Ramazan mübarek bir ay. Bu mübarek ayda dini bütünler günlerini huşu içinde geçirebilmek için oruçlarını da tutuyorlar.
Gününü rahat geçirenler, gelirleri yerinde olanlar Allah razı olsun yardımlarını da esirgemiyorlar.
İnsanlara “muhtaç olduklarını” anımsatmıyorlar.
Ne mutlu.
Ancak bu mutluluk bazen gölgeleniyor.
Nasıl mı?
Bilmem sizin de dikkatinizi çekiyor mu? Samsun medyasında haberlerde “falanca iftar verdi, filanca şu yardımı yaptı” gibi fotoğraflar ve yazılar var.
İşte işin burasına o kadar çok kızıyorum ki…
O fotoğraflar yok mu o fotoğraflar…
Hele de kendisine yardım yapılan o minik çocukların boş bakışlarının yer aldığı fotoğraflar yok mu?
O bakışlar üzüyor beni.
Sevap yapayım derken..
İnsanlara muhtaç olduklarını hatırlatmanın ve de bunu reklam malzemesi olarak kullanmanın sevap neresinde?
Yardımı yapanlar ne olur, o çocuğun o annenin veya babanın yerine kendinizi koyun ve sonra o fotoğrafın çekilmesi için danışmanınıza veya medya mensubuna izin verin…
TERAVİH NAMAZI ÖNCESİ SALA…
Samsun bir il.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarının işlediğini sandığım bir il.
Bu ilin ilçelerinden biri Yakakent.
CHP’li Belediye Başkanı Burhan Bayrakdar’ın ifadesine göre de geleceğini turizme başlamış bir ilçe hem de.
Bu ilçede teravih namazından yaklaşık bir saat önce sala verildiğini biliyor musunuz?
Bu yaşa geldim bunca yer dolaştım, bunca zamandır teravih namazı için ezan okunduğunu duydum.
Ancak teravih öncesi sala verildiğine ilk kez tanık oldum.
Bu durumun hangi mezhepte olduğuna sanırım Samsun İl Müftülüğü’nün bir yetkilisi açıklık getirir.
Akşamın o saatinde sala duyunca insan bir tuhaf oluyor. “Acaba kim öldü??” diye kendi kendine soruyor…
SAMSUNSPOR VE EMİN KAR
Emin Kar Samsunspor kulübü başkanı oldu. Futbol oynadığı günleri de bilirim.
O günlerde de kendisine verilen görevi eksiksiz yerine getirirdi.
Şimdi de verilen görevi eksiksiz yerine getireceğine inanıyorum.
Ancak bu görevde kendisini çok zor günler bekliyor.
Bunun kendisi de farkındadır mutlaka.
En büyük zorluğu da Samsunspor’a teknik direktör seçerken yaşayacaktır.
Teknik direktör olarak kimi seçerse seçsin mutlaka eleştirilecektir.
Bunlara asla takılmamalıdır ve kafasında kim varsa, Samsunspor’a kimin yararlı olacağını düşünüyorsa yetkisini kullanıp anlaşmalıdır.
Emin kardeşim şunu asla unutmamalıdır.
Başarısızlığın sırrı, herkesi memnun etmeye çalışmaktan geçer…
GÜNÜN FIKRASI
İşsizdi, parasızdı, kalacak yeri, yiyecek ekmeği, iki satır muhabbet edebileceği bir arkadaşı da yoktu. Nerden geldiği bilinmez "Küçükistan Ceza Kanunu" diye bir kitap geçmişti eline, bir gün onu okuyarak vakit geçiriyordu ki "Ülke başbakanına hakaret etmenin cezası altı ay" kitabı ve gözlerini kapattı.
"Hem bütün hırsımı ondan alırım, hem bütün gazeteler, televizyonlar benden söz eder meşhur olurum, hem de altı ay ekmek elden su gölden yiyecek, yatacak derdim olmadan çiçek gibi kışı geçiririm" diye düşündü.
Ertesi gün mitinge gitti, Küçükistan Başbakanı konuşurken milletin arasından fırlayıp bütün gücüyle bağırmaya başladı.
- İnbe başbakan, inbe başbakan! Güvenlik kuvvetleri hemen müdahale edip yaka paça götürdüler. Ertesi gün mahkemeye çıktı, şahitler dinlendi, savunması alındı. Hakim kararı açıkladı.
— Sanığın suçu sabit görüldüğünden yirmi sene altı ay hapsine karar verilmiştir.
Birden gözleri karardı ayakta sendeledi, sonra kendini toparladı, ve haykırdı:
- İtiraz ediyorum hakim bey, Küçükistan Ceza Kanunu'nun şu maddesinin şu bendine göre başbakana hakaret sadece altı ay, bir yanlışlık var bu işte!
Hakim acıyan gözlerle adama baktı;
- Haklısın oğlum, başbakana hakaret altı ay fakat devlet sırrını açığa vurmak yirmi sene.
GÜNÜN SÖZÜ
Buz kadar lekesiz, kar kadar temiz olsan bile iftiradan kurtulamazsın. William Shakespeare
DUVAR YAZISI
Nefesleri kesen bir film izliyordu, birden nefesi kesiliverdi.