Samsunlu olmak mı?
Samsuncu olmak mı?
Bu tanımlamalar birbirinin aynı olsa da, temelde farklılıklar taşıyor.
Bir Trabzonlu için “Trabzonluyum” demek yeteceği gibi, Bir Ordulu için “Orduluyum” demek de, bir kişinin o şehrin hemşerisi olduğunu belli etmek için yeterli olabilir.
Ama Samsun gibi göç alan şehirlerde yaşayanların aidiyet duygusunu geliştirmek için “Samsunluyum” demek bazen yeterli olmuyor.
Muammer Güler’in Samsun Valisiyken ortaya attığı “Samsunlu olmak yetmez, Samsuncu olmak gerekir” diye söylediği o tanımlamayı çok tutmuştum.
Önceki akşam arayan ve “İstanbul 1. Bölgeden Milletvekili seçilebilmek için AK Partiden Aday Adayı oldum” diye arayan sevgili dostum Remzi Kozal, ‘Samsuncu’ tanımlamasına bire bir uyan bir hemşerimizdir.
Ben hemşeri lobiciliğini doğru bulmam.
Asker arkadaşım olan Remzi Kozal’ı yıllar sonra İstanbul’da görünce, İstanbul ve Ankara gibi metropollerde hemşerilerin lobi faaliyetleri içinde olmasının çok da yanlış olmadığını, hatta gerekli olduğunu anladım.
İstanbul’da ve Ankara’da yaşayan Samsunlular, günümüzde birlikte hareket etme becerisini gösterebiliyorlarsa ve ‘SADEF’(Samsun Dernekleri Federasyonu) diye bir oluşum varsa bunu Remzi Kozal ve Sezgin Gümüş’e borçluyuz.
Remzi Kozal, iş için bir dönem Ankara’da yaşamış olsa da yıllar önce İstanbul’un Anadolu yakasına yerleşmiş bir hemşerimizdir.
Yaklaşık 20 yıl süreyle Bölge Koordinatörü ve Bölge Temsilcisi olarak çalıştığım Dünya Gazetesi için arkadaşlarımla, birkaç yıl üst üste ‘Gurbetteki Samsun’ adında ilaveler hazırlamıştık.
O ilavelerde İstanbul’da iş kurmuş hemşerilerimizi ve onların yaptıkları işleri tanıttık. O ilaveler umarım hemşerilerimizin işlerini geliştirmeleri konusunda arzuladığımız katkıyı vermiştir.
Ama kendilerine kişisel bir fayda sağlamayacağını bile bile, gerek Sezgin Gümüş ve gerekse Remzi Kozal, yaklaşık beş-altı yıl boyunca o ilavelerin hazırlanması sırasında bizimle birlikte emek ve zaman harcadılar. Bizimle kapı kapı gezen Sezgin Gümüş’le beni tanıştıran da sevgili dostum Remzi Kozal olmuştu.
Bu dostlarımız bize neden yardım etmiş olabilirler?
Bizi sevdiklerini biliyorum ama yardım etmelerinin en büyük nedeni onların yüreklerindeki ‘Samsun Sevgisidir’ aslında.
Geçen yıl Beşiktaş Belediye Başkanlığı için CHP’den aday olmayı düşünen Lokman Kondakçı’nın o kararına sevindiğim gibi, bu kararına çok sevindiğim Remzi Kozal’a da kendisi söylemeseyedi hangi partiden başvuru yaptığını da sormayacaktım aslında.
Mimar olan Remzi Kozal aynı zamanda ekonomi eğitimi almış iyi bir iktisatçıdır ama ben onu kendisini çok iyi yetiştirmiş birisi olarak tanırım.
Bütün bu özelliklerinin yanı sıra Remzi Kozal iyi bir Samsunludur.
Daha doğrusu iyi bir ‘Samsuncudur’.
Bu bakımdan İstanbul’daki hemşerilerimizin parti ayrımı gözetmeksizin Remzi Kozal’ın Milletvekili seçilebilmesi için gerekli desteği vereceklerine inanıyorum.