Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli olur muş.
Büyüklerimiz öyle söylemiş.
Samsunspor son haftalarda kötü oynuyordu ama şöyle veya böyle 1 puanı kurtarıyordu.
Bayern Münih’le birlikte Avrupa’da yenilgi görmeyen iki takımdan birisiydi Samsun. Beyern, Almanya Lig’inde rekor kırarak şampiyonluğa ulaştı ama yenilmezliğini üç hafta önce yitirmişti. Tek yenilmez olarak Samsunspor kalmıştı.
Bizim fiyakamızı da İzmirliler bozdu.
88. dakikada yediğimiz gol bizi derin uykumuzdan uyandırır mı bilmem. Ama bir rüyanın sonu olmaz inşallah.
Manisaspor’un ve Mersin İdmanyurdu’nun yenildikleri haftada bizim de yenilmemiz, baharın başladığı bu günlerde soğuk duş etkisi yarattı.
Maçın analizine Hüseyin Kalpar’ın kadro tercihini sorgulamakla başlamak lazım. Turgay Gölbaşı’nın oyuna ne katkı verdiğini merak ediyorum mesela ve Kalpar’ın Turgay Gölbaşı’nın oyunda tutarak ondan ne umduğunu da.
En önemlisi de Kalpar’ın Arif Şahin ısrarını anlamakta zorlandığımı söylemeliyim.
Tamam öyle göze hoş gelen oyun oynamakta zorlanıyoruz. Takımımızın öyle şakır şakır top oynamasını da beklemiyorum.
Ve fakat
Arif Şahin oyunu kuramıyor, bizi ileriye taşımakta zorlanıyor. Ama adam savunmada da yok birader.
Öyleyse ne diye Musa Aydın kenarda da Arif Şahin oyunda işte ben bu çok bilinmeyenli denklemi çözmekte zorlanıyorum.
Aminu Umar’daki düşüş beni endişelendirirken, Ehıosun Ekigho’nun yükselişi ise sevindiriyor.
Bu Lig’in beğendiğim teknik direktörlerinden olan Hüseyin Kalpar’a sormak isterim.
Erdem Şen, neden kenarda?
Keza, Musa Aydın ve Musa Sinan Yılmazer’de.
Esame listesine adlarını yazdırdığınıza göre oynayabilir durumda olmaları gerek. Kalpar, oyuna neden Musa Aydın ve Erdem Şen’le başlamamış olabilir?
18 hafta sonra yenilgiyle tanıştı takımımız.
Bu belki de iyi oldu.
Bu çocukların Manisaspor’u gidip Manisa’da yeneceklerine veya en azından bir puan alacaklarına inanıyorum ben.
Başka ne demiş büyüklerimiz:
‘’Her şerde bir hayır vardır’’.