limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
Peynir İthal Etmek
Yazarlar // 26 Ağustos 2020 Çarşamba 15:39

Ragıp GÖKER

İtiraf etmeliyim ki, Venezuella’dan peynir ithal edileceğine dair haber hepimizi şaşırttı.

Günümüzde Siverline markasıyla mutfak ankastrelerinin yanı sıra, ürettikleri aspiratörlerle Merzifon’u ankastre ürünlerin üretim merkezi yapan Merzifonlu ve Gümüşhacıköylü 16 arkadaş tarafından kurulmuş Gümüşfon Metal Endüstri AŞ’nin kuruluş aşamasındaki ortaklarından Selçuk Hazneci’nin  fikrinden hareketle, aspiratörlerle kullanılan elektrik motorlarını “dövizimiz neden dışarıya gitsin” anlayışıyla ithal etmek yerine kendileri tarafından üretilmeye başlandığı Türkiye’den, peynir ithal eden ülke durumuna nasıl geldik.

Siverline’nın kendi motorunu yapma hikayesini işitmemiş olabilirsiniz ama Gaziantepli iş adamı ve makine mucidi olarak bilinen Mennan Usta’nın hikayesini bir yerlerden okumuşsunuzdur.

Okur yazar dahi olmayan mucid iş insanı Mennan Usta’yı ülke gündemine taşıyan hikayesi kendi anlatımıyla kısaca şöyledir:

“Bir gün Gaziantep’e tekstil makinesi satmak için bir Fransız geldi. Satış yaparken de bize diyor ki; ‘Tekstilin beşiği sizsiniz ama Çin ve Hindistan geliyor. Teknolojinizi yenilemezseniz sizi geçerler”. Bunu söylüyor ama derdi bizim geçilmemiz değil tabii ki. Arkasından da ekliyor, ‘’En iyi makineleri biz Fransızlar üretiyoruz. Bizim makineleri alın rekabeti kazanın’’ diyor. Beni bu durum çok etkilemişti. Çünkü eminim bu Fransız, Hintli´ye Çinli´ye  de Türkleri geçmek istiyorsanız bizim makineleri almanız şart’’ diyordu. O zamanlar çok düşündüm ve şu gerçeği gördüm:  Aslında Avrupa´nın tekstilde ve diğer sektörlerde ‘metalden´ başka geliri yok. Bu yüzden de çeliğe hükmetmeyen namusuna mukayyet olamaz dedim kendi kendime ve makine yapmaya koyuldum. Fransızların 3 milyon Euro’ya satacağı makineyi 50 bin Türk Lirasına ürettim. Ürettiğim makineyi yerli ve yabancı piyasaya sürdüm.”

Karmaşık yapısıyla bilinen tekstil makinelerini yapmaya başlayan Türkiye’den peynir ithal etmeye ne ara geçtik.

Mennan Usta örneğini verirken, günümüzde Ahmet Bahadır tarafından yönetilen Bahadır ailesinin de hakkını yemek istemem.

Bugün Samsun cerrahi alet üretiminde dünyanın üç önemli merkezinden biri olmuşa geçmişleri silah üreticisi olarak bilinen aileden biri, bir hastalık nedeniyle ameliyat olmak için hastaneye yattığında, ailenin çeliğe şekil vermedeki maharetini bilen doktorlardan biri, “Bu ameliyatlarda kullanılan aletleri neden siz yapmıyorsunuz” demesiyle başlar aslında Samsun’un cerrahi alet üretiminin yolculuğu.

Bahadır, bünyesinden çıkan 40 dolayında firma ki, bunlardan biri de Mehmet Aygün’ün, Aygün Cerrahi Aletler firmasıdır.

Alman devleri ve Amerikalı rakipleriyle boy ölçüşecek boyuta gelen bu firmalarımız dünyanın bir çok ülkesine cerrahi alet sarıyorlar.

Ve fakat.

Dünyanın dört bir yanına satılan Samsun üretimi cerrahi aletler, bizim hastanelerimize ve özellikle kamun hastanelerine satılamıyor nedense.

Tıpkı, Almanya’da aldığı eğitimle ülkemiz ekonomisine katkı vermenin heyecanıyla Çorum OSB’de kurduğu firmasıyla, kamyon kasalarında sokakları süpüren makineler yapan Atilla Erdemli’nin dünyanın dört bir tarafına sattığı makineleri bizim belediyelerimize satmakta zorlanması gibi.

Sahi, bu insanlar başta saniyeleşmede gelişmiş Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın bir çok ülkesine ürettiklerini satmakta zorlanmazken, ülkemizde satma konusunda zorlanmalarının nedeni ne olabilir sizce.

Biraz zihninizi zorlarsanız bulursunuz bence ama neyse biz dönelim peynir mevzuuna.

Ülkemizde 200 çeşit peynir üretiliyor.

Sadece Balıkesir’de 50 çeşit peynir yapılıyormuş.

Güzelim yaylalarımız ve otlak alanlarımız varken, hayvancılık ülkemde zor günler yaşıyor.

Gemilerle anguslar getirildi biliyorsunuz.

İki yıl önce Samsun limanına da  bir gemi dolusu Angus gelmişti de bir hafta boyunca tezek koklamak durumunda kalmıştık.

Arkadaşım Ali Ekber Yıldırım, nicedir yazıyor.

Tarım ürünlerinin ithalatı, fiyat oluşumunda geçici sürede olsa denge oluşturmada etkili  oluyor belki ama uzun vadede Türk tarımının ölümüne neden oluyor.

Süt ürünlerinde 14 aydır fiyat değişmiyor benim ülkemde.

Buna rağmen 200 çeşit peynir üretimi yapılıyor.

Hal böyleyken, Venezuella’dan peynir alacakmışız.

Peynirle de kalmayacak Venezuella’dan alıncak tarım ürünleri.

Yulaf bile alacakmışız.

Samanı biliyoruz da.

Yulaf almak da ne yahu.

İnsaf edin.