Oy ve Tezgah

İlkadım Belediyesi Karadeniz bölgesinin en kalabalık nüfusuna sahip. Hele de günlük çevreden gelenleri hesaplarsanız günlük nüfusu beş yüz binin üzerinde oluyor. Bu şehri temiz tutmak gerçekten zor. Ancak ben temizliğe değil de seyyar konusuna değinmek istiyorum. Son günlerde mantar gibi çoğaldılar. “Nerden geldiniz” diyen de yok, “geldiğiniz yere gidin” diyen de…

Caddelerin kenarında yürüyebilmek sanat haline geldi. Seyyarlar bulundukları yerlerde kaba kuvvetle mi duruyor? Hayır. Sanırım zabıta kendilerine göz yumuyor.

Seyyarlara pek de fazla dokunulmaması aklıma bir soru getirdi: Acaba seçim mi gelecek? Türkiye normal seçim yerine erken seçime mi gidecek? Gidebilir, çünkü vatandaş artık tamamen bunalmış durumda.  Açıklanan seçim durumu yok ortada ancak 2023 yılı geliyor ve seçim yapılacak. Eğer seçim yapılmayacaksa ve iktidar devam etmeyi kafasına koymuşsa Türkiye ciddi şekilde bir karmaşa içine girecektir.

Seçim yaklaşıyor ya, bundan sonra şehirdeki seyyar sayısı üçe beşe katlanırsa hiç şaşırmam. Şunun şurasında bir yıl kadar bir zaman var seçime, Kent merkezinde ilçelerde seyyar satıcılar arttı. Arabasını alan sürmeye başlamış durumda. Seyyar arabaları neden sokaklarda sorusunun yanıtı: Ne ka tezgâh o ka oy demek demektir.

Madalyonun bir de diğer tarafı var: Eğer vatandaş marketler yerine seyyar arabaları tercih ediyorsa. İşte o zaman galiba seçim ufukta görünüyor.

Temel'e sormuşlar; “Bir fıkraya kaç defa gülersin” diye... “Bir defa fıkra anlatılınca gülerim... Bir de fıkrayı izah ederler ona gülerim... Ama asıl fıkrayı anlayınca çok gülerim...” Ben de güleceğim seçimin ne zaman yapılacağı tam olarak açıklanınca. Çünkü o sandığa gidildiğinde ak mı kara mı belli olacak. Gidenler gidecek kalan sağlar da vatandaşın olacak…

PAZARTESİ GÜNÜ NE OLACAK?

Hafta sonu geçecek ve hafta başında 12 Eylül günü bir darbenin yıldönümü olacak. Gelin hatırlayalım 12 Eylül günü ne olmuştu?

18980 yılıydı. 12 Eylül 1980 gününde yaşanan darbenin yıldönümü.  Türkiye’yi en çok yıpratan olayların ilk sıralarında yer alan darbelerden biri olan 12 Eylül darbesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi lağvedildi. Anayasa uygulamadan kaldırıldı. İşte acı dolu 12 Eylül 1980 darbesinin detayları… Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren başkanlığında gerçekleştirdiği 12 Eylül darbesi ile Türkiye Cumhuriyeti, 27 Mayıs 1960 darbesi ve 12 Mart 1971 muhtırasının ardından silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü müdahalesini yaşadı. Askeri darbelerin tamamını görüp yaşayan birisi olarak en çok üzüldüğüm de partilerin lağvedilmesiydi ve o günlerde yine gazetecilik mesleğini sürdürüyordum. Kısaca 1960 İhtilalinden sonrakilerin tamamını yaşadım.

12 Eylül’de ne olmuştu hatırlayalım: Bu müdahale ile Süleyman Demirel’in başbakan olduğu hükümet görevden alındı, Türkiye Büyük Millet Meclisi lağvedildi, 1970 sonrasında değiştirilen 1961 Anayasası uygulamadan kaldırıldı ve Türkiye siyasetinin yeniden tasarlandığı bir askeri dönem başladı. Bu dönem yaklaşık dokuz yıl sürdü. 12 Eylül 1980 ardından partiler lağvedildi, parti liderleri önce askeri üslerde gözetim altında tutuldu, ardından yargılandı. Kısaca her ihtilalden sonra olduğu bundan sonra olmamalı. Eski günlerin Cumhurbaşkanları, Başbakanları ve bazı bakanları yargılanmıştı.

Bütün ihtilaller kötüdür, yakın zamanda yapılanlar daha da kötüdür. İhtilalle gelenler maalesef hep ihtilalle gitmişlerdir. Kendiliğinden ölerek gidenler yoktur.

GÜNÜN SÖZÜ
Kötümser yalnız tüneli görür, iyimser tünelin sonundaki ışığı görür, gerçekçi tünelle birlikte ışığı ve de gelecek treni görür. (J. Harris)