Bir süredir özel işlerim nedeniyle İstanbul'dayım. O nedenle o yazıyı okuyamadım.
Hani şu Samsun'un aşağılandığı ileri sürülen yazı var ya, ondan söz ediyorum.
Samsun..
Doğduğum ve doyduğum şehir.
Sevdam.
Aynı zamanda sevdalandığım şehir.
Dedelerim ve ninelerim mübadele anlaşmasıyla Selanik yakınlarındaki Sarışaban'ın Çayleyik köyündeki topraklarını bırakıp gelmişler bu şehre.
Babam burada doğmuş.
Dolayısıyla ben de burada doğdum ve tabiki oğlum da.
Karım da, karımın rahmetli babası Derviş Cangökçe de Samsunludur.
Bu nedenle şehrim hakkında birileri kötü bir söz söylerse incinirim.
Üzülmekle birlikte, o kötü sözü edeni suçlamadan önce "Neden böyle söyledi?" diye düşünürüm.
O gazeteci arkadaşımın şehrim hakkında neler yazdığını bilmiyorum.
Çok kötü şeyler yazmış omalı ki, gazetesi bile internet sitesinde o yazıya erişimi engellemiş.
"Yazıyı okuyamadım" dedim ya, okusaydım bile o arkadaşı suçlamadan önce suçun birazını kendimde arardım.
Zira şehrimle ilgili sanal alemde düzülen 'caps'leri gördüğümde de öfkeye kapılmadım.
Şehrimin Amerikan TV'lerinde alay konusu yapılmış o programla ilgili görüntülerini izlediğimde üzüldüm ama o progamcılara kızamadım.
Hoş kızsam da kimin umurunda.
O domuz yavrusunu linç edttikleri için benim şehrimi cümle aleme rezil rüsva eden o çocuklara kızmadığım gibi.
"Niye bu hale geldik" diye düşünüp, suçun birazını kendimde aradım.
Bak o yazıyı ve yazarı hep birlikte linç ettiğimiz günün üzerinden bir hafta bile geçmeden Doktor Kamil Furtun'u katleden kişi "Niye vurdun?" diye soran muhabire "Benim böyle zevklerim var" dedi.
Pişkin bir şekilde.
Sırıtarak üstelik.
Kabul etmek istemeskte, bizden biri O'da aslında.
Samsunla ilgili o yazıyı kaleme alan arkadaş hakkında neler yazıldığını öğrenmek için internette gezinirken bizim üniveristeden de kınama geldiğini okudum.
Pek güzel.
Ama bizim üniversitemizin yöneticilerine sormak isterim, "Gençlerimize örnek olmak için bu güne kadar ne yaptınız?" diye.
Bir rol modeliniz var mı?
Akademik başarı da bırakın dünyayı, ülkemin eğitim kurumları arasında benim üniversitem kaçıncı sırada.
İlk ve orta öğretim eğitimin de başarılı değiliz.
Eğitimde başarı sıralamasında taa ellinci sıralara kadar gerilemiş benim şehrim.
Sosyal gelişmişlik düzeyi desen, hal-i pür melalimiz, hiç de iç açıcı değil.
Bir Hint Atasözü, işaret parmağıyla karşısındakini suçlayanlar için, avuç içine bakan diğer üç parmağın kişinin karşısındakini suçlarken, önce dönüp kendisine bakmasını söyler.
Bu ülkenin yıllarca para ve emek harcayarak yetiştirdiği bir hekimi gözünü kırpmadan katleden o kişi sırıtarak bunu zevk için yaptığını söylüyor ya.
Şimdi dönüp aynaya baktığımızda görüyoruz ki.
Biz biraz da buyuz.
Bu kumaştan çıkan elbise budur..