Yazarlar // 21 Eylül 2023 Perşembe 08:40
Ragıp GÖKER
Gazetenin ''KASA-RAF ARASINDA SOYGUN VAR'' şeklindeki dünkü manşetini görmüşünüzdür.
Gazetedeki haber, Ahilik haftası nedeniyle düzenlenen bir panelde Ticaret İl Müdürü Kürşat Turpçu'nun konuşmasına dayandırılmış ama Ticaret İl Müdürlüğüne bağlı ekipler, başlarında İl Müdürü olduğu halde başta marketler olmak üzere, okul ve hastane kantinlerinde fahiş fiyat uygulamalarını engellemek adına denetimler yapıyor.
Böyle bir denetime bizzat ben de şahit oldum.
Bir ay önce falandı sanırım.
Bir grup insan OMÜ Tıp Fakültesi hastanesinde üniversitenin vakfı olan OMKAN tarafından işletilen marketlerde denetim yapıyordu.
Giyimi kuşamı ve rahat tavırlarıyla dikkatleri üzerinde toplayan kişi, raflardan indirilmesini istediği bazı ürünleri alıp inceledikten sonra ''Bunun fiyatı ne kadar?'' diye soruyordu.
Sonra da kantinde asılı fiyat etiketleriyle irsaliyede yazılı fiyatının arasındaki uçurumu görmüş olmalı ki ''Bu hatayı düzeltin. Etiketlerde yazan ile ürünün irsaliyede yazan fiyatı uyumlu olmalı. Bir sonraki denetimde bu aksaklıkları görürsek gerekli işlemi yaparız?'' diye de kantin görevlilerini uyarıyordu.
İtiraf etmeliyim ki; bu şehirde yıllardır gazetecilik yapan ben Samsun Ticaret İl Müdürü ile tanışmamıştım.
Bu nedenle haberci refleksiyle yanlarına yaklaşıp, kendimi tanıttıktan sonra, ne yapılmak istendiğini öğrenmeye çalıştım.
''Ben Ticaret İl Müdürü Kürşat Turpçu'yum, fiyat denetimi yapıyoruz'' demişti.
Üniversite hastanesinin kantininde denetim yapılıyor olmasına şaşırdığımı anlayınca, buradan çıktıktan sonra Eğitim Araştırma Hastanesinin kantinini denetleyeceklerini de söylemişti.
Ki;
Kamu hastanelerinde tedaviye ücret ödenmiyor belki ama kantinlerde soyuluyor insanlar.
Hastane kantinlerindeki küçük şişe su bile, cadde ve sokak kenarlarındaki büfelerden daha pahalıya satılıyor.
Olacak iş mi bu!
Ki;
Gerek üniversite hastanesine ve gerekse kamu hastanelerine gelenler daha çok dar ve sabit gelirli vatandaşlardan oluşuyor.
Cüzdanı kabarık olan vatandaşlarımız özel hastanelere gidiyor zira.
Ki;
Özel hastanelerinde tedavi ücretleriyle birlikte kantinlerde de bir güzel soyuluyorlar ama ''alan razı- veren razı'' diye düşünerek ve şimdilik bu duruma itirazımızı başka bir yazıya bırakalım ancak, kamu hastanesinin kantininde soyulmak nedir yahu.
Yener Cabbar'ın yönetimindeki bizim gazetenin yazı işleri hastane kantinlerindeki fiyat vurgununu defalarca haberleştirdiler daha önce.
Yener Cabbar'n, özellikle marketlerdeki fiyat etiketlerinin gün içinde bile değiştirildiğine dair eleştirel yazılarını okumuştum.
Namuslu esnafa hiç sözüm yok.
Özellikle dolar kurlarıyla birlikte akaryakıt fiyatlarının nerdeyse haftada bir zam gördüğü ülkemizde artan enflasyon karşısında kimi etiketler zorunlu olarak değişiyor elbette.
Bu nedenle esnafımıza hak vermekle birlikte, ürünlerine fahiş fiyat uygulayarak satan esnaf da yok değil.
Bu nedenle Samsun Ticaret İl Müdürü Kürşat Turpçu'nun kasa ve raf arasında vurgun olduğuna dair vurgusunu da, onun başında bulunduğu ekiplerin bu konudaki denetimlerini de önemsiyorum.