limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
Ne Mutlu Türküm Diyene
Yazarlar // 31 Temmuz 2012 Salı 08:16

İsmail BAŞARAN

“Daha birkaç gün önce 13 şehit verdik bu ülkenin birlik ve beraberliği için.

Dün de üç vatan evladı ülkemizin birlik ve sınır bütünlüğü için şehit düştü.

İşte tam da bu sırada bazı aklı evveller bir eylem yaptı.

"Andımız kaldırılsın"

Eylemi yapanlar kimler ve amaçları ne?

Buyurun..

“İlköğretim okullarında okunan "Andımız’ın” kaldırılmasını isteyen bazı dernek üyeleri, Fatih’te eylem yaptı. Zorunlu eğitimin kaldırılmasını ve başörtüsüyle okullara gidilebilmesini de isteyen üyeler, Fatih Postanesi’nden Başbakanlık ve Milli Eğitim Bakanlığı’na taleplerinin yazılı olduğu iki mektup yolladı.”

Bu eylemin haberi de böyle duyuruldu.

Hay “Andımız” kadar taş düşsün kafanıza iyi mi?

Alın size andımız..

Türküm, doğruyum, çalışkanım,

İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.

Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.

Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.

Ne mutlu Türküm diyene!.."

Bu yazı Temmuz 2011 ayında aynen yayınlanmıştı.

“Değişim” adı altında Türkiye’nin değiştiğini söyleyenler gerçekten yanılmıyorlar.

Türkiye hem de çok çabuk değişiyor.

Biz bu yazıyı yazalı tam bir yıl oldu.

Bir yılda andımız kaldırıldı.

Bir yıl sonra acaba ne kalkmış olacak?

Ey millet uyanın artık..

Arap Baharını saran ateş ülkemizin sınırlarında…

Gerçi artık sınırımız neresi onu da bilmiyoruz ya…

 

SEÇİM ERKEN OLACAK

Bunu bilmek için kahin olmaya gerek yok.

Çünkü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan buna benzer bir ifade kullandı.

Koca Başbakan böyle diyorsa partisi bu seçimlere kesin hazırdır ve bir yıl öne alınacaktır bu seçimler.

Adına kimse “baskın seçim” diyemez de.

Çünkü bir yıl öne alınacağı resmen duyurulmuştur.

Süreleri dolacak milletvekillerinin Samsun’da dere tepe demeden dolaşmalarından da anlaşılmıyor mu bu…

Bu vekiller sadece partilerinin yerel yönetim seçimlerini kazanması için mi köy köy dolaşıyorlar?

Siyasetin amaç için araç olarak kullanıldığı hiçbir zaman unutulmamalıdır.

Peki, bu vekillerin amaçları ne?

Hadi canım bilmiyoruz demeyim…

Buna kargalar bile gülerler…

 

CHP SAHAYA ÇIKTI

Daha önce neredeydi diye soranlarınız olabilir.

Ona vereceğimiz cevap “kongrelerle uğraşıyordu” olabilir.

Kongreler bitince artık sıra çalışmaya geldi.

CHP Samsun İl Örgütü de Ramazan’ı fırsat bilip halkın içine indi.

Bunun örneği önceki akşam Yakakent ilçesinde yaşandı.

İl Başkanı Mehmet Atalay ve yönetici arkadaşları Yakakent’e gelip burada bir iftara da katıldı.

Yakakent Belediye Başkanı CHP’li Burhan Bayrakdar ile CHP Yakakent İlçe Başkanı Selami Yaman ve ilçe yöneticilerinin ev sahipliğindeki iftardan sonra ilçe içinde bir gezi düzenlendi.

Çeşitli işyerlerine uğrayan kafileye gösterilen ilgi, başta CHP İl Başkanı Sayın Mehmet Atalay’ı ve CHP yöneticilerini mutlu etti.

Bazı seçimler öncesinde ilçelere giden CHP’lilerin nasıl çalıştıklarını bilenlerden birisiyim. Tanık olduklarım ilginçti. Yetkili gelir partililerle konuşur giderdi, bunun da ası çalışa olurdu.

Ancak sanırım CHP taktik değiştirdi.

Şimdi kafile halinde halka gidiyor, dert dinliyor.

Bir de kendilerini vatandaşa anlatabilseler…

İşte o zaman alternatif olacaklar sanırım…

Ha, bir yapılması gereken daha var…

Gidilen noktada halkla konuşma ve kaynaşma sırasında cami cemaatinin de unutulmaması gerekir.

Bunun adı asla dini siyasete alet etmek değildir.

Siyasi partiler, “insanlar ötekileştirilmediği taktirde” büyürler ve halkla gerçekten kucaklaşırlar.

Aksi halde sadece halka gitmiş olurlar…

 

GÜNÜN FIKRASI

Temel bir gün yolda giderken bir dilenciye rastlar. Dilenciye bir para verir ve “al bununla bir sigara alırsın” der.

Dilenci: Beyim ben hiç sigara içmem, diye cevap verir.

Bunun üzerine Temel “o zaman bir bira içersin” der.

Dilenci: Ben ağzıma içki koymam, der bu kez de.

Temel diretir: Al, al sen de o zaman bir altılı oynarsın.

Dilenci: Beyim ben hiç kumar da oynamam, deyince Temel “o zaman al bu parayı ve bizim eve gel” diye konuşur.

Dilenci neden olduğunu sorunca temel cevap verir:

Karım seni bir görsün içki ve sigara içmeyen, kumar oynamayan bir adamın hali ne oluyor!...

 

GÜNÜN SÖZÜ

Bazı horozlar, güneşin onların yüzünden doğduğunu sanırlar. Theodor Fontans

 

DUVAR YAZISI

Hayatta tek gerçek kariyer: Sen kazanırsın karı yer!