Akdeniz Bölgesinde orman yangınlarının yeniden başlaması, Samsun Bölgesindeki ormanlık alanları akıllara getirdi. Samsun’da özellikle Vezirköprü yakınlarında Orta Karadeniz Bölümünde “dağ turizmi” için ideal mekânlardan biri de Kunduz Dağı ve ormanlık alanıdır.
O nedenle ormanlık alanların olması yüzünden acaba Samsun’da olabilecek bir orman yangınına müdahale edilip edilemeyeceği, bu sürenin ne kadar olacağı akıllara takılıyor. Samsun’da Yakakent’te Çamgölü var, Alaçam’da çamlık alanlarda piknik bölgeleri var, Alaçam’ın Doyran bölgesinde sahilde Kereste tesisleri var, haliyle de ormanlık alan var. Kısaca Samsun’un tüm ilçelerinde ormanlık alanlar mevcut, bazılarının küçük alanlar bazılarının da büyük olması yönetenleri düşündürmelidir. Nereleri bu alanlar?
Vezirköprü’deki Kunduz ormanları ve mesire bölgesi, Yakakent ilçesindeki Çamgölü Mesire Alanı Mesire yeri, 19 Mayıstaki Mesire Alanları ve Mesire parkı, Kuş Cenneti’ndeki Galeriç Subasar Ormanı, Nebiyan Dağı, Kavak'taki Mesire Alanları, Terme ve Ayvacık bölgelerindeki ormanlık alanlar.
Bu ormanlık alanlar ne kadar korunabiliyor. Olası orman yangınlarına müdahale edilebilecek uçak, helikopter ve donanım yeteri kadar var mı acaba? Yok, da diyemem ancak bu soruya var da diyemem. Soruların yanıtlarını Samsun Valiliği ve Orman Bölge Müdürlüğü verebilir sadece. Sor günlerde Akdeniz bölgesindeki orman yangınları Samsun’du da gündeme getirdi. Gerçi Samsun’da böyle büyük çapta yangınlar son zamanlarda yaşanmadı, İnşallah da yaşanmaz. Bu temenniler yangın yaşanmayacağı anlamı da taşımaz, yangın olursa nasıl söndürülebilecek?
Samsun Valiliği bu konuda önlemlerini aldı mı, vatandaşın rahatlaması için bir açıklama yapılabilir mi? Düğün geçtikten sonra kına yakma durumuna düşülmemesi için bugünden önlemlerin alınması gerekiyor. Samsun Milletvekilleri ki iktidar veya muhalefet diye ayırmak istemem, Orman Bölge Müdürlüğü’yle konuları konuşuyorlar mı, yangından sonra kimse ortaya çıkıp ahkâm kesmesin. Yanan milli servet oluyor çünkü.
YANGINI ÖNLEMENİN YOLU
Sor yıllarda, Ege ve Akdeniz bölgelerinde özellikle yaz aylarında meydana gelen orman yangınları akıllara “acaba “ sorusunun gelmesine yol açıyor. Ormanlar yanıyor mu yakılıyor mu diye düşünüyor vatandaş. Ne hikmetse yanan bölgeler hep denize yakın yani yazlık konutlar veya oteller yapılacak bölgelerde.
Uçak alındı mı alınmadı mı, yangın nasıl söndürülür diye ormanlar yanarken düşünmenin hiçbir anlamı yok. Önlemin yangından önce alınması gerekir, nasıl mı? Hükümet bir kanun çıkaracak, özellikle de Orman yangınlarının olduğu yerlerde otel ve yazlık konutlar yapılması yasaklanacak, buraların yeniden ormanlık alan olarak düzenleneceği açıklanacak. Oralarda gözü olanların tesisler yapamayacağı önceden duyurulursa orman yangınlarının önüne de bir nebze olsun geçilebilir.
İktidar böyle bir karar alabilir, böyle bir kanun çıkarabilir mi? İşte bu duruma “Evet” diyebilmek zor, çünkü hiçbir gariban gidip orada villa ve otel yapamaz, o zaman ormanlık alanların korunması için öncelikle yapılanma yasağı getirilmelidir. Eskiden yapılanma yoktu, yapılanmaya açılınca yangınlar da artmaya başladı. Ne hikmettir, sadece otel alanı kadar bölge yanıyor.
GÜNÜN SÖZÜ
Böcek olmayı kabul edenler, ayaklar altında kalmaktan ve ezilmekten yakınmamalıdırlar. (Kant)