Yazarlar // 1 Nisan 2015 Çarşamba 00:00
Ragıp GÖKER
Dün bir saati aşkın süreyle Türkiye'nin birçok ilinde elektrikler kesildi.
Birçok büyük ilde metrolar, raylı sistemler çalışmayınca ulaşım durdu.
Fabrikalarda makineler çalışmaz oldu.
Dahası hastanelerde ameliyatlar aksadı.
Sosyal paylaşım sitelerinde ''Kedidir, kedi'' gibi şaka yollu paylaşımlar yapılsa da durum bence ciddi.
Yetkililer, kesintinin nedenini enerji nakil hatlarındaki bir arızaya bağlıyorlar.
TEİAŞ Yetkililerinin ileri sürdükleri gerekçeyi şimdilik kabul etmek isterim.
Ama şüphelerim var.
Bir kere bu arızaların Akkuyu Nükleer Santrali için reklamların başladığı zamana gelmesi düşündürücüdür.
Ve hatta bu reklam nedeniyle nükleer santral nedeniyle kamuoyunda eleştirilerin arttığı bir döneme rastlaması daha da manidardır.
Bir tarihlerde New York'ta 15 dakika süreyle elektrik kesilince hayatın durduğunu okumuştum.
O kısa süreli kesinti sırasında hırsızlık ve talan olayları da arttığı belirtilen New York'un elektrik idaresine yapılan eleştirileri okuduğumda ki, bundan 20- 25 yıl kadar önceydi, benim ülkemde meydana gelen elektrik kesintilerini düşündüğümde ''Bu New Yorklular Samsun'da bir saat bile yaşayamaz galiba'' diye düşünmüştüm.
Sahiden de o tarihlerde ve özellikle 70'li yıllarda sık sık elektrikler kesilirdi.
Bulgaristan'dan elektrik satın alınıyordu o yıllarda. Jivkov yönetimi, enerjiyi kesmekle tehdit ediyordu bizi zaman zaman.
O günler çok gerilerde kaldı.
Özellikle su santralleri yaparak enerji açığını kapatan bir ülkeyiz artık.
Su kaynaklarımız yeterli çok şükür.
Termik santrallerin yapımını doğru bulmasam da kömür rezervlerimizin de yeterli olduğu söyleniyor.
Biliyorsunuz Terme' de taa Güney Amerika ülkelerinden kömür ithal ederek termik santral kurmak istiyor birileri.
Ülkemin hiç bir yerinde olmasını istemem de özellikle benim memleketim olan Samsun'da kirli yatırımı hiç istemem.
İnsan hafızası unutuyor.
Çernobil felaketinin izlerini çabuk unuttuk maalesef.
Ama Fukuşima felaketinin izleri tazeliğini koruyor hala.
Bunu unutmamışken, benim ülkemdeki TV ekranlarında Akkuyu Nükleer Santrali için reklam filmleri dönüyor.
Beyinlimize nükleer santrallerin güvenli ve bu santrallerde üretilen enerjinin temiz olduğu algısı yerleştiriliyor.
Ama nükleer santrallerin ne kadar güvenli olduğunu Japonya depreminde öğrendik ne yazık ki.
Ben ülkemin topraklarında nükleer santral istemiyorum.
Buna muhtaçmışız gibi atraksiyonları yapmanın da hiç gereği yok yani onu söylemek istiyorum.