Yazarlar // 16 Eylül 2014 Salı 00:00
Ragıp GÖKER
Pamfilya için halkların ülkesi derlermiş.
Antalya ile Alanya arasında bir çizgide başlayan Pamfilya bölgesi, Alanya ve dolayısıyla Mersin ve Antakya’yı da sınırları içeresine alır.
Özelliği çok sıcak olmasıdır.
Maça başlarken ‘’Bu Alanya sıcağı adamı mum gibi eritir’’ diye düşünüyordum.
Ki;
Bizim bazı oyuncularımız 65. dakikadan sonra eridi sahiden.
Maçın son çeyreğinde bizim bazı oyuncularımızın sahada adım atacak halleri kalmamıştı.
DOĞRULAR VE YANLIŞLAR
Dorular:
Maçta yaptığımız doğru var mıydı?
''Erhan Altın’ın oyuncu değişiklikleriyle ikinci yarıya başlamasından başkaca bir doğru yoktu''desem…!’
Bu görüşme itiraz eder misiniz?
Yanlışlar:
Çok sayıda yanlışımız vardı.
Misal maça başladığımız kadro, ilk göze batan yanlışımızdı.
Bu sıcakta oyun yapıları ve dahi kırılganlıkları da bir birine benzeyen Serdar Eylik ve Musa Aydın’ın aynı anda sahada oluşu.
Ki;
Musa Aydın’ın oyununu da bozduğunu düşündüğüm Serdar Eylik’in sahadaki duruşuna Erhan Altın da ancak 45 dakika tahammül edebildi.
Bir de Erhan Altın’ın özelliklerini öve öve bitiremediği Ali Zorlu’nun sahada oluş nedenini anlayamadığımı söylesem ne dersiniz?
Bir teknik direktörün getirdiği oyuncuya yer açmak amacıyla çareler aramasını bir noktaya kadar anlayabilirim. Ama böyle bir maçta Murat Akyüz’de sakatlık yoksa onun bu maçta oynaması gerektiğini düşünüyorum.
Oyunu maçın büyük bir bölümünde kanatlara hiç yıkamadık bu da bizim başka bir yanlışımızdı.
Ortadan yaptığımız hücumlarda Mbilla’yı tola buluşturmamız zaten mümkün görünmüyordu. Tamam, bu oyuncuya topla buluşması için arkadaşları kendisine hiç katkı vermedi ama onun da top almak adına da fazladan bir gayretin içinde olmadığını gördüm maç boyunca.
Dikkat ederseniz bizim oyunda biraz etkili olmaya çalıştığımız anlar oyunu kenarlara yıktığımız anlarla sınırlı kaldı.
HATA YAPAN GOLÜ YEDİ
Bizim takımın gol için yüklendiği dakikalarda gelen Alanya pozisyonlarını saymazsak ki o kontraları bu sıcak havada yemek bir noktaya kadar anlayışla karşılanabilir.
Demem o ki; Alanya takımının bize üstünlük sağlaması mümkün değildi. Hata yapan takımın gol yiyeceği bir maçtı. Musa Aydın, 3 metre önündeki Aminu Umar yerine, topu rakibe bırakınca gelişen kontra atakta golü yedik. O pozisyon için başka bir not daha verecek olursak o şudur: O pozisyonda rakip oyuncuyu karşılaması gereken oyuncu Doğan’dı ama Doğan o pozisyon sırasında olması gereken yerde değildi.
Doğan, biz golü yedikten sonraki dakikalarda daha iyiydi ama ben ilk 20 dakikada Doğan’ın topu arkadaşlarına atmak yerine rakibe teslim etiği 5 pozisyon saydım ki; takımımız o pozisyonlarda baskı yememişti.
TAKIM TAT VERMİYOR
Giresun maçının sadece başlangıçtaki 15 dakikasını seyredebilmiştim. O maçın tamamıyla ilgili bir fikrim yok ama Alanya maçını 90 dakika seyrettim.
Bendeki ilk oluşan intiba şudur:
‘’Bu takım nasıl gol atacak arkadaş?’’
Bu oyun anlayışıyla çok zor, zira mesela Alanya maçında aklımda kalan tek bir gol pozisyonumuz yok bizim.
Sizi bilmem ama bizim takımın oyunu bana hiç tat vermedi.
Umut da vermedi ayrıca...