Rüşvet Skandalını da Unutacak mıyız?

Tüketim çılgınlığının bütün dünyayı sardığı günlerden geçiyoruz.

Hem çok tüketiyoruz.

Hem de çok çabuk unutuyoruz.

Balık hafızalıyız falan bunu biliyoruz.

Beşeri bir zaafımız unutkanlık.

Menderes'in ''Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür'' demesinin üzerinden 60 yıl falan geçti ama siyaseti bile bu zaafımız üzerine kuruyoruz.

İnsan hafızasının, yaşanan iyi veya kötü olayları 27 günde unuttuğu hesap ediliyor.

Bu nedenle..

''Nasıl olsa unutulur'' diye düşünerek, ağzımıza geleni söylüyoruz.

Bolca da hata yapıyoruz.

Çam üstüne çam deviriyoruz.

Fikri Sağlar'ın CHP içinde bile taraftar bulmayan 'türban' söylemine, Kılıçdaroğlu'nun yanında görüntülenen başörtülü parti meclisi üyesi üzerinden yapılan 'vitrin' benzetmesinin, bir başka versiyonunun, bir dönem Cumhurbaşkanının İstanbul İl Başkanı olduğu dönemde ‘Gülay Pınarbaşı vakasında’ RP için yapıldığını unuttuk bile.

Demem o ki,

Üzerinden henüz 30 yıl bile geçmediği halde bire bir aynısı olmasa da bizim için yapılan suçlamaların benzerini, bugün biz, başkaları için yapabiliyoruz.

Çabuk unutuyoruz yani.

Acılarla dolu geçti 2020.

2021'den beş günü tükettik bile.

Yaşattığı acılar daha yeni.

Bu nedenle 2020'de yaşananları henüz tam olarak unutmuş değiliz ama üzerinden birkaç ay geçtikten sonra o yaşananları da unutacağız.

Korona belasından yakınlarını kaybedenler oldu.

Kız kardeşinin acısı henüz yüreğinde sızı iken, bizim camianın da yakından tanıdığı gülyüzlü babası Sefa Aralan'ı kaybeden arkadaşımız Okan Aralan'ın yürek yangını, bir süre daha canını acıtacak ama o da bu acıyla yaşamaya alışacak.

Kendisi o belayı yendi ama Yüksel Yıldırım, arkadaşı Mustafa Erkanat'ın acısını bir süre daha yüreğinde bir sızı olarak hissetmeye devam edecek.

Dostlarını yitirenler de oldu.

Ki;

Birçoğunu biz de tanıyorduk.

Recep Hun ve Güven Gümüşdağ'ın kaybına lar bile bu şehirde üzülmeyen biri çıkmaz diye düşünüyorum.

Covid belasından değil belki ama Adem Kurukaya ve Kemal Dikmen'i kaybettiğimizi işittiğimizde hissettiklerimizin tarifini kim yapabilir.

O acı için de ''Unutulur'' diyenler olacaktır ama bunu bana değil, yakın dostu Kemal Dikmen'in kaybının acısını yüreğinde her geçen gün artarak hisseden yakın dostu İlhami Alpaslan'a anlatsın.

2020 yılı için ''Şu da iyi idi'' diyecek tek bir not bile bulamıyorum.

Oysa iyi anmayacağımız bir dizi olayı peş peşe yaşadık.

Hem canımızı, hem cüzdanımızı yakan su zammı için sebep olanların yedi ceddine ‘iyi dileklerini’ iletmeyen Samsunlu var mıdır mesela merak ediyorum.

Üzerimize kabus gibi çöken 2020 için ''defolup gitsin'' diye ilenirken, Büyükşehir'de patlayan rüşvet skandalıyla da sarsıldık.

Unutacak mıyız bunu şimdi.

Unutmak istemeyenler hatta unutulmasını isteyenler de olacaktır.

Önümüzdeki günlerde bu konunun unutulmasını sağlamak için gündemi değiştirmeye çalışanlara da rastlarsanız sakın şaşırmayın.

İnsan hafızası unutur elbette.

Oysa tarih unutmuyor.

Affetmiyor da.

CHP'nin başına bela olan İSKİ skandalı aradan 25 yıl geçmiş olmasına rağmen hala unutulmadı.

Unutturulmadı.

Samsun halkı da bu skandalı unutmamalı.,