Emek en yüce değerdir.
Sol yanım hep böyle söyledi.
Ki:
Emeğe saygı, sadece benim inancımla da sınırlı değildir.
Evrensel bir değerdir.
Yarın 1 Mayıs biliyorsunuz.
Pandemi ve buna dair kapanma gibi uygulamalar nedeniyle gereği gibi kutlayamayacak olsak da 1 Mayıs, bütün insanlık için işçinin emekçinin bayramdır.
Bizim cuntacılar, bir dönem 1 Mayıs'a ''Bahar Bayramı'' dememiz için bizi zorlamaya çalışsalar da, 1 Mayıs'ın 'Emek ve Dayanışma Günü’ olduğu gerçeğini silemediler.
Bu kutlu güne bir gün kala, OMÜ'de sağlık işçilerine reva görülen muamele hepimizin yüreğini yaralamıştır.
'OMÜ'nün İlahiyatçı Rektörü', sağlık işçilerinin emeklerinin karşılığı olan ücret taleplerini görmezden gelmiş.
Görmezden gelmekle de kalmamış, ''Siz misiniz hak arayan'' gibisinden bir tavır sergilemiş.
Bu yazıyı okuyanların arasından tırnak içinde belirttiğim ''OMÜ'nün İlahiyatçı Rektörü'' şeklindeki ifadeye takılabilirler.
Ve fakat
Buna özellikle vurgu yapmak istedim.
İlahiyatçı hocalar, Allah'ın dinini öğrenmek için eğitim aldıkları gibi bunu da gençlerimize öğretmek adına görev yapıyorlar.
İnandığımız din emeğin en yüce değer olduğunu ve buna bütün insanlığın inanması gerektiğini şart koşmadı mı bize.
Yaşamı boyunca bu gerçeğe inanmış ve bu inancını da, başta gençlerimiz olmak üzere bütün insanlığa anlatmayı amaç edinmiş bir bilim insanı, yetkili bir makama gelince bunu nasıl unutur diye şaşırıyorum.
Diğer taraftan, Rektör'ü o makama atayan Cumhurbaşkanı'nın Genel Başkanı olduğu partinin kısa adı AK Parti ama tam adı Adalet ve Kalkınma Partisi'dir biliyorsunuz.
Adında 'Adalet' kavramına vurgu yapmış bir parti tarafından atanmış yöneticinin, üç yıldır ücretlerine zam yapılmayan sağlık işçilerinin, emeklerinin karşılığı olan ücretlerinde düzenleme yapılması gibi hak arama taleplerini biraz da sert bir tavırla geri çevirmeye çalıştığına dair haberleri şaşırarak izliyorum.
OMÜ’deki sağlık işçileri emeklerinin karşılığı olan bir ücreti istiyor.
Ki;
Üç yıldır zam alamadıkları gibi ücretlerine enflasyon farkının da yansıtılmadığını ileri sürüyorlar ve dolayısıyla enflasyonun altında ezildiklerini söylüyorlar.
Benzer işi yapan diğer kamu personelinin aldıkları ücretin kendilerine de verilmesini istiyorlar.
Çok şey mi istiyorlar.
Hayır.
Kaldı ki;
Emek ve alın terinin bir karşılığı parayla zaten ölçülemez.
OMÜ’nün sağlık çalışanları, ücretlerinin insanca, hakça bir düzende yaşamaya yetecek ölçüye göre düzenlenmesini istiyorlar o kadar.
Benzer işi yapanlara verilen gibi yani.
Ne eksik.
Ne de fazla.
ÖMÜ’deki bu ücret anlaşmazlığına dayanan sorun dilerim bir an önce çözülür ve sağlık çalışanları, Ramazan bayramını çifte bayram olarak kutlarlar