Osmanlı Ocağı Ve Türk Ocakları

Yazarlar // 21 Ocak 2015 Çarşamba 00:00

İsmail BAŞARAN

Ülkü Ocakları, Alperen Ocakları, Akıncılar, Gençlik Kolları derken önümüzdeki günlerde yeni ocaklarla tanışacaksınız.
Osmanlı Ocakları.
Vallahi ben kurmuyorum.
Bu ocaklarda denildiğine göre Ülkü Ocaklarından yatay geçiş yapacak olanlar, Ocak Tecrübeleri olduğundan, bu işin başını çekecekler deniliyor.
Olur mu olur hani.
Türkiye’de her şey olur.
Olur, da bugünkü nesil bunları biliri mi?
Geçmişimiz diyoruz. Diyoruz da geçmişimizden ders almıyoruz ve de öğrenmiyoruz.
Bizlere öğretilmek istenenleri ezberliyoruz ve geçip gidiyoruz.
Osmanlı Ocağı yoktur geçmişimizde.
Humbaracı Ocağı vardır, Acemi Oğlanlar Ocağı vardır.
Akıncılar vardır Osmanlı’da.
“Dalkılıç” denilen yiğitlerin bulunduğu ocak vardır.
Yeniçeri Ocağı vardır.
Hani Osmanlı’nın yıkılışında isyanlarıyla birlikte rol oynayan Yeniçeri Ocağı vardır.
Balkanlardaki topraklarımızın elimizden gitmeye başlamasıyla birlikte Kurulan TÜRK OCAKLARI vardır.
Yine tekrarlıyayım, Osmanlıda Osmanlı Ocağı yoktur.
Peki, Osmanlı Ocağı neden kuruluyor?
Bir soru takılıyor aklıma; Acaba Ülkü Ocakları işlevini mi yapmıyor?

PROJELER YAPILDIĞIYLA MI KALMALI
Samsun Valisi İbrahim Şahin açıklamada bulunmuş; 80’in üzerinde projenin yapımına hiç başlanamamış.
Neden?
Hani Samsun Projeleriyle övünüyordu.
Neden, niçin soruları sorulacak, cevapları da verilecek.
Ancak ben o cevaplara inanmayacağım.
Çünkü projeler uygulanamıyorsa kesin birilerinin hataları vardır.
Bunlar kimlerdir bilemem.
Hatalı olanları bulmak ve gerektiği gibi uyarmak da Vali İbrahim Şahin’in görevidir.

UTANÇ FOTOĞRAFI
Samsun’un Canik ilçesinde yolunu şaşıran bir yaban domuzu aç çalınca kentin sokaklarına inmiş.
Bunu görenler ise düşmüşler hayvanın peşine.
Bir sürek avıdır başlamış ilçenin sokaklarında.
Ve Samsun yine Türkiye’de hayvan düşmanlarının yaşadığı kent olarak gündeme oturuvermiş.
Gençler yapmıştır, çocuklar yapmıştır, yaptıklarının farkına bile varmamışlardır.
Toplum psikolojisi, sürü psikolojisi, biri koşunca diğerleri de koşmuştur.
Ancaaakkk, fotoğrafı görünce şaşırdım kaldım.
Tam belli olmuyor.
Öldürülen domuzla birlikte poz veren çocukların yanında fotoğrafta bir kişi duruyor.
Zabıta mı, özel güvenlik mi yoksa polis mi pek anlaşılmıyor.
Ancak sonuçta elbisesinden güvenlikçi olduğu anlaşılıyor.
Ne acı değil mi?
Hayvanla barışamamış bir toplumun güvenlikçisi böyle mi olmalı?
Sanırım toplumun tamamı hayvan sevgisinden yoksun değildir, güvenlikçilerin de…