AK Parti Samsun İl Başkanı Sayın Fuat Köktaş, Samsun’da milli eğitimi överek yere göğe sığdıramamış.
Artık 40 kişilik sınıfların olmadığına dikkat çekmiş.
Peki, bu iddia gerçek mi?
Aksi ispatlanana kadar gerçek saymak gerekir.
Samsun’da sınıflar 40 kişilik değil de eğitim Türkiye’nin neresinde?
Okullardaki eğitim, okulların fiziki durumu, okulların kimyası ne durumda?
Sayın Köktaş hem sağlık hem de eğitimle ilgili açıklamalarda bulunmuş. “Sınıflarda 40 kişilik, 50 kişilik, 60
kişilik sınıflarda okumuyorlar, Allah’ımıza hamdolsun” demiş.
Sayın Köktaş’ ne hikmetse öğrenci sayısı azalan sınıflarda eksiklik var mı, kitapları defterleri var mı,
Samsun eğitimde Türkiye ortalaması olarak hangi sırada diye sormamış.
Bu soruları Kanal S ve Kanal 55 Televizyonlarının ortak yayınında Soner Cabbar ve İsmail Başaran’la 15
dakika programında Türk Eğitim Sen Samsun Bir Nolu Şube Başkanı Sayın Levent Kuruoğlu’na sorduk.
Kuruoğlu, eğitime yapılan yatırım kapsamında Samsun'un dibe vurduğunu belirtti ve “Siyasilerin yaptıkları
açıklamalar kimseyi yanıltmasın” dedi.
Ne demek şimdi bu?
Siyasetçiler insanları yanıltıcı beyanlarda mı bulunuyorlar yani?
Her neyse biz yine de Sayın Kuruoğlu’nun söylediklerine kulak verelim:
“Her ne kadar sınıflarda sayı 60 değilse de 20’ye de düşmedi. Sadece sayı değil elbette. İlkokul birinci
sınıfta öğrenciler okuma yazmayı ilk yarıda öğreniyorlar artık. Kitapları da bakanlıktan geliyor.
Samsun’da bu kitapları henüz dağıtılmamış oluklar var. Bu öğrencilere kitapları ne zaman dağıtılacak ve
bu öğrenciler okuma yazmayı ne zaman öğrenecek? Bu soruların cevaplanması gerekir.
Cevaplanmasından öteye sorunların giderilmesi gerekir.”
Levent Kuruoğlu, Milli Eğitim Müdürlüklerinin bu sorunları çözebilmelerinin mümkün olmadığına da dikkat
çekti.
Sonra da “İlçe belediyeleri olmaza Milli Eğitim Müdürlüğü okulları açamaz. Sadece İlkadım Belediye
Başkanlığı eğitim yılı başlarken kendi ilçesindeki okullara bir milyon 500 bin liranın üzerinde destekte
bulundu.” Dedi.
Bu iddialar doğru mudur değil midir sanırım bir yetkili çıkar da açıklama yapar.
GÜNÜN FIKRASI
Köyün birinde bir mezar soyguncusu varmış. Cenaze gömüldükten bir gün sonra mezara bir gidilirmiş ki, mezar soyulmuş, bütün ziynet eşyaları çalınmış. Köylü bu mezar soyguncusunu bilirmiş bilmesine de bir türlü yakalayamazmış. Gel zaman git zaman bu böyle sürüp giderken mezar soyguncusu ölüm döşeğine düşmüş ve oğlunu çağırarak;
-Bak oğlum. Ben bu güne kadar sizin rızkınızı mezar soyarak çıkardım. Şimdi ölüp gidiyorum. Arkamdan tüm köylü bayram yapacak. Bir kişi bile 'Allah rahmet eylesin' demeyecek. 'oh be öldü de kurtulduk' diyecekler, diye itirafta bulunmuş.
Bu olay oğlanın çok gücüne gitmiş. Babasına;
-Baba sana söz veriyorum herkes arkandan rahmet okuyacak, demiş.
Ve derken mezarcı ölmüş. Bütün köylü bayramda. Birkaç gün sonra köyde gene bir cenaze. Ama köylünün içi rahat. Cenaze tüm ziynetiyle beraber gömülmüş. Bir gün sonra mezarlığa gidildiğinde o da ne!
Mezar gene soyulmuş ve eskisinden farklı olarak cenazenin kıçına koca bir kazık çakılmış. Köylüler bunu görünce;
-Yahu Allah Rahmet eylesin A.. efendi de mezar soyardı ama hiç olmadık kazık çakmazdı, demişler
GÜNÜN SÖZÜ
İnsanın değeri, biraz da başkalarının kendisi hakkında düşündükleriyle ölçülür.
Pollock
DUVAR YAZISI
İlahi Azrail sen adamı öldürürsün.