Adına Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) denilen vergi türü, iyi arabaya binmek isteyen Türk vatandaşlarının hayallerini bir kere daha söndürdü.
Resmi Gazete'de yayınlanan yeni düzenlemeyle birlikte ÖTV'de yeni oranlar belirlendi.
ÖTV ‘deki yeni artış sonrasında, motor silindir hacmi 1,6-2.0 arası olan ve matrahı 170.000 TL'ye kadar olan araçlarda yüzde 130 ÖTV, motor hacmi 1.6-2.0 arası olan ve matrahı 170.000 TL üzeri olan araçlarda yüzde 150 ÖTV, silindir hacmi 2.0 üstü olan ve matrah sınırı olmayan araçlarda yüzde 220 ÖTV alınacak.
Hükümet, değişikliğin sebebini ithalatı düşürüp, yerli üretimi artırmak olarak açıkladı.
Bu arada 1.6 silindir hacmine kadar, matrahı 85.000 TL'ye kadar olan araçlarda yüzde 45 ÖTV alınmasına karar verildi.
Bu ne anlama geliyor?
Satış fiyatı 85 bin liranın altında olan ve silindir hacmi 1.6 oranındaki araçlarda 5 bin liraya kadar indirime yol açacak.
Görece bu iyi bir şey olarak görülse de, 85 bin liranın altında satılan 0 araç kaldı mı onu da bilmiyorum.
ÖTV ayarlamasının da be nedenle yani ucuzlamaya neden olacağı gerekçesiyle yapıldığı ileri sürülüyor.
Ve fakat.
Zamlar indirimin çok üstünde gerçekleşecek, zira alt dilimlerdeki güncelleme, fiyatları sadece yüzde 3-6 düşürürken, orta ve üst sınıf araçlarda ÖTV artışları ise yüzde 13-23 arası zamlanmış oldu.
İstanbul’da iş kuran aile yakınlarımızdan biri, geçen hafta fabrika çıkışı ticari bir araç almış.
Klima düzeneği bile olmayan aracı kaça almış dersiniz.
Tam tamına 115 bin liraya.
Klimalı olsa kaça alacaktı varın siz hesap edin de.
Ve ayrıca geçen hafta değil de ÖTV artışından sonra yani bugün almış olsa, 115 bin liranın çok daha üstünde ödeme yapacaktı.
ÖTV artışları, ikinci el otomobil piyasasında da fiyatları yükseltecektir ki, ikinci el piyasası da uçmuş vaziyette.
Dövizdeki arış zaten araba fiyatlarında astronomik artışlara neden olmuştu.
Benimle yaşlanmakta olan 21 yaşında bir arabam var.
Motor silindir hacmi de 1.3 dolayında.
LPG kiti de taktırmıştım.
Ve bu nedenle ‘’Motor hacmi zaten düşük, ne diye LPG taktırdın’’ diye çok eleştiri almış olsam da, emekli maaşıyla geçinmek zorunda olan bir vatandaş olarak, motor silindir hacmi düşük olsa da, akaryakıt fiyatlarına yetişmem mümkün değildi.
Akaryakıttan da ÖTV alınıyor biliyorsunuz.
Devlet, bir litre yakıt alan vatandaşa ‘’Bir litre de bana al‘’ diyor yani.
Araba fiyatları da öyle.
Bir araba alan vatandaşlar, ÖTV öderken bir araba da devlete almış oluyor aslında.
Yüzde 130’a ve atta yüzde 220’ye varan ÖTV artışlarıyla bir araba kendine, iki araba da devlete almış oluyorsun bir anlamda.
Devletimize feda olsun elbette.
Ve fakat.
Bu kadar vergi toplayan devlet vatandaşların da refahını artırmalıdır.
İyi arabaya binmek Türk vatandaşlarının da hakkı olmalı yani.
Ben de, 21 yaşındaki arabamı satıp yeni ve konforlu.
Aynı zamanda da güvenlik donanımlarıyla bezenmiş bir arabaya binmek isterim.
Emekli maaşıyla geçinen benim gibi biri için en ucuzu 250 bin liranın üzerinde bir araca sahip olmak hayal ötesi bir durum olsa da, ara sıra araba fiyatlarına bakarım.
Marka adı vermeyeceğim ama yaklaşık bir ay önce 245 bin lira dolayında satılan bir arabanın fiyatı, dövizdeki dalgalanma sonucu 289 bin liraya kadar yükseldiğini görmüştüm.
Bir aydaki artış 45 bin lira dolayında olmuştu.
Yazının hazırlandığı sıralarda ÖTV artışıyla fiyatın kaç liraya yükselmiş olacağını merak ettiğim için markanın internet sitesine baktığımda ise ‘’Fiyat listesi güncelleniyor’’ şeklinde bir notla karşılaştım.
Bu da demek oluyor ki, fiyatını merak ettiğim o arabanın fiyatı 289 bin liranın da üzerine çıkacak ve ona sahip olma hayalim bir kez daha suya düşecek.
Ben en iyisi mi düldülüme gözüm gibi bakmaya devam edeyim.