Samsun’un geneline bakılacak olursa göç almadığını düşünebiliriz ancak, Büyükşehir sınırları yani merkezde nüfusun artmakta olduğu da bir gerçektir.
Bu tabloya göre göç hareketi iki türlü gerçekleşiyor. İlçeler göç veriyor. Bu göçün büyük bir kısmı şehir merkezine doğru oluyor.
Özellikle Atakum’ un yoğun olarak göç alan bir merkez olduğunu biliyoruz.
Bütün bunlara bakarak Samsun’da nüfus artmasa bile göç hareketinin varlığı da inkâr edilemez bir durum olarak ortada duruyor.
Hal böyleyken bu nüfusu besleyecek ekonomik yapıya bir göz atmamız gerekirse, bu durum biraz canımızı sıkacak gibi görünüyor.
Samsun’da istihdamın büyük bir bölümünü kamu kuruluşları karşılıyordu.
Yani.
Karayolları.
Tekel, Azot ve Bakır
Bu örnekleri çoğaltabiliriz.
Karayollarının son yıllarda yeni işçi aldığına şahitlik edeniniz var mı.
Ya Tekel’de son bikaç yıl içinde işe gireni biliyor musunuz.
Azot ve Bakır’ dan dan hiç söz etmeyeyim isterseniz.
Canınız fena halde sıkılabilir çünkü.
Samsun halkı için bu kuruluşların tümü iş umuduydu.
Halkına iş ve aş bulmak devletin temel görevidir.
Sosyal devlet olmanın olmazsa olmaz koşullarından birisi halkını beslemektir zira.
Geçenlerde bir dostumdan öğrendim. Samsun’da işsizlik artıyormuş.
Öyle yüzde iki veya üç gibi değil.
Bikaç yıl önce yüzde 17 olan işsizlik oranı, bu yıl itibariyle yüzde 34’e yükselmiş.
Çok ciddi bir atış bu.
Tam alarm düzeyi yani.
Bu bilgi öyle kahvehane köşesinde de alınmış değil üstelik. Bunu bana söyleyen kişi etkili ve yetkili birisidir.
Söyledikleri yabana atılı cinsten değil bu bakımdan.
Kara kara bu sorunun nasıl çözülebilirliği için kafa yoruluyor şu sıralar.
‘’Samsun uçuyor, kaçıyor’’ diyen dostlara ithaf olunur.