Yazarlar // 30 Temmuz 2016 Cumartesi 00:00
Ragıp GÖKER
FETÖ’cü teröristlerin başarısız darbe girişimi sonrası şahit olduklarımızı görünce, ülkemizin ne denli büyük bir belayı def ettiğini şimdi daha iyi anlıyoruz.
Ülkemiz işgal edilmiş de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisinde birkaç kişi dışındakilerin çoğu bunu fark edememiş.
Ya da etmemiş.
Ordu içinde bu durumu fark edenlerin bir kısmı da ‘Balyoz’ gibi kumpaslarla zindanlara atılırken, bir kısmı da emekli edilip ordudan uzaklaştırılmıştı biliyorsunuz.
Cumhurbaşkanı, 17-25 Aralık sürecinden bu yana, tehlikeye dikkati çekmeye çalışıyordu oysa.
Cumhurbaşkanına kimsenin inanmadığı gibi bir iddiada bulunmam ama devlet ve ordu içindeki üst düzey yöneticilerin, durumun vahametine varamadıklarını söylerim. 15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaşananları görünce durumun tehlikenin ne boyutlara vardığını hep birlikte anladık zaten.
OHAL yetkisiyle çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile önceki gün 117 general, 32 amiral, 1099 subay ve 436 astsubay ordumuzdan atıldı.
Balyoz mağdurlarından Askeri Savcı Ahmet Zeki Üçok katıldığı televizyon programlarında, ordu içindeki FETÖ’cü gurubun daha fazla olduğunu iddia ediyor.
Hatta önceki akşam ‘’Fetullah Gülen, bu atılanları gördüğünde sevinmiştir bile’’ dediğinde tüylerim diken diken oldu.
Bazı subaylar da Üçok’u doğrulayınca şaşkına döndüğümü ve ‘’Sen aklıma mukayyet ol Ya Rabbim’’ diye dua ettiğimi saklamayacağım.
İddia edildiği gibi ordumuzun içinde bu atılanlar kadar daha FETÖ’cü subay ve astsubay var mı bilmiyorum.
İddianın doğru olmamasını dilerim ama iddia doğruysa, sıkıntı büyük demektir.
Biz ordumuzu ‘Peygamber Ocağı’ olarak görürüz.
Ordumuz, göz bebeğimiz ve en büyük güvencemizdir.
Gururumuzdur ayrıca.
Cumhurbaşkanının Başyaveri hain çıktı biliyorsunuz.
Cumhurbaşkanının ailesiyle birlikte tatilini yaptığı otelin yerini hainlere o başyaverin söylediği kuvvetle muhtemel.
Cumhurbaşkanın yaverinin hain olduğunu bilmemesi kadar doğal bir şey olamaz.
Ve fakat.
Devletimizin en üst düzeydeki yöneticimiz olan Cumhurbaşkanını yani bir anlamda ordumuzun başkomutanını emanet ettiğimiz kişinin, ordunun içine çöreklenmiş ihanet çetesine mensup birine emanet etme gafleti nasıl açıklanır bilemem.
‘’Bu arada ordumuzu yönetenler neredeydi?’’ diye sorsam, Genel Kurmay Başkanın yaveri de hain çıktı.
Şaşılacak bir durum.
O şarkıdaki gibi yani.
Nereden baksan tutarsızlık.
Nereden baksan ahmakça.
Bu durumda ‘’Allah Ordumuzu korusun’’ demekten başka bir şey gelmiyor elimizden.