Samsun Büyükşehir ya…
Büyüdü ya…
Ekonomisi dibe vurmuş, sanayisi dibe vurmuş, ticareti içler acısı…
Samsun Büyükşehir ya…
Bırakın yeni sınırlarını.
Eski sınırlarını ele alın ve bakın çevrenize.
Samsun’un tam da merkezine bakın, bırakın kırsalını, köy iken bir sayayla mahalle olan bölgelerini ve de ilçelerini bırakın.
Tam da orta yerine bakım…
Hafif bir kar yağdı, okullar bir gün tatil oldu.
Ulaşım içine verdi.
Yollar kayak merkezine döndü.
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy Ladik Kavak Merkezi için elinden geleni yapıyor insanların oraya gitmesi için çalışıyor.
Vallahi hiç gerek yok.
Kar yağınca Samsun’un da üst kesimleri kayak merkezine dönüveriyor.
Özel İdare kalkacak ve hizmet Büyükşehir’e geçecek.
Yaşadık ilk sınavı.
Şöyle hafif bir kar yapmasıyla birlikte çocukları okula taşıyamadık hem de şehir merkezinde…
Bu şehri yönetenler utansın…
On yılı aşkın süredir yaptıklarıyla övünenler utansın…
Samsun halkı; okula gidemeyen çocuklarınızı alın Batı Parka gidin.
Orada, Amazon köyü var, orada aslanlar var, orada verdiğiniz paraların harcandığı yerler.
Birilerinin gönlü olsun diye…
Sizin çocuklarınız hafif bir kar yağında ulaşımı içine veren Samsun’da okula gidememiş.
Kimin umurunda…
Samsun Büyükşehir ya…
HATIRLAMAKTA YARAR VAR
Bugün AK Parti tarafından üçüncü kez Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterilen ve bu koltuğa dördüncü kez oturmayı kafasına koyan Yusuf Ziya Yılmaz’ın daha önceleri Samsun’da yapılacak bir tersanede 17 bin kişiye iş imkânı sağlayacağı yolundaki açıklamalarını hatırlıyorsunuz değil mi?
Ne oldu?
Samsun’da tersane yapıldı mı?
O tersanede 17 bin kişiye iş imkânı verildi mi?
NELER OLMUŞ HAYATTA?
EVET, daha da neler olacak?
Hatırlamakta fayda var…
Anlı şanlı diye bilinenlerin yaptıkları gün yüzüne çıkmaya başladıkça insanın tüyleri ürperiyor. Meğer ne salatalıklar yetişirmiş benim güzel ülkemin topraklarında. Yetişir koparılmayınca da tohuma kaçarmış.
Bir zamanlar bebek katili denilen terörist başı için şimdilerde ev hapsi ve de TBMM’ye girmeli gibi ifadeler kullanılıyor ya…
Daha önceleri neler olmuş meğer…
Bu yazdıklarım daha önce yaygın medyada yer almadı, sosyal medya yazdı bunları.
Buyurun okuyun…
“Apo'nun İfadesindeki Gazeteciler…
Bebek Katili Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirildikten sonra istihbarat uzmanları tarafından alınan ilk ifadesinde yer alan ve hiç bir medya kuruluşunda yayınlanmayan, gazetecilerle ilgili bölümleri kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.
"GİZLİ"
T.C
İçişleri Bakanlığı
Jandarma Genel Komutanlığı
ANKARA
TERÖRİSTBAŞI ABDULLAH ÖCALAN'IN 16-21 ŞUBAT TARİHLERİ ARASINDA ALINAN İFADESİNE İLİŞKİN TUTANAK
(İfade tutanağı Teröristbaşı A.Öcalan tarafından imzalanmıştır)
"GİZLİ"
sf 39
2) Sanatçılar
Ahmet Kaya, Şivan Perver, Gülistan, Şahturna (bana Med TV'ye çıkmak istediğini ve yardımcı olması yolunda mektup yazmıştı) bu sanatçılar programlara ücret almaksızın Med TV ve diğer etkinliklere katılarak örgüte katkı sağladılar.
3) Zengin iş adamları
Tatlıses Turizmin İstanbul bağlantılı ve gönüllü yardımlarını gördük.
Toprak Holding (Halis Toprak)'in parasal yardımlarını zaman zaman gördük.
Batman'da petrol sendikaları iyi dosttur. Örgüte zaman zaman yardımları oldu.
Antalya'da da geniş yatırımlara giren Ceylan Holdingin birçok yardım ve katkılarını gördük.
4) Eğitimciler
Haluk Gerger bizi yani örgütü yazılarıyla desteklemektedir.
Doğu Ergil örgütü yazılarıyla ve bize yaklaşımlarıyla desteklemektedir.
5) Medya Grubu
Yeni Ülke, Özgür Gündem gibi gazeteler istediğim çizgide olmasalar da destekleri fazladır.
En son görüştüğüm Tayfun Talipoğlu bana dosttu. İtalya'da bana bunu belirtti.
Ben Mehmet Ali Birand'ın yaklaşımlarını çok olumlu buluyorum. Türkiye'de yanıma gelmeye cesaret eden ilk gazeteciydi. Bekaa'ya geldi. Kendi görüş açısına göre yazardı.
1991'de Güneri Civaoğlu, Ramazan Öztürk ile yanıma geldi. İyi bir röportaj yaptık.
İsmet İmset yanıma geldi. Hatta HADEP'ten aday olma çabaları oldu. Med TV'nin kuruluşunda yardımcı oldu. Şu an nerede olduğunu bilmiyorum.
sf 40
Hasan Cemal yanıma geldi. 1993'de Bekaa'da görüştüm. Devlet katında olup biteni bana aktardı. İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'den üslubuna dikkat etsin diye mesajını da getirdi. İsmet Sezgin o mesajında Türkiye sert konuşursa dikkate alma da demişti. Şam'da Türk televizyonlarını seyredebiliyordum.
1993 sürecinde Cengiz Çandar, İsmet İmset, M. Ali Birand, Güneri Civaoğlu bizle Türkiye arasında elçilik yapan gazetecilerdir."
Şu belgelerin tamamı yayınlansa da vatandaş Türkiye’de kimin ne olduğunu bir öğrense…
GÜNÜN FIKRASI
Mahkemede hâkim Temel’e soruyor:
Kiminle evlisin?
Temel yanıtlıyor;
Bizum kariyla hâkim bey...
Hâkim sinirleniyor;
E, herhalde.. Sen hiç erkekle evlenen duydun mu?
Duydum tabii, nasil duymadum?
Kim?
Bizum kari...
GÜNÜN SÖZÜ
Birçok erkeğin takdirini, bir tekinin daimi eleştirileri uğruna feda etmek istiyorsanız, hadi gidin evlenin.
DUVAR YAZISI
İnsanları tanıdıkça hayvanları daha çok seviyorum.