Yazarlar // 7 Haziran 2016 Salı 00:00
Ragıp GÖKER
Çevre bilincine duyarlılığı ile tanıdığımız Melike Özman’ın paylaştığı bir bilgi uykumu kaçırmaya yetti.
11 Mart 2011’de Japonya’yı sarsan 8,9 şiddetindeki deprem ve Tsunami sonrasında Fukuşima Nükleer Santralinde oluşan kaza nedeniyle atmosfere çok miktarda radyoaktif madde salınmıştı.
Deprem ve Tsunami sonrası oluşan kaza ile birlikte bin 500 kişi anında ölmüş, dört bin kişi de kaybolmuştu ama çok sayıda insanın yüksek dozda radyasyona maruz kalması nedeniyle can kaybının 18 bine ulaşması bekleniyor.
Zira artan kanser vakaları nedeniyle santrale yakın bölgelerde çok sayıda insan hayatını kaybettiği biliniyor.
Melike Özman’ın paylaşımından öğrendiğimize göre nükleer kazanın etkileri nedeniyle şu sıralar, her 15 bebekten 13’ü sakat doğuyor.
Bizim millet, aralarında nükleer kazalarında olduğu olayları vakayı adiyeden sayar.
Bu nedenle 18 bin kişinin hayatını kaybedecek olmasını da önemsemeyiz.
Ve fakat
Sakat doğum olayını önemseriz.
Düşünsenize, insanoğlunun verdiği bir kararla yapılan binanın birinde patlama olacak ve on
binlerce insan yaşamını özürlü bir şekilde sürdürmek durumunda kalacak.
Ve bunun olabilme ihtimali bilindiği halde o santraller hala yapılmaya devam ediliyor.
Bunlardan ikisi de Türkiye’de kurulacak.
Ki;
Biri burnumuzun dibindeki Sinop’ta olacak.
Şu sıralar birileri nükleer santrallerin faydalarını anlatmaya çalışıyor.
Bu nükleer santraller, çok güvenlikli yapılarmış.
Çernobil’i ne çabuk unuttu bu millet.
Hayret.
Sonra da kanser vakaları neden artıyor diye bir birimize soruyoruz.
Şimdiki teknoloji mükemmelmiş.
Bu nedenle yapılacak bu nükleer santraller çok güvenlikli yapılarmış.
Öyle söylüyor muhteremler.
Japon’lar en disiplinli millet olarak bilinir.
Teknolojiyi de onlardan iyi kullanan yok.
Fukuşima patladı ama buna ne diyeceksiniz.
Kendilerine dandik santral kurduklarını söyleyemeyiz herhalde.
Şunu söylemek istiyorum özetle.
Nükleer santral gibi yapılar için kimse garanti veremez.
Ülkemizin enerjiye ihtiyacı olduğu da söyleniyor.
Amenna.
Doğrudur.
Bir an için en kötüsünü düşün.
Ya patlarsa biri.
Değer mi?
Sahi, temiz enerji kaynakları ne güne duruyor, enerjiye ihtiyacın varsa onları kullan o vakit.