Samsun'da Marka Yaratmak

Yazarlar // 15 Eylül 2023 Cuma 23:53

Ragıp GÖKER

Bu köşede yazılanları takip edenler, Samsun'un marka yaratma sorunu yaşadığına dair iddiamı sıklıkla dile getirdiğimi hatırlayacaklardır.

Bunu da Samsun'dan, raflarda ülke genelinde tanınırlılığı olan bir ürün çıkarılamamasına dayandırıyordum.

Sanayimizde de köklü firmalarımız var oysa.

Ve bunlar arasında sektörleri içinde bilinirliliği olan firmalar da çıkarmışız.

Mesela Bayer'le işbirliği yaparak, Alman devi bu firmanın geliştirdiği vulkollandan mamul ürünleriyle özellikle otomotiv sektörü için ürettiği süspansiyon araçlarıyla FKK, sektör bazında tanınan önemli bir firmamızdır.

Geniş halk kitleleri tarafından bilinmez ama sektöründe tanınırlılığı ve bilinirliliği olan bir markadır aslında.

Tayyip ve Ahmet Altuncu kardeşlerin ülke sanayine sundukları FKK Güney Oto lastik ve Takoz Sanayi AŞ, firmanın üçüncü kuşak temsilcileriyle önemli bir değişimi yaşıyor şu sırlar.

Daha önce de yazdığım için firmanın geliştirdiği ürün çeşitliliğine fazla girmeyeceğim ama firma gerek süspansiyon araçlarını ve gerekse öteden beri üretimini sürdürdüğü kimi ürünleri de üretmeye devam ediyor ama FKK, maden sektörü için gerekli olan değirmen astarlarını üretmek için önemli yatırımlar yaptı.

FKK, bu atılımıyla ülke genelinde sektörünün lideri olma yolunda önemli bir adım attı ama Ufuk Altuncu yönetimindeki firma, sektörün dünya gelelinde de lideri olma yolunda hedefine doğru hızlı adımlarla koşuyor.

FKK'nın bünyesinden doğan SAMPA da kamyon gurupları için ürettiği süspansiyon araçlarını dünyanın dört bir yanına satmayı başarıyor.

Samsun, cerrahi alet üretiminin ülkemizdeki merkezi konumundadır.

Sektörün öncüsü, Bahadır kardeşlerin kurduğu Bahadır Tıbbi Aletler firmasıydı.

Bahadır, ilk yıllarda sektörde tekeldi bir anlamda, şimdi sayıları kırkı aşan irili ufaklı tıbbi cihaz üreticisi var Samsun'da.

Misal, Mehmet Aygün'ün firması Aygün Cerrahi aletler firması, boynuz kulağı geçermiş misali Bahadır'da yetişmiş olmasına rağmen, sektörde Bahadır kadar başarılı olmuş bir firmamızdır.

Mehmet Aygün, firmasının dünya çapında bilinirliliğini sağlamak için olağanüstü çaba harcıyor. Dünyanın dört bir köşesinde sektörünü ilgilendiren fuarlara katılıyor ki, bir ara kendisini Avrupa kıtasında görüyorken, sonraki günlerde bir bakıyorsun Asya'da, bir bakıyorsun Amerika'da.

Cerrahi alet üretim sektörüyle ilgili bölümü bu kadar kısa kesmeyeceğim elbette.

Bu haksızlığı ne kendime, ne de sektörün temsilcilerine yaparım.

Cerrahi alet üretiminin 20 milyar dolarlık bir hamca sahip olduğu iddia edilir ki; bunun için ilk etapta Samsun’a 5 milyar doların gelmesi hiçten bir değildir.

Bunun olabilmesi içinde MEDİCLUST kurularak önemli bir adım atılmıştı ama Samsun’da zenginlik yaratacak kadar bilgi ve birikime sahip iş insanları olmasına rağmen, bu şehrin bir o kadar da kifayetsiz yöneticileri de var ne yazık ki.

Cerrahi alet üretim sektörünü, bugünkü halinden 10 kat ileriye götürebilecek MEDİCLUST, önüne konulan bir engelle, henüz doğum aşamasındayken öldürüldü maalesef.

Marka yaratmak kolay iş değil oysa.

Ki;

Rahmetli Fahrettin Abi'nin, Ulusoy Un'u ülke genelinde bilinen bir marka yapabilmek için yaptığı olağanüstü yatırımların yanı sıra, bu alanda sarf ettiği emeğin ne anlama gedşiğini anlayabilseydi yöneticilerimiz, MEDİCLUST’ da yaşatılabilirdi belki.

Fahrettin Abi, cennetine yolculuğundan önce, oğlu Günhan Ulusoy tarafından, Ulusoy Un'u zirveye taşındığı günleri gördü çok şükür.

Ulusoy Un, benim ‘’Samsun marka kabızlığı yaşıyor’’ şeklinde dillendirdiğim iddianın aksine, günümüz Türkiye'sinde bilinirliliği bakımından raflardaki yerini almış bir Samsun markasıdır şimdi.

Darısı Mustafa Başaran'ın Otat'ının başına artık.

Ve fakat.

Mustafa Başaran'ın öncelikle, ''marka olacağım'' demekle, marka olunamayacağını bilmesi gerektiği gerçeğinin altını çizmek isterim.

Bunun için emek ve sabır gerektiğini söylememe sanırım gerek yoktur.

Canik 55, silah sanayi içinde dünya ölçeğinde bilinen bir başka markamız olmuştur.

Reeder, reklamları dönüyor şu sıralar televizyonlarda.

Kurucuları ve yöneticileri kimdir bilmiyorum ama bu arkadaşlar, Reeder’ın ülke geneline bilinen bir Samsun markası olarak önemli bir yatırıma imza atmışlar.

Reklam filmlerinde Reeder'in, kadın emeği ile Tekel depolarından doğan bir ürün vurgusu da zihinlere vurulmuş ve iz bırakacak bir anekdot olmuş.

Kutlarım kendilerini.

Ve fakat.

Samsun'da en yaygın iş kolu olarak bilinen mobilya sektöründe hala bir Samsun markası yaratılamamış olma durumunu da anlamakta zorlanıyorum.

Bir gün o da olur inşallah ne diyeyim başka.