Geçen hafta bu sütunlarda, Pandemi sürecinde sağlık personeline verilecek ek ödemelerin dağıtımı sırasında Gazi Devlet Hastanesindeki sağlık personeli arasında ayırımcılık yapıldığını yazmıştım.
Bunun üzerine şimdilerde Güneydoğu bölgesindeki illerimizin birindeki özel hastanede Başhekim olarak görev yapan Gazi Devlet Hastanesinin eski doktorlarından Can Aydın aradı ve Gazi Devlet Hastanesi yöneticilerine haksızlık yaptığımı söyledi.
Pandemi ek ödemeleri yapılırken sağlık personeli arasında ayırımcılık yapıldığı doğru olmakla birlikte Can Aydın’ın hastane yönetimine haksızlık yaptığım şeklindeki tespitinin de haklı olduğunu söylemeliyim.
Döner sermayeden yapılmasına rağmen ek ödeme alacak personel listesinin bakanlığın belirlediği kriter ve talimatlara göre düzenlendiğini söyledi dostum.
İŞ BARIŞI BOZULABİLİR
Bakanlık düzenlemesine göre pandemi ek ödemesi alacak personel şu şekilde belirleniyor.
Bir doktorun ek ödeme alabilmesi için pandemi servisinde bir gün bile görev yapıp hasta bakması yeterli oluyor.
Doktorlar ek ödemede en yüksek payı alıyor ancak, uzman doktor ile uzman olmayanların ek ödemleri der farklı oluyor.
Hemşirelerin ek ödemesi de eğitim düzeylerine göre farklı hesaplanıyor.
Doktorlara yapılan ödemeden daha az olsa da, dört yıllık üniversite mezunu hemşirenin payı, iki yıllık üniversite mezunu hemşireden daha yüksek oluyor.
Dolayısıyla Sağlık Meslek Lisesi mezunu bir hemşire ek ödemeden en az payı alıyor.
Ve fakat
Pandemi servisinde görev yapıyor olmalarına ve koronalı hastalarla he daim ilgilenmek zorunda kalan hastabakıcılar ise tek kuruş ek ödeme alamıyor.
Hastabakıcıların tamamı, ‘Taşeron İşçisi’ olarak tanımlanıyor ve kadrolarının da buna göre düzenlendiği biliniyor.
Bu nedenle döner sermayeye tabi olmadıkları için de ek ödeme alamıyorlar.
Diğer görevliler de öyle.
Pandemi hastanesi olarak belirlenen her sağlık kuruluşu risk altındadır.
Hangi serviste görev yapıyor olsalar da, bütün personelin koronaya yakalanma riski vardır.
Geçen haftaki yazımda dile getirdiğim, acil serviste bir ay süreyle göre yapmasına rağmen ek ödeme alamayan personelin yakınması gibi örneklere rastlamak mümkün.
Kaldı ki, koronayla mücadele eden sağlık personelinin hiç biri, bu hizmet için bir talepte ve özellikle de para talebinde bulunmadı.
Her biri özveriyle görev yaptılar.
Bu büyük görevi karşılık beklemeden yaptılar yani.
Minnettarız her birine.
Millet olarak biz de, sağlıkçılarımıza minnetimizi göstermek için bir dönem her akşam saatler 21’i gösterdiğinde balkonlarımızdan kendilerine alkış tuttuk.
Onlar bir karşılık beklemedi ama Sağlık Bakanı, sağlık personele ek ödeme yapılacağını duyurdu.
Hepsi para alacak diye düşündük bu nedenle.
Bakanlığın bu kararını doğru bulduk ve onlar adına da sevindik.
Korona hastasının günlük bakımını kim yapıyor.
Hastabakıcılar değil mi, koronalı hastanın altını üstünü onlar temizliyor ama buna rağmen ayırıma uğruyorlar.
Yazık değil mi.
Demedi demeyin, hastanelerdeki iş barışını bozar bu durum.
Son olarak bir doktor arkadaşımdan işittiğim şu anektodu da paylaşmak isterim.
Ek ödemede haksızlığa uğradığını düşünen hastabakıcılardan biri, koronalı bir hastanın altının temizlenmesi istendiğinde, “Pandemi parası alanlar temizlesin” demiş.
Bu durunda kimi suçlayalım bilemedim.
Oldu mu şimdi.
Yaptığınızı beğendiniz mi yani.
Ah şu mevzuat hazretleri, ne işler açıyor başımıza.