Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni A. Yener Cabbar'ın Samsun Valisi Orhan Tavlı ile görüşmesine dair N.Alper Cabbar'ın dün yayınlanan haberini okumuşunuzdur.
Vali, Samsun'da vatandaşı rahatsız eden huzur ve güven ortamının sağlanmasını önemsediklerini söylemiş.
Vali'nin görüşme sırasındaki açıklamasına böyle bir cümle ile başlamasını bir Samsunlu olarak önemsiyorum.
Ki;
Umut vakfının hazırladığı Türkiye'nin şiddet haritasında, Samsun'un ölümle sonuçlanan ateşli silahların kullanıldığı şiddet olaylarında ülkenin ilk sırlarında yer almasından endişe duyan ve bu sonuca üzülen Samsun hemşerilerinden biri olarak, huzur ve güven ortamının sağlanması konusunda Vali açıklamasını önemserim elbette.
Samsun, şiddet olaylarının yanı sıra, uyuşturucu ile de başı belada olan şehirlerden biri olduğu biliniyor.
Bu köşede 31 Aralık günü yayınlanan ''Samsun kötülükte yarışır olmuş'' başlığıyla yayınlanan yazımda, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı tarafından her yıl bir rapor yayınlanan bir raporda, atık sudan alınan numunelere göre, Samsun'un 'metanfetamin' olarak bilinen sentetik uyuşturucu kullanım oranında ülke genelinde 4. sırada yer aldığına dair bir verinin paylaşıldığını hatırlayanlar olacaktır.
Gençlerimizi kötülüklerden korumalıyız.
Uyuşturucu da kötülüklerden biridir.
Samsun Polisi, uyuşturucuyla mücadelesini sürdürüyor elbette.
Samsun Valisi Orhan Tavlı'nın, huzur ve güvenin sağlanması konusunda söylediklerini, uyuşturucuyla mücadelede özellikle torbacıların şehrimin sokaklarından temizlenmesi adına dile getirilmiş bir kararlılık ifadesi olarak kabul emek isterim.
Umarım bu beklentide hayal kırıklığına uğramam.
BÖLGE ŞEHİRLERİYLE YARIŞMAK
Vali Orhan Tavlı'nın, Yener Cabbar'la görüşmesinde, Samsun'un OSB'lerindeki yatırımlarla, bir çekim merkezi olma iddiası da önemsenecek özelliktedir.
Alper Cabbar'ın haberleştirdiği görüşmeye dair notlarda, Vali Orhan Tavlı'nın açıklamalarını hatırlamakta fayda görüyorum.
Şöyle ki:
"Bu kent OSB'leriyle, lojistik imkanlarıyla ve beklenen büyük yatırımlarının gerçekleşmesiyle bir sanayi kenti, doğal güzellikleriyle turizm için konaklanan bir yaşam alanı, sağlık sektörleriyle sağlık merkezi planlarımız var. Hepsi adım adım inşa ediliyor. Bunlar yapılırken de sağlam bir altyapıyla oluşuyor. Samsun Karadeniz'in lider kenti konumunda. Çevre illerin ihtiyaçlarına da yanıt verecek nitelikte. Büyük çıkışını yapıp tam bir çekim merkezi olması an meselesi. Toplumun beklediği büyük yatırımlar beraberinde tümden gelişimi de beraberinde getirecek. Bu yönde siyasilerimiz ve kurumlarımız ortak hedefe kilitlendi."
Samsun'u bir çekim merkezi olarak bölgenin lider kenti olarak görme iddiasını önemsemekle birlikte Vali Bey ile bu noktada ayrıştığımızı söylemek isterim.
Dünya gazetesinde, Bölge Koordinatörü olarak çalışırken Akçakoca'dan Sarp sınır kapısına kadar olan sorumluluk bölgemde gördüklerime dayanarak söylemek isterim ki; bölgede ekonomik olarak Samsun'la yarışabilecek bir şehir yok.
Samsun, coğrafi konumunun sağladığı avantaj nedeniyle hava deniz ve demiryolu ulaşımı bakımından da bölge illerine göre çok daha şanslı bir şehir.
Bu avantajları nedeniyle bölgedeki hiç bir şehir Samsun'la yarışamaz.
Samsun hedefini, bölge şehirleriyle ölçmek yerine daha yükseğe koymalıdır diye düşünüyorum.
Ki;
Zamanın önemli kamu kuruluşlarından biri olan Devlet Planlama teşkilatı (DPT) tarafından, 1968-1972 yılları için hazırlanan ikinci beş yıllık kalkınma planlarında İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropol şehirlerden biri olarak öngörüldüğü ve bu konuda bir çalışma başlatılacağı ifade edildiğini bir kere daha hatırlatmak isterim.
Samsun DPT'nin planlarında önerdiği gibi hiç bir vakit 'metropol' bir kent olamadı.
Neden? sorusunun cevabı da sanırım, Vali Orhan Tavlı'nın da işaret ettiği üzere Samsun'da siyasetçilerin ve yöneticilerin, Samsun'u bölge şehirleriyle ölçme yanlışında gizlidir diye düşünüyorum.
Sanayileşme hamlesini, Samsun'dan çok sonra başlatan Gaziantep aldı başını gitti.
Keza Kocaeli, Sakarya, Konya, Kayseri, Eskişehir ve hatta Kahramanmaraş bile sanayileşme hamleleriyle Samsun'u çok gerilerde bıraktılar.
Samsunlular, ekonomik büyüme ölçeğinde şehirlerini Gaziantep, Konya ve Kayseri, gibi şehirleri ölçmek yerine, bölge şehirleriyle ölçerek, bir yanlışı sürekli tekrar ediyorlar ve dolayısıyla şehrin gelişim hızı da maalesef yerinde sayıyor.