Türk Eğitim Sen Şuna Başkanı Levent Kuruoğlu'nun açıklamalarına dayanarak, Samsun'da bir ay içinde bin 100 öğretmenin virüse yakalandığını yazmıştık biliyorsunuz.
Önceki gün de Atakum Belediyesinde bir mimar, genç yaşında yakalandığı korona virüse yenik düşmüş.
Bütün kayıplarımız gibi virüse yenilen bu kardeşimize de rahmet dilerim.
Mekanı cennet olur inşallah
Dün yazıma hazırlarken üst üste salalar verilmeye başladığında korktum açıkçası.
Zaten paranoyak olduk iyice.
Hafif öksürsek, ya da boğazımızda hafif bir ağrı hissetsek, hemen vücut ısımızı kontrol etmeye başladık.
Ayarımız iyiden iyiye bozuldu yani.
Pandemi süreci başladığında zaten hiç bir şeyin eskisi olmayacağını öğrenmiştik ama pandeminin ilk aylarında kurallara uymaya özen göstermiş olsak da, kısa sürdü bu durum.
'TEMİZLİK - MESKE - MESAFE' olarak bilinen bu üç temel kurala uymamakta ısrar ediyoruz.
Lebaleb kalabalıklara doğru yürüyoruz.
Yeneceğiz bu illeti biliyorum.
Kurallara uymak ilk koşul ama.
Bu kesin.
Ve fakat
Bağışıklık kazanmak için aşı olmamız gerektiğini de biliyorum.
Aşılanacağız bu kadar net.
Aşı bulabilirsek elbette.
Karım ve ben 60 yaşımızı aştığımız için ilk doz aşımızı yaptırdık.
27 Nisan'da ikinci doz aşımızı da olacağız İnşallah.
İkinci doz aşıdan üç hafta sonra da bünyemizin antikor üreteceğini tahmin ediyoruz.
Bilimsel veriler öyle söylüyor zira.
Yaşım 60'ı aşmamış olsaydı da, 30 yılı aşkındır basın kartı taşıyan bir gazeteci olarak devlet riskli gruplarda gördüğü için gazetecileri de aşılama programına aldı.
Ve fakat.
Öğretmenlerin tamamını riskli grupta görmedi devletimiz.
Onun içindir bir aylık sürede bin dolayında öğretmen virüse yakalandı.
Kanser gibi geçmişinde ağır hastalık geçirenler de riskli gruplardan sayılıyor biliyorsunuz.
Ağır hastalık yaşamış, bu nedenle tedavi görmüş bir yakınınız varsa, aşılanma için gerekli yaşa yani henüz 60 yaş üstünde de değilse bile aşısını yaptırabilirsiniz.
Bu özel durumunuz e nabız sisteminde görülebilir zaten.
Ve fakat
Bazı özel hastaneler, gerek vergi kaçırmak ve gerekse başka nedenlerden hastaların bu durumunu sisteme farklı işliyorlar.
Şöyle ki;
Kötü huylu tümörler raporlamada 'malign' ifadesiyle belirtilir ama iyi huylu tümörler ise 'bening' diye tanımlanır.
Kötü huylu tümörlerin yani 'malign' tümörlerin operasyonları daha zor olduğu gibi tedavileri de uzun sürer.
Özel hastanelerdeki fiyatlamalar da farklı olur haliyle.
Burada önemli olan tedavinizin SGK'ya ne biçimde rapor edildiğidir.
Aşılama sürecinde bu türden durumlara sıklıkla rastlanıyor.
Kanser ameliyatı olmuş, tedavisi de buna bağlı yapılmış olmasına rağmen, kimi özel hastaneler, SGK'ya verdikleri rapora hastalık türünü 'Malign' olarak vermiyorlar.
Sizden kanser tedavisi için para alıyorlar ama SGK'ya ''Kanser ameliyatı ve tedavisi yaptık'' demiyorlar yani.
Burası Türkiye.
Oluyor böyle şeyler yani.
Böyleleri için ''Allah ıslah etsin'' diyorum, başka bir şey demiyorum.
Kanser ameliyatı olmuş ve buna bağlı olarak tedavinizi yaptırmışsanız, yaşınız da 60'ın altındaysa bile yukarıda bahsettiğimiz gibi tedavinizi yaptırdığınız özel hastane SGK'ya bu durumu farklı olarak bildirmiş olması nedeniyle henüz riskli gruplarda görünmüyor olabilirsiniz.
Böyle bir durumla siz veya bir yakınınız karşılaşmış ise, elinizdeki raporlarla SGK'ya başvuruda bulunabilir, Covid 19 aşınızı yaptırabilirsiniz.