Aldığım ilaçların etkisi ile olmalı. Dün sabah her zamankinden daha geç uyandım.
TV’ lerin sabah haberlerini izleyemedim bu nedenle.
Komşularımın birinin radyosunda bir şarkı çalıyordu.
"Ne zaman bitecek Tanrım bu azap / Yarını olmayan günlere kaldık."
Günlük yazımı hazırlamak üzere oturduğum çalışma masamda, önce internette gezinmek istedim.
Ki;
O vakit gördüm ve okudum acı haberi.
“10 Şehit varmış hanım” dedim eşime.
“Eyvah” dedi önce.
Anne olmanın dürtüsüyle “Hangi anaların yüreğine ateş düştü acaba”dedi sonra.
Televizyonu açmasını istedim kendisinden.
Bi televizyonda magazin haberleri vardı.
Bilmem hangi sanatçımızın karısı doktora gitmeden 16 kilo vermişmiş de, Bilmem kim hangi şarkıcı plajda selilüitli bacaklarıyla objektiflere yakalanmış mış.
Anladı eşim sinirlendiğimi bir haber kanalını açtı sonra.
O kanalda da Milli eğitim Bakanı Ömer Dinçer, “Gerizekalı” polemiğine karşı Başbakanını savunuyordu.
“Bu ortamda yazamam” diyerek, bilgisayarımı kapattım.
Hanım’da daha fazla tahammül edemedi. O’da TV’yi kapattı.
“Gazetede yaz, hem yolda kafanı dağıtırsın biraz olsun”diye öneride bulundu karım.
Bu gibi durumlarda yas ilan edilsin istemem elbet.
Böylesi bir durum en çok eli kanlı terör örgütünün işine yarar biliyorum.
Onların istediği de bu.
Terör, toplumda panik duygusu uyandırması için uygulanır.
O tuzağa düşmeyelim tabi.
Ve fakat
Biz rahat ve huzur içinde uyuyalım diye. Toprağa düşen o genç bedenlere de saygılı olalım biraz.
Ne bileyim,
Selilüitli bacaklarla ilgili haber verilmese kim ne kaybeder.
Bana ne, bilmem hangi sanatçının karısının verdiği kilolardan.
Kime ne faydası var bu gibi haberlerin.
Fazla bişey istemem bu hususta.
Biraz saygı gösterilsin o kadar.