Samsun’da Basının İki Sorunu Vali Ve Büyükşehir Belediye Başkanıdır

1960 ihtilalinden sonra bir anayasa yapıldı Türkiye’de.
Adına da 1961 Anayasası denildi.
Bu Anayasada gazeteciler lehine yer alan hükümlerden sonra “Çalışan Gazeteciler Bayramı” olarak anılmaya başlandı 10 Ocak.
Sonrasında 12 Mart 1971 askeri darbesi yaşandı ve 1961 Anayasası’nda gazetecilerin haklarından geri gidildi.
O nedenle bayram da kalktı ve adı “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak kutlanmaya başlandı.
İşte böyle bir günün kutlanması nedeniyle Canik Belediyesi tarafından bir etkinlik düzenlendi geçtiğimiz Cuma günü.
Samsun basını ve sorunlar tartışılacaktı.
Organizasyon gayet güzeldi.
Dolmuştan indikten sonra uzun süre yürüyerek gittim toplantının yapılacağı salona.
İlgililerin bir servis koymadıklarına üzülmedim bizzat sevindim.
Çünkü Stat Kavşağından salona gidene kadar yolda yağmur sularının nasıl aktığını, nasıl gölcükler oluştuğunu, geçen araçların insanların üzerlerine bu suları nasıl sıçrattıklarını gördüm.
Eğer bu etkinlik olmasaydı oraya gitmeyecek ve Büyükşehir Belediyesi’nin Samsun’a hangi ölçüde hizmet verdiğini(!) görmeyecektim.
Canik Kültür Merkezi’nde sabah oturumlarında sorunlar tartışıldı.
Öğleden sonra ise panel vardı.
Bu bölüme hiç değinmek bile istemiyorum.
Suçlu da aramıyorum.
Eğer varsa suç ve suçlular bu ildeki gazetecilerindir tamamıdır.
Çünkü bu ildeki gazeteciler kendi illerindeki gazetecilik sorunlarını kendileri tartışamıyorsa panelinde bile konuşturulmuyorlar başka bir yerlerden konuşmacı getirilmesine göz yumuyorsa ve de alkışlıyorsa, zaten iş bitmiş demektir.
Canik yüz bini aşmış nüfusuyla büyük bir ilçedir.
Bu ilçenin Başkanı Osman Genç’in önderliğinde düzenlenen bir etkinliğe Bu ilin Büyükşehir Belediye Başkanı ve Valisi katılmıyorsa ve de ben bunu yazmıyorsam ayıp ediyorum demektir.
Samsun’da böyle bir toplantı yapılacak son zamanlarda birbirlerinin yanından ne hikmetse hiç ayrılmayan bu ikili buraya gelmeyecekse bu kez ayıbı bu ikili yapmış demektir.
Yapılan bütün oturumlarda ve panelde asıl konuşulması gereken konu işte buydu bana göre.
Çünkü Samsun Basınının gerçek sorunu bu ikili yani Vali ve Büyükşehir Belediye Başkanıdır.
Samsun’un neden yıllar içinde, ekonomik, siyasi ve kültürel olarak bırakın bulunduğu yeni korumayı, geri gitmesinin asıl nedeni, siyasi iktidarların “Yandaş” saplantısından kurtulamayarak ili ileriye götürecek yatırımları düşünmeyen, havanda su döven sözde yöneticileridir.
Ben dahil bu ilde gazetecilik yapan arkadaşlar, yazanlar, çizenler, nedenleri araştırmadıkça hep “Aman Kırmayalım” mantığıyla, mantıksızca hareket ettiğimiz sürece işte böyle birileri getirilecek panellere ve konuşturulacak, Türkiye Samsun’u yine iyi tarafıyla değil kötü tarafıyla anacaktır.
Bugün Çalışan Gazeteciler günü.
Tutuklu gazetecileri günden güne arttığı Türkiye’de böyle bir gün mü kutlanırmış.
Ben kutlamıyorum.
Gazeteciler günü nedeniyle yapılan panellere gelmeyerek yaptıkları açıklamalarla bunu kutlayanları da kınıyorum.

ACI BİR ÖRNEK
Yaşar Doğu’nun ölümünün 55. Yılı etkinliklerle kutlanacaktı.
Yine kutlanacak ancak etkinlikler ileri bir tarihte düzenlenecek.
Neden?
Gelin bu nedeni Samsun Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Basın ve Halkla İlişkiler Birimi’nin elektronik postasından öğrenelim.
Bu birim ve bu birimde çalışanların sanırım konuyla uzaktan yakından ilişkileri yaktur ve kendilerine söyleneni yapmışlardır.
Elektronik Postada aynen şunlar yazmaktadır:
“AK Parti Genel Başkan Yardımcımız ve Samsun milletvekilimiz Sayın Çiğdem KARAASLAN'IN Dedesi Abdulkerim ATAN  vefat etmiştir. Merhumun cenazesi 08.01.2016 Cuma Günü Alaçam Şadibey Camii'inde cuma namazına müteakiben kılınacak cenaze namazı sonrası Gökçeboğaz mah. Mezarlığında defnedilecektir.

Bu nedenle yarın yapılması planlanan Yaşar Doğu'nun ölümünün 55. yılı anma etkinliği ileri bir tarihe ertelenmiştir.

Samsun Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü

Basın ve Halkla İlişkiler Birimi.”
Çiğdem Karaalsan ve yakınlarına sabır, Hak yoluna yürüyen Abdulkerim Atan’a Allah’tan Rahmet diliyorum.
Dünya’yı omuzlayan Türkiye’nin adını ve bayrağını yıllarca alkışlatan Yaşar Doğu’ya reva görülmeli miydi bu durum?

GÜNÜN SÖZÜ
Düşünür; yeniden düşünen ve şimdiye kadar üzerinde düşünülmüş şeylerin asla yeterince düşünülmemiş olduğu kanısına varan kimsedir. Paul Valery