Samsun’da eğitim konusunda garip işler olması için garip isteklerde bulunanlar var. Bunun altında kimlerin olduğunu bilmiyorum da amacın ne olduğunu hisseder gibiyim.
Neymiş, bir üniversite daha kurulması isteniyormuş. Kim istiyor birader? Sadece rektör olabilmek içim uğraş verenler mi var ortalıkta. Samsun’da iki üniversite zaten var, bırakın üçüncüyü ikincisi bile fazla Samsun’a.
Anladığım kadarıyla Ondokuz Mayıs Üniversitesi’ni küçültüp tarihten silmek isteyen aklı kıt olanlar var piyasada. Eğer öyle bir düşünce içinde olanlar varsa ki var olduğu belli oluyor, sakın dillendirmesinler. Sonra başlarına bir sıkıntı gelebilir maazallah. Yanlış anlaşılmasın bu bir tehdit falan değildir. Ancak herkes haddini bilecek, rektör olabilmek için uğraş verenler kendinize delin ve Samsun’daki Eğitim sistemiyle oynamayın, sonra sizle de oynamaya başlarlar.
Samsun’da iki adet Devlet Üniversitesi zaten var. 19 Mayıs Üniversitesi ve Samsun Üniversitesi. Bu Üniversiteler yetmiyor mu? Samsun’a elbette yetiyor. Yapılması gereken Samsun’a bir Üniversite daha kurup 19 Mayıs Üniversitesi’nin işlevini küçültüp yeni bir üniversite kurarak bazı yandaşları rektör ve dekan yapabilmek olmamalı.
Eğer yapılabilecekse bazı fakülteleri büyük ilçelere taşıyıp oradaki hayatı iyileştirebilmek ve bölgede eğitimi özendirmek olmalıdır.
Çarşamba tarafında fakülte vardır, Bafra, Alaçam ve Yakakent’i de içine alabilecek bir fakülte kurabilmek şarttır. Samsun bölgenin sanayi ve işletme merkezidir. 19 Mayıs Üniversitesi’ne bağlı bir fakülte bu üç ilçeyi de hareketlendirecek şekilde yapılabilir.
Bafra Merkezli bir fakülte kurulmasıyla bu üç ilçede hem eğitim sistemi artacak hem de gelecek öğrencilerle bu gölgedeki ticaret de hareket kazanacaktır. Bölgede gelecek öğrenciler için yeterince yapılanma mevcuttur. Hatta Alaçam ve Yakakent’te konut yeterince vardır ve yapı stoku günden güne artmaktadır.
Üniversitelerin asıl görevlerinden birisi öğrencilere hizmet etmek kadar, gölgede ekonomiyi canlandırmak ve sosyal hayatı geliştirmek de Üniversitelerin görevlerinden birisidir.
Üniversiteler görevlerini yapacaklar tamam da bölgede yaşayan vatandaşlar ve yöneticiler üzerlerine düşen görevleri yapmayacaklar mı?
Gelelim madalyonun diğer tarafına.
Genco Erkal, Türk tiyatrosunun kilometre taşlarından birisidir, önemli aktördür. Genco Erkal'ın önemli oyunlarından birisi de "Bir Delinin Hatıra Defteri'dir." Erkal bu tek kişilik oyunu Türkiye'nin neredeyse her sahnesinde oynamıştır. Askeri birliklerin büyük bölümü dahil.
Yine bir askeri birlikte oyunu sahneleyen Erkal birinci perde sonunda hiç alkış almadığını görünce şaşırmıştır. İkinci perde sonunda da hareket tekrarlanmıştır. Üçüncü perde sonunda da alkış yoktur.
Erkal kuliste bu işin nedenini araştırırken askerler kulise tebriklerini sunmaya gelirler ve sanatçıyı kucaklayıp öperler. Genco Erkal sorar: Oyunu beğendiniz mi? Askerler "Evet" derler. Erkal yine sorar: O zaman neden alkışlamıyorsunuz ki?
Askerlerin verdiği cevap ilginçtir: Komutanımız, gürültü olmasın diye, alkışlamamızı istemiyor. Bölgede bir fakülte olmasını istemeyen yöneticiler ve bölge milletvekili mi var caba?
GÜNÜN SÖZÜ
Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği, dinleyenin de yararlandığı sözdür.(Aristo)