Zincir marketlerde de satışı yapılır bunu bilmekle beraber Göker ailesi olarak sebze meyve alışverişini pazar yerlerinde yapmak gibi bir alışkanlığımız var.
Her hafta sonu Karım, ''Pazara gidelim'' der.
Cumartesi istasyon pazarına gidememişsek, pazar günü soluğu mutlaka Taflan pazarında alırız.
Zincir marketlerde satılanlarda tazedir mutlaka ama Karım pazar yerlerinde satılan sebze ve meyvenin daha taze olduğuna inanır nedense.
Rahmetli annesinden öyle görmüş.
Pazar yerinde alışveriş yapmak onun için bir aile geleneği gibi olmuş ve bu nedenle o geleneği sürdürmek ister.
İlkadım’da yaşadığım için Taflan pazarı evimize 25 Km. uzaktadır ama karımın o aile geleneğini yerine getirme arzusu nedeniyle harcadığımız yakıt parası yüzünden sebze ve meyveyi biraz pahalı yemek durumunda kalsak da, karımın aile geleneğini sürdürme arzusu nedeniyle ben de buna ses çıkarmam.
Aslında bir kaç kez, ''Attığımız taş, ürküttüğümüz kurbağaya değmiyor'' falan diyecek olsam da, ''Pazara da gidiyoruz ama hafta sonu gezmesi de yapıyoruz, daha ne istiyorsun'' gibi bir cevap alınca, bizim evde en son sözü söyleyen olmak için ''Haklısın Karıcığım'' demek durumunda kaldım.
Tavsiyemdir.
Aile saadetiniz için siz de öyle yapın.
Son sözü söyleyen hep siz olun yani.
Bu hafta Taflan'a gitmedik.
Alışverişte kar etmek amacıyla İstasyon pazarındaydık.
O da ne.
Pazar yeri alav alev.
Neye dokunsan el yakıyor.
İki hafta önce Taflan pazarındaki bir esnaf, ''İki hafta sonra patatesi 10 liradan alacaksınız'' dediğinde ne yalan söyleyeyim pek ihtimal vermemiştim ama bu hafta İstasyon pazarında patates 10 liradan satılıyordu.
Taze fasulye ve dolmalık biber 40 liraydı.
Sebzelere 40 liralık etiket konduğunu görünce tezgâhı fotoğraflamak isterken, satıcı kadın ''Haldeki etiketleri de çek'' dedi.
Sebzelerin hal çıkışı da pahalıymış.
''Sebzeler elimde kaldı. Sabahtan bu yana yarım kilosunu bile satamadım'' diye dert yanıyordu kadın Esnaf.
Fasulyeye o kadar para veremeyeceğimiz için biz de alamadık elbette.
Yarım kilo patlıcanla yetindik.
20 yumurta, 2 kilo yoğurt ve iki kilo da patates alıp pazar alışverişini tamamladık.
Harcadığımız para da 98 liraydı.
Meyve alamadık haliyle.
Hani o İsmail Türüt türküsünde söylendiği gibi ''Ben seni alamadım. Param yok idi param'' denildiği gibi yani.
Şimdi ''Neden kendi hallerini yazıyorsun'' diyenler olacaktır diye söylüyorum.
Benim geçen hafta sonu hikayem böyleydi ama sanmayın ki vatandaşın hali pür melali bundan farklıdır.
İki yıl öncesine kadar İstasyon pazarında da iğne atsan yere düşmezdi.
Köylüler artık eskisi gibi pazara mal getirmiyor ama esnaf da itibar etmiyor artık.
Pazar yerleri de tenha yerler oldu yani onu demek istiyorum.