Türkiye son günlerde genç öğrencilerin intiharlarıyla çalkalanıyor. Öğrenciler evlerinden ailelerinin yanından çıkıyor okumaya gidiyorlar sonrasında nerelere düşüyorlar acaba diye var mı araştıran aileler? Bunun bilemem vardır elbette, ancak Samsun İlkadım Belediyesi Başkanı Necaattin Demirtaş’ın geçenlerde söylediklerine çok iyi dikkat etmek ve arkasında durmak gerekiyor. Samsun intihar eden bir genç sayesinde ateşle imtihan oldu. Acaba bu imtihanın sonucu nasıl olacak?
Samsun İlkadım Belediyesi Başkanı Sayın Necaattin Demirtaş’ın birkaç gün önce yaptığı toplantıda söyledikleri dikkat çekiciydi. Demirtaş burada Samsun’daki bir eksikliği gözler önüne sermiş ve sorunun çözümü için düğmeye bastıklarını anlatmıştı.
İlkadım Belediyesi, belediyeye ait bir binanın öğrenci yurduna dönüştürülmesi için düğmeye basmış. Hem de bu üst üste elen iki ölümden önce. Bunun adı gerçekleri görerek önlem alabilmek için yola çıkmaktır.
Eskiden Pazar yeri olarak kullanılan bir bölgedeki bina yurda döndürülecek ve burada öğrenciler barınabilecekler, herhangi bir tarikatın eline düşmeden hem de. Bu ve benzeri girişimlerde Samsun Büyükşehir Belediyesi olmak üzere alt kademe belediyeleri de taşın altına ellerini sokmak durumdadırlar. Samsun yüzlerce hatta binlerce öğrencinin dışarıdan geldiği bir ildir, gelenlerin Samsun’a ekonomik katkıları da ortadadır. O zaman İlkadım Belediyesi’nin bu projeyi hemen hayata geçirmesi, diğer belediyelerin de benzeri yatırımlara girmeleri şart olmuştur, hem gençlerin tarikatların eline düşmemeleri hem de barınacak yer bulunmasında zorluk çekilmemesi için.
UFUKTA SEÇİM Mİ VAR?
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Samsun'da sandık görevlileri çalışmasına şimdiden başladı. CHP Samsun İl Başkan Yardımcısı Eyüp Odabaş, sandık görevlileri çalışmalarına bizzat eşlik ederken, sandık görevlisi olmak için partililerden yoğun bir talep olduğu belirtildi. CHP İl Başkan Yardımcısı Eyüp Odabaş, bu durumdan İl yönetimi olarak çok mutlu olduklarını belirterek, "Türkiye iyi yönetilmiyor. En kısa zamanda bir erken seçim bekliyoruz. Onun için de şimdiden tüm hazırlıklarımızı yapıyoruz" dedi. CHP bu kez gerçekten ciddi hazırlanıyor. Muhalefetteki diğer siyasi partiler de bu ve benzeri çalışmalara girerlerse sandıklara kimse müdahale edemeyecektir.
GERÇEKLER YAZILIYOR MU?
12 Eylül döneminin Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya, İstanbul'da 90 yaşında yaşamını yitirmişti. Dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren de 9 Mayıs'ta Ankara'da tedavi gördüğü GATA'da hayatını kaybetmişti. Evren'in vefatının ardından Şahinkaya, 12 Eylül davasının hayatta kalan son sanığıydı. Şahinkaya için çıkan haberler dikkat çekiciydi. Bu haberlerden birisi de “Serveti dudak uçuklattı” şeklindeydi. Bunları acaba neden o zamanlar yazamadılar? Oysa bunları Şahinkaya daha sağ iken, hem de yargılanmadan yani “Borusu öterken” yazan birileri vardı.
Taner Atilla, Milliyet Haber Ajansı’nın Genel Müdürüydü. Bu satırların yazarı da o günlerde Milliyet Haber Ajansı Samsun Büro Şefliği görevini deruhte ediyordu… O dönemler Cumhuriyet Gazetesinin İzmir Temsilcisi olan Hikmet Çetinkaya ile büroda oturuyorduk. Telefon çaldı, baktım, arayan Genel Müdürümüz Taner Atilla idi. Tahsin Şahinkaya’nın kaçak altınlarla ilgili söylentilerde adının geçtiğini anlattı. Öncelikle Hikmet Çetinkaya’ya durumu hissettirmem gerektiğinden “Bakarım” dedim. Kahvelerimiz bittikten sonra biraz daha sohbet ettik. Hüsamettin Cindoruk’un Samsun milletvekili seçildiği gönlerin öncesindeydik. Sohbet bitince hemen yola koyulmuş ve Merzifon’da almıştım soluğu. Tüm çevresini araştırmıştım, yakınlarını okul arkadaşlarını, gençlik yıllarını…
Öğrenilmesi gerekenlerin belki de tamamını öğrenmiştim. Fotoğraflamıştım. Ve bir ortak sonuç çıkmıştı konuştuklarımın görüşlerinden. O da şöyleydi: “Paşa parayı severdi…”
Ve haber ertesi gün Milliyet Gazetesi’nin birinci sayfasında ikinci manşet olarak yer almıştı aynı başlıkla: “Paşa Parayı Severdi.” Bu başlığın üzerinde de bir üst başlık vardı; Milliyet Merzifon'da araştırdı… O günlerde Milliyet Gazetesi’nin bir milyona yakın baskı sayısı vardı.
O günlerde Milliyet Haber Ajansı’nın başında bir haberci Taner Atilla vardı. O günlerde gazetelerde korkusuzca yazılıp çiziliyordu. İhtilal yapan paşalar henüz sağ iken ve henüz “Boruları öterken” hem de… O günlerde muhabirler haber yapıyorlardı, haber.
Bu satırları yazan, o günlerde “Paşa Parayı Severdi” diye yazdığında, o gün yazamayıp bugün yazanlar ne yapıyordu? Ben bilmem, bilenler ve hatırlayanlar vardır sanırım… Yarın, acaba dünkü siyasetçiler için neler yazılacak gerçekten merak ediyorum.
GÜNÜN SÖZÜ
İşaretler, varılacak hedefi olanlar içindir. (Sedat Turan)