Yazarlar // 17 Mart 2023 Cuma 22:52
Ragıp GÖKER
Önceki gün depreme dayanıklı hale getirmek için tadilat halindeki Şehit İlhan Hamlı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin önünden geçerken, okulun yerleşkesindeki bir binanın kapısında asılı ve üzerinde ''NİSGEM'' ifadeleri yazılı bir tabela dikkatimi çekti.
Bina, Samsun Valiliği ve kısa adı OKA olan Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı tarafından nitelikli istihdam ve strateji geliştirme merkezi olarak düzenlenmiş.
Nitelikli insan azlığı ülkemizin önemli sorunlarından biri olarak bilinir.
Ki;
Hoş burada kastedilen her bakımdan donanımlı insan anlamına da gelmiyor.
Keşke öyle olsa ama burada anlatılmak istenen kalifiye elemandır.
Ki;
Buna da çok ihtiyacımız var.
Gerek Dünya gazetesinde ve gerekse daha önceleri çalıştığım Günaydın ve Güneş gazeteleriyle THA'da çalışırken bu konuda çok sayıda yakınmaya tanıklık etmiştim.
Ahmet Bahadır'ın kulakları çınlasın, kalifiye eleman yetiştirilmesi amacıyla zamanın endüstri meslek lisesine torna ve tesviye cihazları almıştı.
Üniversite - sanayi işbirliği de, sırf o nedenle olmasa bile sanayiye teknik eleman yetiştirmek için isteniyordu.
Demem o ki;
NİSGEM, iyi bir projedir.
Yeter ki amacına uygun olarak uygulansın.
NİSGEM projesinin görmenin iç huzuruyla yoluma devam ederken Samsun İmam Hatip Lisesinin duvarında asılı bir afiş dikkatimi çekti.
Afiş, Mekke'nin Fethi ile ilgili düzenlenen bir kutlama programına aitti.
Kutlama programında bir genç ilahi okurken, biri Kuran okuma yarışmasında birinci, diğeri de üçüncü olmuş iki genç de kurandan ayetler okuyacağı duyuruluyordu.
Allah niyetlerini kabul etsin.
Bunda değilim elbette.
Ve fakat.
Afişte yazılan bir ifade canımı sıkmadı değil.
Canımı sıkan konu fethin, ''İnsanlığa bir inşirah'' şeklinde Arapça bir ifadeyle duyurulması olmuştur.
İnşirah, sözlüklerde ''Gönül açıklığı, iç rahatlığı'' şeklinde tanımlanıyor.
Mekke'nin fethi, insanlığa huzur getirmiştir elbette.
Fetihle birlikte İslam, doğduğu topraklara dönmüş ve bu sayede evrensel din olma özelliğine kavuşmuştur.
Fetih bu nedenle bütün insanlığa huzur bulmuştur.
Amenna.
Fetihle ilgili yapılacak bu programın duyurulmasını neden herkesin anlayacağı dilden yapmazlar.
Benim itirazım işte bunadır.
Benim gibi mesleği merak etmek üzerine kurulu biri, ''İnşirah'' kelimesinin ne anlama geldiğini öğrenmek için sözlük karıştırabilir ama sıradan insanlar bunu nereden bilecek.
Gel de şimdi, Karamanoğlu Mehmet Bey'in ''Bugünden sonra hiç kimse divanda, dergâhta, bargâhta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil konuşmayacak'' şeklindeki fermanına hak verme.
Biz Türk'üz.
Türkçe konuşur.
Türkçe ile anlaşır, dinleşiriz.
Bu kadar basit.
''İç huzuru'' demek yerine, ''İnşirah'' ifadesini kullanınca, bunun ne anlama geldiğini bilenler, bilmeyenlerden farklı mı oluyor yani.
Mekke'nin fethinden biz sıradan insanlar huzur duymayalım mı?.
Bu dinin özelliğini ve faziletlerini biz anlamayalım mı yani.
Bu mudur amaçlanan?
Şimdi bunu görünce nitelikli insan yetiştirmek için kurslar falan açıyoruz ama nafile bir çaba içinde miyiz diye düşünmekten kendimi alamıyorum.