Neden Risk Altındayız

Salgın nedeniyle Türkiye’nin en riskli bölgesi Karadeniz oldu. Sinop'tan Rize’ye kadar olan bölgedeki salgın patlamasının nedeni araştırıldı mı, yoksa araştırılırsa belirlenecek neden korkutuyor mu? Orta ve Doğu Karadeniz bölgesi salgın riski konusunda bir ay öncesine kadar “düşük” seviyedeydi. Neden arttı bu salgın bilen var m8ı, bu konuda neden bir açıklama yapılmıyor? Yapılamıyor çünkü işin ucu bu salgın döneminde insanları kapalı yerlere toplayan AK Parti kongrelerine dokunacak.

Vatandaşa sokağa çıkma yasağı uygulayacaksınız, maskesiz gezenlere ceza yazacaksınız ancak kongre salonlarına maskesiz insanları balık istifi gib dolduracaksınız. Sonra hastalık salgın haline gelip yayılınca da suçu kurallara uymadığını söylediğiniz vatandaşın sırtına yıkacaksınız. Kaaradeniz bölgesinde bu salgının yayılmasının en büyük sorumlusu AK Parti kongrelerine izin verip partilileri kapalı salonlara toplayan siyasiler ve illerin yöneticileridir.

Maskesiz sokakta dolaşanlara para cezası uygulayanlar maskesiz salonları dolduranlara para cezası uyguladılar mı? AK Parti kongrelerinin yapıldığı illerde salonları dolduranlara kesilen para cezası ne kadardır?  O kongrelerde para cezası uygulanmamazken kafelerde ve sokaklarda neden kontroller yapılıyor? AK Partili olanlara para cezası uygulanmaz, AK Parti kongrelerine katılanlara para cezası uygulanmaz diye yeni bir karar mı alındı da vatandaşın haberi yok? Neden risk altındayız sorusuna gelince. İşte bu “bizden olmayana ceza yazılır” düşüncesi nedeniyle risk altındayız. Odu olacak  AK Parti üye kimliği taşıyanlara da ceza uygulamayın. Samsun Valisi Zülkif Dağlı bu durum karşısında Samsun’da normalleşmenin zora girdiğine de işaret etti.

KRİZ 2001’DEN YÜKSEK

İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı ve Samsun Milletvekili Erhan Usta, şu an yaşanan ekonomik durumla Bülent Ecevit başbakanlığındaki 2001 krizini karşılaştdı. Erhan Usta, Türkiye'de esnafın bu denli sıkıntıya düştüğü bir dönemi hiç yaşamadığına dikkat çekti.

2001 krizinde, yani Ecevit döneminde esnaf vatandaş Bülent Ecevit’e yazar kasa fırlatıp protesto etmişti. O zaman Türkiye’de demokrasi vardı, yönetenlere karşı da eleştiri hakkını kullanabiliyordu varandaş. Merak ediyorum, kendi kongrelerini yapan ancak esnafı yasaklarla zor durumda bırakan iktidardakilere yazar kasa fırlatacak adaba kaç esnaf vardır Türkiye’de? Esnaf sesini çıkaramıyor, çünkü hemen yaftalanıyor sesini çıkaranlar. Türkiye iyiye gitmiyor.

Salgın en çok iktidarın işine yarıyor, sokağa çıkamayanlar alışveriş yapamıyor, hayat pahalılığının hangi boyutlara geldiğinden haberdar olmuyor, pahalılık nedeNiyle vatandaşın sesini çıkaramaması da en çok ekonominin düzgün işlediğini söyleyen iktidarın işine geliyor.

Bu krizden çıkmanın yolu yok mu, elbette var. Vatandaşın vergilerinin betonlara yatırılması yerine üretime harcanmasıdır çıkış yolu. Tüketen toplum yerine üreten toplum olmasıdır Türkiye’nin içinde bulunduğu sarmaldan çıkmasının yolu.

GÜNÜN SÖZÜ

Bir yillik varlik istersen bugday, on yillik varlik istersen ağaç, yüz yıllık varlık istersen insan yetiştir.