OMÜ yönetimi, Tıp Fakültesi Hastanesine gazeteci girişini yasaklamış.
OMÜ, Samsun’un en önemli iki markasından biridir.
Ki; biri Samsunspor’dur.
OMÜ’de, Samsunspor’da gözbebeğimizdir.
Şahsen ben, her ikisini de gözümden sakınırım.
Samsun’da görev yapan arkadaşlarımın da böyle düşündüğünü bilirim.
Biz böyle düşünürken, OMÜ yönetimi ne düşünür, bunu tam olarak kestiremiyorum.
Hastanede başarılı bir operasyon yapıldığında, gururla haber yaparız.
Ve fakat
Hastanede bir olumsuzluğa rastladığımızda üzülsek de o durumu da haberleştiririz.
O Atalar sözünde olduğu gibi bir musibetin, bin nasihatten iyi olduğunu biliriz çünkü.
Olumsuzluğu da, baştan tedbir alınsın ve düzeltilsin diye yazarız.
Biz böyle düşünürken, geçtiğimiz günlerde bazı arkadaşlarımızın fakülte hastanesine alınmadığını öğrenince üzüldüm.
Sorup soruşturduğumuzda ise bir kabadayı tavrı ile karşılaşınca üzüntümüz bir kat daha arttı.
Altında kimin imzaları var bilmiyorum ama ‘‘böyle bir karar adlık ve geriye dönemeyiz’’ diyor OMÜ yönetimi.
Doktorlar öyle istemiş.
Gerekçe olarak bunu öne sürüyor yönetim.
Doğrusu bu gerekçe pek inandırıcı gelmedi bana.
Çünkü elbette özel haber de yaparız ama muhabir arkadaşlarımızın üniversite ve OMÜ ve hastaneyle ilgili haberlerinin çoğu doktorların ‘’şöyle bir başarıya imza attık’’ şeklindeki daveti üzerine yapılıyor.
Davet üzerine yapılan haberlerin ÖMÜ yönetiminde rahatsızlık yarattığını düşünmüyorum.
Sıkıntı özel haberlerden kaynaklanıyor olabilir.
Özel haberler nedir?
Yönetimsel ve doktor hatalarından kaynaklanan olumsuzluklar da özel habere konu olur ama çoğunluğunu hastanedeki hijyen durumuyla ilgili şikayetler oluşturur.
Hastanelerin temizliği önemlidir.
Hastane mikrobu öldürür çünkü.
Doktor hatalarının çoğu o hatayı yapan doktorundur ama hastanelerde hijyen ortamının sağlanamamasının sorumluluğu yönetimin üzerindedir.
Sanırım bunların duyulması istenmiyor.
Kabadayı tavrın nedeni bu olsa gerek..