Samsun neden eğitim kenti olamıyor?

Soruyu sorduktan sonra aklıma geldi. Bazı okurlarım yine “Sen Samsun’u sevmiyorsun” diye başlayacaklar.
Asıl ben seviyorum da bu içler acısı durumları görüp de seslerini çıkarmayanlar Samsun’u sevmiyorlar.
YGS sonuçları açıklandı.
Bu sonuçlara göre Samsun maalesef sıralamanın 36. sırasında yer bulabildi.
Bu sonuçtan sonra gelin hep birlikte şu soruyu soralım:
Samsun İl Milli Eğitim Müdürlüğü ne iş yapıyor?
Samsun’daki bir dolu dershane ne yapıyor?
Çıkıp ortaya “Eğitim yapıyoruz, bakın falanca dalda birinci olduk, filanca dalda ikinci olduk diye açıklama yapacaklar Samsun halkına.
Samsun halkı da bu açıklamaları hap gibi yutacak öyle mi?
2013 YGS'de en başarılı il Ankara oldu. Ankara'yı Karabük, Denizli, Aydın ve Isparta takip ederken, Samsun bu listenin maalesef 36. sırasında kendisine
yer buldu.
Turizm Kenti Samsun dediniz; Cumhuriyet Meydanı’ndaki Turizm Enformasyon Bürosunu kaldırıp arayanların bile bulamayacağı bir merdivenin altına
tıkıştırdınız.
Sağlık kenti Samsun dediniz, 400 yataklı hastaneyi yıkıp yerine iki yüz yataklısını yaptınız, bu arada güzelim havaalanını da mahvettiniz.
Eğitim Kenti Samsun dediniz; sınavlarda 36. sıraya yerleştirdiniz.
Sahi Samsun neden şu eğitimde listenin ilk sıralarına yerleşemiyor?
Okullar mı yetersiz?
Öğretmenler mi yetersiz?
Öğrenciler mi yetersiz?
Veliler mi yetersiz?
Milli Eğitim Müdürlüğü mü yetersiz?
Samsun’da şu sınav işinde ne kadar para döndüğünü, buna rağmen yine de listede Samsun’a yakışır yerin neden alınamadığını bir yetkili açıklasa ya…

OSMAN GENÇ’İN İSTEDİĞİ OLDU
İç İşleri Bakanlığı sonunda Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Canik Belediyesi için geçtiğimiz yıl temmuz ayında meydana gelen selle ilgili soruşturma izni
vermiş.
Buna da en çok Canik Belediye Başkanı Osman Genç sevinmiş.
Neden?
Çünkü Sayın Genç, selden sonra hemen soruşturma açılmasını istemiş ve bunu da açıklamıştı.
Ancak ne hikmetse bu konuda izin bir türlü verilmiyordu.
Peki, Büyükşehir Belediye Başkanı bu konuda ne diyor?
Henüz bir açıklama yapmadı sanırım.
Gelelim bu soruşturmanın sonundan ne çıkacağına.
Hiçbir şey çıkmayacak.
Uzayıp gidecek.
Hatırlar mısınız sel gününden sonra Samsun Cumhuriyet Savcılığı konuyla ilgili bir inceleme başlatmıştı.
Sahi ne oldu o incelemenin sonucu?
Soruşturma açılması ve konunun yargıya intikali için bir adım atıldı mı?
İşte İç İşleri Bakanlığı’nın izin vermesi de aynen böyle…
İnşallah böyle olmaz…

PARAMIZ NEDEN MORARDI?
5 Liralık banknotların rengi değişti.
Haber işte böyle başlıyor ve devam ediyor:
Merkez Bankası, 5 liralık banknotların hakim rengini mor olarak değiştirdi. Yeni banknotlar 8 Nisan'da tedavüle çıkarılacak.
Merkez Bankası'nın konuya ilişkin duyurusu, Resmi Gazete'nin günkü sayısında yayımlandı.
Duyuruya göre, 5 liralık banknotun hakim rengi "mor" olarak belirlendi…
Olacağı zaten buydu.
Neden değişmiş olabilir diye düşündüm de aklıma şöyle bir hinlik geldi.
Paraların sahte olup olmadığı mor ışıkta belli oluyor derler ya.
Mor ışıkta mor renkli paranın sahte olup olmadığı nasıl anlaşılacak?
????
Kaçakçılık ve Mali işlerle ilgilenen polise çok iş düşecek sanırım…
Sahte paraları bulup anlayabilmek için…
Bir de; Acaba Türk Lirası adı da değişecek mi renginden sonra?
Değerini kaybediyor da utancından mı morarıyor???

GÜNÜN FIKRASI
Temel'in tiki var, tek gözünü sürekli kırpıyor, bir işyerine müracaat etmiş...
Yönetici: "Beyefendi okuduğunuz okullar harika, sizi hemen işe alırdık ama gözünüzü sürekli kırpmanız müşterileri rahatsız eder" diye korkarım.
Bunun üzerine Temel:
"Bir saniye, ben iki aspirin alursam göz kırpmam durayi" demiş.
Ceketinin ceplerini karıştırmaya başlamış; karıştırırken bir prezervatif çıkmış, sonra kırmızı bir prezervatif, sonra yeşil bir prezervatif, mor prezervatif,
sari prezervatif, fosforlu prezervatif.....
Sonunda iki aspirin tabletini bulmuş, yutmuş ve göz kırpması geçmiş.
Bunun üzerine yönetici:
"Beyim, iyi güzel de bizde birçok bayan çalışıyor, sizin gibi bir cinsi sapığı işe alamayız!" demiş.
Temel : "Ne sapuğu kardaşum, ben çok mutlu evliliği olan bir adamum."
"Madem öyle bütün o prezervatifler ne demek oluyor?"
"Siz hiç eczanede, eczacuya göz kırparak, "İki aspirin" dedunuz mi?

GÜNÜN SÖZÜ
Cesaretli olmayan insan, keskin kenarı olmayan bıçağa benzer. (B. Franklin)

DUVAR YAZISI
Gençliğimi sadaka verdim dilenci yıllara…