limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
Paşa Parayı Severdi
Yazarlar // 14 Temmuz 2015 Salı 00:00

İsmail BAŞARAN

12 Eylül döneminin Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya, İstanbul'da 90 yaşında yaşamını yitirdi.
Dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren de 9 Mayıs'ta Ankara'da tedavi gördüğü GATA'da hayatını kaybetmişti.
Evren'in vefatının ardından Şahinkaya, 12 Eylül davasının hayatta kalan son sanığıydı.
Şahinkaya için şimdilerde çıkan haberler dikkat çekici. Bu haberlerden birisi de “Serveti dudak uçuklattı” şeklinde.
Bunları acaba neden o zamanlar yazamadılar?
Oysa bunları Şahinkaya daha sağ iken, hem de yargılanmadan yani “Borusu öterken” yazan birileri vardı.
Gelin bu pastadan kendimize bir pay çıkaralım…
Ne payı, pastanın tamamını yiyelim.
Taner Atilla, Milliyet Haber Ajansı’nın Genel Müdürüydü.
Bu satırların yazarı da o günlerde Milliyet Haber Ajansı Samsun Büro Şefliği görevini deruhte ediyordu…
O dönemler Cumhuriyet Gazetesinin İzmir Temsilcisi olan Hikmet Çetinkaya ile büroda oturuyorduk.
Telefon çaldı, baktım, arayan Taner Atilla idi.
Tahsin Şahinkaya’nın kaçak altınlarla ilgili söylentilerde adının geçtiğini anlattı.
Öncelikle Hikmet Çetinkaya’ya durumu hissettirmemem gerektiğinden “Bakarım” dedim.
Kahvelerimiz bittikten sonra biraz daha sohbet ettik.
Sanırım Hüsamettin Cindoruk’un Samsun milletvekili seçildiği gönlerin öncesindeydik.
Sohbet bitince hemen yola koyulmuş ve Merzifon’da almıştım soluğu.
Tüm çevresini araştırmıştım, yakınlarını okul arkadaşlarını, gençlik yıllarını…
Öğrenilmesi gerekenlerin belki de tamamını öğrenmiştim.
Fotoğraflamıştım.
Ve bir ortak sonuç çıkmıştı konuştuklarımın görüşlerinden.
O da şöyleydi:
“Paşa parayı severdi…”
Ve haber ertesi gün Milliyet Gazetesi’nin birinci sayfasında ikinci manşet olarak yer almıştı aynı başlıkla:
“Paşa Parayı Severdi.”
Bu başlığın üzerinde de bir üst başlık vardı; Milliyet Merzifon’da araştırdı…
O günlerde Milliyet Gazetesi’nin bir milyona yakın baskı sayısı vardı.
O günlerde Milliyet Haber Ajansı’nın başında bir haberci Taner Atilla vardı.
O günlerde gazetelerde korkusuzca yazılıp çiziliyordu.
İhtilal yapan paşalar henüz sağ iken ve henüz “Boruları öterken”  hem de…
O günlerde muhabirler haber yapıyorlardı, haber.
Bu satırları yazan, o günlerde “Paşa Parayı Severdi” diye yazdığında, o gün yazamayıp bugün yazanlar ne yapıyordu?
Ben bilmem, bilenler ve hatırlayanlar vardır sanırım…

İFTAR YEMEKLERİ ÖVÜNÇ KAYNAĞI
Hey gidi hey!
Ne günlere kaldık.
Bir zamanlar Belediyeler, yaptıkları hizmetle övünürlerdi.
Şimdilerde ise hizmetin yerini verilen iftar yemekleri almış durumda.
Bilmem hangi belediye bilmem kaç kişiye iftar yemeği verdi…
Bilmem hangi belediye bilmem hangi sokakta şu kadar iftar düzenledi.
Kırsaldaki mahallelerde, kentin içindeki mahalle ve sokaklarda…
Bu sayının çokluğu yapılan hizmetin fazlalığına mı delalettir, yoksa ülkede bu iftar yemeğine muhtaç sayısının fazlalığına mı?
Bu iş bana göre hizmet değildir, göz boyamaktır.
Dostlar alışverişte görsün anlamı taşır.
Bu kadar harcamayla merak ediyorum acaba kaç işsize iş imkânı sağlanabilirdi Samsun’un tamamında.
Bir de Türkiye’nin tamamına yayarsanız bu uygulamayı, acaba kaç fabrika kurulur kaç işsize iş imkânı sağlanır ve Türkiye’de üretim ne kadar artırılabilirdi?
Bunu hiç düşündünüz mü?
Gelelim şu sorunun cevabını verebilmeye:
Acaba Türkiye’de insanların balık yemeleri mi yoksa balık tutmaları mı isteniyor?

GÜNÜN SÖZÜ
Maddi hayata tapanlar, deniz suyu içenlere benzerler, içtikçe susuzlukları artar. Muhittin-i Arabi