba bir derdi mi var, o nedenle mi vatandaşın arasına katılmıyor, yoksa verdiği sözleri tutamayacağını anlayınca vatandaşın yüzüne bakmaya hali mi yok?
Bir haber de Halk Gazetesi’ndeydi. Büyükşehir Belediyesi'ni denetleyen Sayıştay müfettişler bir raporu var. Raporda Belediyede yapılan birçok hatalı iş maddeler halinde sıralanmış. Yani Belediye kısaca hatalı işler yapmış, paralar boşa harcanmış. Bu paralar kimin paraları, tabi ki halkın paraları Samsunlunun paraları. O zaman halkın paralarını boşa harcayan insan veya insanlar suçlu değiller mi? Suçluysalar cezalarını çekmeliler. Benim partimin iktidarı var diye düşünebilirler, ancak iktidarlar gidicidirler ve bu da yakındır. O zaman ne olacak? Yargı önünde hesap zamanı gelince ne olacak?
GÜNÜN SÖZÜ
Düşen bir çığda hiç bir kar tanesi kendisini olup bitenden sorumlu tutmaz.