Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıkladı. Türkiye’nin çeşitli yerlerinde konutlar yapılacak. Bu konutlar nerelerde yapılacak kimler alacak kaç liraya alacak? Ekmek almaya para bulamayan ve sokaklarda aç yatanların çoğaldığı Türkiye’de sosyal konut yapılması iyidir hoştur da orada oturacak olanlar parasını kaç yılda nasıl ödeyecekler? Ekmek almaya para bulmakta zorluk çekenler bu işin altından çok ama çok zor kalkarlar. Bugün bu binalara ödeme yapmaya başlayanların ömürleri yetmezse borçları da gelecekte çocuklar öderler herhalde. Bir büyüğüm şöyle özetlemişti bu işleri:
“Rantiye olan yerde şantiye, şantiye olan yerde de getirimci olmalıdır. Aksi halde işin hiçbir önemi bulunmaz…” Bu sözü duyalı belki 40 yılı aşkın zaman oldu halen de çözebilmiş değilim ne demek istediğini. Öyle ya şantiye kurulunca binalar yapılında getirim kapıları da açılacak. Demir alınacak, arsa payı binecek işin içine fiyat yükselecek. Daha bir dolu kalem ücret olacak binalar yapılırken. İlçelerde de yapılacak elbet, inşallah tarlalara yapılmaz.
Türkiye’de inşaat sektörü gelip yayılınca, tarlalar ekilmez oldu. Örneklerinden birisi Samsun ili ve ilçeleri… Tütün yapılmadı, tütün ve sigara yabancılara devredildi. Fındık Samsun’un getiri kapısıydı, azalıverdi. Bafra ovasından geçerken eskiden tarlalar çeltik doluydu, şimdi göremiyorsunuz. Çünkü ithalatçılar yurtdışından getiriyor pirinci. Ne Terme ve Bafra pirinci kaldı ortalıkta ne Tosya pirinci. Çin’den mi geliyor pirinç. Yerken ağzımızda uzuyor. Ekme, ithal et. İthalatçılar kazansın. Ekmek ihraç etme Türkiye’deki çeltik üreticisi açlıkla mücadele etsin.
Hatırlarmısınız eskiden okullarda, özellikle de ilkokullarda yerli malı haftası yapılırdı. Okula annelerimizin çantamıza koyduğu yerli malı yemiş ve meyveleri getirirdik. Şimdi yok oldu o işler. Çünkü yerli malı kalmadı kocaman Türkiye’de. İthal ediyoruz ve genellikle de iktidara yakın tüccarlar kazanıyorlar parayı.
Konutla başladık, içine alınamayan gıdadan çıktık. Öyle ya içine gıda alamayan vatandaş konutu ne yapacak, nasıl alacak ve parasını nasıl ödeyecek.
Türkiye nereye doğru gidiyor? Bu sorunun yanıtını bulmalıyız önce. Kuzeyimizde Rusya var. Ürünleri oradan ithal ediyoruz. Rusya Demokrasiyle yönetilmiyor. Adamlar konut yapıyorlar ve o konutlarda insanlar yaşamlarını sürdürüyorlar. Biz de Rusya’da olduğu gibi Devlet konut yapacak ancak içlerinde insanlar para ödemeden oturamayacak. Türkiye demokratik bir ülke ya, devlet müteahhitlere bina yaptıracak, vatandaştan topladığı parayı müteahhitlere dağıtacak. Önümüzde seçimler var. Hiç merak etmeyin iktidar çeşitli ürünlerde indirim yapılmasını sağlar, garibanın ağzına bir parmak bal sürer. Benden söylemesi balı çok yemenin sonra bal zehirlenmesi olur, hastalanır belki de can verirsiniz…
KUYRUK SALLAMAK
Çevrede kuyruksallayan yaratıkları gördüğüm zamanlar hep Orhan Veli gelir aklıma.
Orhan Veli’nin o meşhur “Ciğercinin Kedisi” şiiri de düşer belleğimden dudaklarım aracılığıyla kelimeler olarak çevreye.
Unuttuysanız hatırlayın Ciğercinin kedisini…
Ve de Tanrının günü kuyruk sallayanları geçirin gözünüzün önünden.
Şiir nasıl mıydı?
Buyurun…
“Uyuşamayız yollarımız ayrı,
Sen ciğercinin kedisi ben sokak kedisi,
Senin yiyeceğin kalaylı kapta,
Benimki aslanın ağzında,
Sen aşk rüyası görürsün, ben kemik.
Ama seninki de kolay değil kardeşim,
Kolay değil hani böyle kuyruk sallamak, Tanrının günü.”
GÜNÜN SÖZÜ
Dedikodu, basit ruhlu insanların eğlencesidir. (JORNEİLLE)