Samsun'da Meraların Kara Bahtı

35 yıl kadar önceydi, Taflan'la Dereköy arasındaki Erenköy'ün merasına el konulmuştu.

Bir takım kurumlar tarafından Erenköy'ün merasına kamp yerleri kurmuşlardı.

Milli Eğitim Müdürlüğü, Maliye ve PTT'nin kamp alanları daha sonra satılmıştı. Maliye'nin kampı üzerinde henüz bir yapılaşma olmadı ama PTT ve Milli Eğitim Müdürlüğünün kamp yerlerine lüks konutlar yaptırılmıştı.

Sağlık Müdürlüğünün kampı da vardı mera alanı üzerinde.

O kamp alanı Gençlik Kampı olarak kullanılıyor bir süredir ve Türkiye'nin birçok bölgesinden getirilen gençler, yaz ayları boyunca kamp yapıyorlar.

Erenköy merası, rızaları olmadığı halde köylülerden alınan ilk meraydı.

Ki;

Köylüler isyan etmiş, kararı mahkemeye bile taşımışlardı ve ben de o sıralar çalıştığım Güneş Gazetesinde bu durumu haber yapmıştım.

Samsun'da el konulan kara bahtlı meralarının ikincisi, benim de doğup büyüdüğüm ve üzerinde koyun-kuzu ve sarı ineğimizi otlattığım Aşağıçinik Merası oldu.

Samsun'da başka alan kalmamış gibi Lojistik Köyü, gelip köyümün merasına kondurdular.

Meramız, planlanan lojistik köye yetmedi.

Ki;

Meranın o proje için yetmeyeceği belliydi.

Hani nasıl söylenir:

Projeye yetmeyeceği bilindiği halde kasten ve taammüden meramıza el konulmuştu.

Mera, proje için yeterli olmayınca da çevredeki tarlalara el konulma gereği doğmuştu.

Bunu yapabilmek içinde köyümün tarlaları imara açıldı iyi mi?

Bu ülkedeki en verimli tarım alanlarından biridir Aşağıçinik Ovası.

Lojistik Köy, Samsun için gerekli bir projedir.

Amenna.

Ve fakat.

Proje için bu şehirde başka bir yer bulamadılar.

Üstelik beş farklı yer önerilmişken yapıldı bu şehre, bu ihanet.

Her iki meranın talan edilmesi beter bir durumdu elbette.

Ve fakat.

Canik'teki Sarıbıyık Köyü sınırları içinde bulunan meranın ranta kurban edilmek için imara açıldığına dair haberi gazetede okuduğumda ''Yok artık'' demiştim.

7 köy yaralanıyormuş Sarıbıyık'ın merasından.

7 Köyün hayvanları o meradan besleniyormuş.

Bir taraftan ''Hayvancılık bitti'' diye dert yanıyoruz.

Bir taraftan hayvanların besleneceği meraları tarumar ediyoruz.

Ne yaman çelişki..!.

Mera değil belki ama bu ülke 'Mikro Klima' iklime sahip bir veya iki alandan biri olan Kürtün Vadisini de imara açıyoruz biliyorsunuz.

Deveci Armudunun yetiştiği topraklar olarak bilinir Kürtün Vadisi ama Allah vergisi o topraklarda 50 tür farklı meyve yetiştirildiğini biliyor muydunuz?

Cumartesi günü İstasyon Pazarındaki tezgahlarda Deveci Armudu 15 liradan satılıyordu.

Suludur ve aynı zamanda lezzetli bir meyvedir Deveci Armudu.

Bu topraklarda yetişmiş özel bir meyve çeşididir.

20 bin nüfuslu bir yerleşim alanı kurulacakmış.

Bunu önceden haber almış eski bir AK Parti yöneticisi iş insanı, köylülerden 326 dönüm tarla satın almış.

Nasıl olmuşsa olmuş, olmuş.

326 dönüm arazi tarla vasfından çıkıvermiş.

''Bak Allah'ın işine''