limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
Nereden Nereye Gelindi
Yazarlar // 8 Ocak 2021 Cuma 17:52

İsmail BAŞARAN

AK Parti’nin kuruluşunun ilk yıllarıydı ve bugünün Cumhurbaşkanı o dönemde sadece Partisi'nin Genel Başkanı ve Başbakan’dı. O günlerde Erdoğan partisinin bir kararını açıklamıştı: İl Başkanları ve yöneticileri bırakın milletvekili adayı olmayı aday adayı bile olamayacaklar. Arada geçen bunca süre içinde bu sözler ya yutuldu ya da unutuldu. Bırakın aday veya milletvekili yapmalarını rektör bile yapıyorlar. Umarım Samsun 19 Mayıs Üniversitesine de eski siyasilerden biri rektör olarak atanmaz. Her ne kadar milletvekilleri yakınları çeşitli görevlere atanıyorlarsa da…

İşte o nedenle bugün başlığı “Nereden Nereye Gelindi” diye attım. Eskilere rağbet aslında “geçmişte kalanları unutmadık” değil de bir gerçeğin itirafıdır. Bu gerçek de AK Parti’nin tek başına iktidar olduğu günlerden ittifaksız iktidar olamayışı ve gerekli ve yeterli kadroları bünyesinde bulunduramamasından kaynaklanmaktadır.

İşte o nedenledir ki bu günlerde AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan değil de Sayın Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin seçimin ne zaman yapılacağı veya erken seçim olup olmayacağı tartışmalarında vitrinde olmasına yol açmaktadır.

Fısıltı gazetelerinde yer alan haberlere göre Cumhur İttifakı’nın oyları yüzde ellinin altında görülmektedir. Söylenenler şöyledir: Eğer İktidar oy fazlasını alabileceği ümidini taşısaydı erken seçime giderdi.

Ben bu tür düşünce içinde değilim, İktidar erken seçime gitme yerine vaktinde seçime gitmeyi planlamaktadır. Hele enflasyonun tavan yaptığı, vatandaşın alım gücünün dip yaptığı günlerde hiçbir iktidar seçimi düşünmez. Mesele tarihin belirlenmesinde aksaklıkların nasıl ve hangi zaman diliminde düzeltilebileceğidir. İktidar kutuplaştırmayı bırakıp saflarını sıklaştırmalıdır. Millet İttifakında seçmen partilerinin yanında olduğunu açıklamaktan geri kalmazken Cumhur İttifakında seçmenin bir bölümünün kafasında soru işaretleri vardır. AK Parti’den ayrılıp kurulan iki partiye tabanın ne kadarı kayacaktır? Zaman içinde bu kayış görülürse yani Millet İttifakı’nda umut çoğalırsa AK Parti tabanının bir bölümünde de kayma olabilir gibi geliyor bana. İşte o zaman dengeler tamamen değişir, Millet İttifakı’nın Meclis’teki koltuk sayısı artar ve çoğunluk sağlanırsa ilk gündeme gelecek olan ve tartışılacak olan da Cumhurbaşkanlığı sistemi olacaktır.

Şimdi düşünme sırası seçmendedir yani vatandaştadır. Vatandaş açlık ile boğuşurken önüne gelecek sandıkta tavrını nasıl şekillendirecektir, kaybeden Cumhur İttifakı olursa gidiş nasıl olacaktır.

Çünkü bu günlerde ABD’de Başkan konumundaki kişinin gitmemek veya koltuğu bırakmamak için verdiği uğraşlar tüm Dünya tarafından izlenmektedir. Umarım ABD’nin durumuna düşmez Türkiye de. Unutulmaması gereken bir konu vardır: Kimse bizi aldatamaz. Ancak biz kendi kendimizi aldatırız…

 

GÜNÜN SÖZÜ

Hiç kimse sizin izniniz olmadan, size kendinizi değersiz hissettiremez.

(Roosevelt)