Yazarlar // 17 Mayıs 2014 Cumartesi 00:00
Ragıp GÖKER
1990 yılının soğuk bir Şubat akşamıydı.
Suluova’daki Yeni Çeltek maden işletmesinde grizu patlaması olduğu ve çok sayıda işçinin madende oluşan göçükte kaldığını öğrenmiştik.
Grizu, 68 maden işçisi yaşamını almıştı.
İşletmenin kapısında tıpkı şimdi Soma’da olduğu gibi bekleşen aileler vardı.
Bizde günlerce orada kalarak gelişmeleri yakından izlemiştik. Birçok maden şehidinin naşı madenden çıkartılırken bazılarının cesedine ise hiç ulaşılamamıştı.
Mezarları o maden olmuştu.
Hepimizi derin acılara boğan Soma’daki faciada da 284 madencinin cesedi çıkartılırken, Enerji bakanı Taner Yıldız, 19 ailenin kayıp başvurusunda bulunduğunu belirterek, ‘’301 kayıpla bu olayı kapatırız’’ dedi biliyorsunuz.
Bakanın bu sözlerinin çok tepki çektiğini sosyal medyada yapılan yorumlardan anlamak mümkün.
Madende kaç kayıp verildiği konusunda çelişkili açıklamalar da yapılıyor.
Kayıp sayının bakanın açıkladığından çok daha fazla olduğunu iddia edenler var.
700 işçinin madende yaşamını yitirdiğini iddia edenler de var.
450 işçinin öldüğünü söyleyen de.
Enerji Bakanı 284 madencinin ölü bedenine ulaşıldığını belirtirken 19 madencinin yer altında kaldığını bildiriyor.
Madendeki kazanın oluş nedenleriyle ilgili farklı iddialar ortaya atılıyor.
Madenin gerektiği gibi denetlenmediğini iddia edenlerin sayısı da çok fazla
Ve fakat
Enerji bakanı, denetlemelerin eksiksiz yapıldığını söylüyor.
Ölü sayısı konusunda da ‘’302 olmaz, 301 olarak bu olayı kapatırız’’ diyen Bakan Beye inanmak durumundayız.
Demem o ki;
Maaşları bin 500 liraymış. Üç- Otuz kuruş yani.
Maden onların iş yerleri, yani ekmek teknesiydi.
Şimdi mezarları oldu