istanbul sex shop casino siteleri istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama baker depolama
Paranın Ne Önemi Var
Yazarlar // 7 Nisan 2016 Perşembe 00:00

Ragıp GÖKER

Aşağıçinik merasında kurulacak ‘Lojistik Köy’ için AB fonlarından 43 Milyon Avro hibe kredi bulunmuş ama kredinin kullanılabilmesi için projenin bu yıl tamamlanması gerekiyormuş.
Aşağıçinik halkı, mahkeme sonuçları beklenmeden projeye devam edilmesinin nedenini buna bağlıyor.
Bir kere daha söyleyeyim:
Samsun ekonomisine olumlu katkıları olacağını düşündüğüm ‘Lojistik Köy’ projesini doğru ve gerekli buluyorum.
O köyde doğup büyüdüğüm için birçoğunu tanıdığım Aşağıçinik halkının da projeye karşı çıkmadığını biliyorum.
‘’O vakit bu kavga ve gürültü neden çıkıyor?’’ diye soruyorsanız onu anlatayım.
İtiraz, Lojistik Köy'e değil, bunun için yapılacak imar uygulamasınadır.
Şöyle ki:
Meranın toplam alanı Lojistik Köy için yetmiyor.
Yetmeyeceği bilindiği halde projenin orada yapılması kararlaştırılınca, Samsun’u yönetenler çareyi köylünün toprağına el koymakta buldular.
Oradaki toprakların birinci sınıf tarım arazisi olduğu zaten biliniyor.
Hikmetinden sual olunmaz ‘Yüce Yaratan’ o topraklara öyle bir özellik bahşetmiş ki, Aşağıçinik ovasında  ‘adam eksen’ yetişir, topraklar o derece verimlidir yani.
Mera yetiyor olsa köy halkı da, biz de ‘’Meranın lafı mı olur, Samsun’a feda‘’ olsun deriz.
‘’Yanlış hesap sonucu oluşan bu durum nedeniyle toprak satın alacağız’’ dense,  köy halkı gönüllü olmasa bile ‘’Devletimize can feda‘’ diyerek durumu kabullenir.
Ama burada tam ‘şark kurnazlığı’ denilecek bir uygulamaya  başvurularak, günümüzde bazı ilçe merkezlerinde bile henüz imar yokken, tarlalarda imar uygulaması başlatıldı.
Misal:
Mera kenarında bir köylünün 10 dönüm tarlasının olduğunu varsayalım. İmar kanununun belediyelere tanıdığı yetkiye dayanarak, 10 dönümün 4 dönümüne bedelsiz el konuluyor, kalan 6 dönüm de lojistik köy alanına dahil ediliyor ama 6 dönümlük bölüm, köyden başka birilerinin tarlalarıyla şuyulandırılıyor ve parçalı biçimde veri veriliyor
Arazi anlaşmazlıklarının sık yaşandığı yerlerdendir Aşağıçinik, bir karış toprak için geçmişte çok kan aktığını bilirim.
Şundan adım gibi eminim.
Köydeki komşuluk ilişkilerini bozacak bu imar uygulaması nedeniyle kavgaların çıkmasından ve bunun sonucunda kan akmasından korkarım.
‘’Samsun’un kalkınması mı önemli, köydeki komşuluk ilişkileri mi?’’ diye bir kelam ederseniz, buna karşın çok fazla bir şey söyleyemem, sadece  ‘’Allah sizi ıslah etsin’’ derim.
Avukatlar günü nedeniyle dünkü yazımda, hukukun bir gün herkese lazım olacağından hareketle, belediye başkanlarının da, valilerin de, mahkeme kararlarına uymaları gerektiğini belirttim.
Mahkeme kararlarına uymak aslında temenniden öte bir durumdur, anayasal zorunluluktur yani.
Lojistik köy için, Danıştay yürütmenin durdurulmasına hükmetmiş, yerel mahkemede karara itiraz eden belediye ise bu kararı bozdurmuş.
Ama yargılama sona ermemiş.
Yani mahkeme süreci devam ediyor hala.
Davanın taraflarından Ziraat Mühendisleri Odasına bağlı avukatlar, mahkeme sürecinin devam ettiğine dikkati çekerek, uygulamanın durdurulması için belediyeye yazı göndermiş.
Büyükşehir Belediyesi benzer uygulamalarda yaptığı gibi, bu uygulamada da mahkeme kararlarının arkasına dolanmayı deniyor.
Mahkemenin sonuçlanmasını beklemek yerine, projeyi uygulamakta ısrar etme nedeni, AB kredisi için öne sürülen o koşul mudur?
İhtimal vermem ama eğer öyleyse batsın şu Avrupa’nın parası.
Huzurun yanında paranın ne önemi var.