OMÜ önceki gün rektör adaylarını belirleyen seçimini yaptı.
Seçimler sonucunda YÖK’e gönderilecek 6 isim belli oldu.
Yarın YÖK’e gidecek 6 adayın üçü YÖK Genel Kurulunda yapılacak seçimin sonucunda elenecek.
Cumhurbaşkanı kendisine gönderilen üç adaydan birini OMÜ’ye rektör olarak atayacak.
OMÜ’deki sandık sonuçları üç aşağı beş yukarı beklendiği gibi çıktı.
Prof. Dr. Şenol Eren ve Prof. Dr. Yılmaz Can’ın ilk altı arasında girecek oy almaları kadar, listenin ilk sırasına kalmasına rağmen Prof. Dr. Şaban Sarıkaya’nın ise beklenenden az oy alması benim için sürpriz oldu.
Rektörü belirlemek için öğretim üyeleri sandığa oy atmış olsalar da, aslında süreç bir atamayla sonuçlanacak.
Neresinden bakılırsa bakılsın, garip bir seçim yani.
‘’Ciddiye alınır tarafı yok’’ diye de söylenebilir.
Ki;
En az tahsil almış olanı doçent olmuş bu bilim adamları bile, üniversite gibi bir eğitim kurumunu en az dört yıl boyunca yönetecek olan kişinin belirleneceği seçimi ciddiye almadıkları için mi bilinmez 23 oy geçersiz sayılmış.
En az tahsil alanı doçent olmuş bu hocaların epi topu bir ismi yazıp sandığa atma konusunda beceriksiz olduklarını sanmam.
Gerçekten böyleyse, zaten vay halimize!
Ve fakat
Rektör seçiminde bu kadar geçersiz oy çıkmasının nedeni, bu seçim sistemini protesto etmek olmalı.
12 Eylül faşist cuntacılarının dayatmasıyla anayasa konulan bu YÖK kanununun anti demokratik olduğunu herkes kabul ediyor.
Ama iktidara gelenler, muhalefetteyken en çok şikayet ettikleri bu yasayı uygulamaktan da geri kalmıyorlar.
Başta Ahmet Necdet Sezer olmak üzere önceki Cumhurbaşkanlarının rektör atama usulleri çok eleştirilmişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, Sezer’in atamalarını eleştirenler arasındaydı.
Ama gerek Abdullah Gül ve gerekse Recep Tayyip Erdoğan’ın da, daha önce çok eleştirdikleri bu seçim sistemini, kendi meşreplerine uygun rektörleri atamak için kullandıkları biliniyor.
Seçim bitti, şimdi Saray’a hangi isimlerin gönderileceği merak ediliyor.
Bir yıldır Cumhurbaşkanına gönderdiği listeyi belirlerken üniversitelerin tercihine saygı duyan YÖK, bu yıl aynı hassasiyeti gösterecek mi bilmiyoruz.
Ama son yıllardaki atamalarda paralel yapıyla mücadele kriterlerinin de ön planda tutulduğu da biliniyor.
ÖMÜ’deki seçimde iddia edildiği gibi paralel yapı etkili olmuş mudur bilmiyorum ama Beştepe’ye gönderilecek liste belirlenirken, paralel yapı etkisi dikkate alınacaktır.
Ondokuz Mayıs Üniversitesinin seçkin bilim adamları şöyle veya böyle bir seçim yapmıştır.
Üniversiteyi an az dört yıl boyunca yönetecek rektör, bu 6 kişi arasından atanacak.
Aslında son sözü sandık söylemeyecek yani.
Bin dolayında bilim adamının, bir ismi yazarak attıkları oylar arasından 23 geçeriz oy çıkması beceriksizlikle açıklanamaz.
Bu konu üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir durumdur.
Bu protesto biçimi, Türkiye’nin antidemokratik olduğu konusunda herkesin hemfikir olduğu YÖK kanunundan kurtulması gerektiğini hatırlatması bakımından önemlidir.