Yusuf Ziya Yılmaz’ı uzun süredir ilk defa bu kadar neşeli gördüm.
Yayın hayatına yeni başlayan Gerçek’in açılışındaydı Başkan.
Uzun bir aradan sonra Başkan’ı davetlilerle şakalaşırken gördüm.
“Temayül sonuçları beni ilgilendirmez” der gibiydi Yusuf Bey.
Sanırım, Başbakan’ın Van konuşmasında Samsun’u da örnek göstermiş olması moralini yükseltiş Başkan’ın.
Bazı gazeteci arkadaşlarımız bunu önemsemez bir tavır içinde olsalar da; Başbakan, Samsun’da belediye hizmetlerini beğeniyor olmalı. Aksi olsa bütün televizyon kanallarının konuşmasını canlı yayınladığı sırada, niye Samsun’da belediye hizmetlerini Vanlılara örnek göstermiş olsun.
Ki;
Ben o kerameti kendinden menkul profesörün söylediğine de katılmıyorum. Samsun öyle berbat bir şehir değil, pekâlâ yaşanabilir şehirler den biridir Samsun.
Yusuf Ziya Yılmaz’ın moralini yükseltecek bir not daha var bende.
Pazar günü Ali Orhan’ı aradım. AK Parti’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel Antalya’daymış o gün. Ali, Menderes Türel’e “Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ı, Samsun’dan mı, yoksa Antalya’dan mı aday göstereceksiniz ?” diye sormuş.
Türel’in bu soruya cevap vermediğini ama başka bir şey söylediğini anlattı Ali Orhan. “Samsun’da Yusuf Abi var ve kendisi çok başarılı bir belediye Başkanı” demiş Menderes Türel. Ali Orhan bir şeye daha dikkati çekerek söyledi bunu. “Menderes bey, hiç kimseye ‘Abi’ demez” dedi.
Başkan, Yusuf Ziya Yılmaz’ın neşeli tavrı bunlara mı bağlı acaba!
Siz, karar verin.
Ben, Başkan’ın gazete için düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmadan da bir-iki not yazmak isterim.
Başkan Yusuf Ziya Yılmaz’ın çok iyi bir konuşmacı olduğunu bilmeyen yoktur. Kitleleri etkileyen bir üslubu var Başkan’ın.
Ancak…
Bu üslubu beğenmekle birlikte Başkan’ın, nasıl konuştuğundan çok, ne söylediği ile ilgileniyorum ben.
“Bir ortak hedef üzerine yoğunlaşmalıyız ve bu hedefimiz Samsun olmalıdır” diyor Başkan.
Kim itiraz edebilir bu tespite.
Yusuf Bey, benim de daha önce yazılarımda sık sık dile getirdiğim, İç İşleri Bakanı Muammer Güler’in, Samsun Valisi iken söylediği “Samsunlu olmak yetmez, Samsuncu olmak gerekir” dediği o sözüne atıfta bulunarak, bunun gerçekleşmemesi nedeniyle, Samsun’un birikmiş sermayesinin başka bölgelere kaçtığını anlattı.
Kim katılmaz bu tespite?
Ben de altına imzamı atarım.
Amma velâkin, söylem yetmiyor bazı şeylerin olabilmesi için eylem de gerekiyor.
Samsun’un birikmiş sermayesini bu şehirde tutabilmek için, Yusuf Bey’in de işaret ettiği gibi yerel basına da büyük ödevler düşüyor.
Amenna.
Başkan’ın, medyaya bu sorumluluğu yüklerken, belediyedeki bazı etkili yetkililere de bu ilkeyi öğretmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bürokratik engeller nedeniyle Samsun’dan kaçmış onlarca sermaye sahibini sayarım size bir solukta.
Bizim Gıda OSB’de bir işletme sahibinin yeni kurulan fabrikasına su bağlatmak için, kendisine bin dereden hendek atlatıldığını da bilenlerdeniz biz.
Doğru konuşmak yetmiyor her zaman.
Biraz da eğri oturmamak gerekiyor, öyle değil mi?