ESM Başkanı ve bir dönem KESK sözcüsü olarak tanıdığımız Müşvik Veysel Erdoğan’dan geçen hafta bir mektup aldım.
Bir önceki genel seçimde CHP’den milletvekili adayı da olan Müşvik Veysel Erdoğan’ın bu mektubu CHP’li üyelere de gönderdiğini tahmin ediyorum.
Erdoğan mektubunda “Aday olacağım, bana destek verin” dememekle birlikte, “Değerli yol arkadaşım” diye başlayan mektubu göndermekteki amacını, önümüzdeki ay başlayacak süreçte kamudaki görevinden istifa ederek aday olacağına yorumlamak da mümkündür.
Peki, Müşvik Veysel Erdoğan’ın milletvekili aday adayı olması ve hatta seçilmesi beni mutlu eder mi?
Siyaseti, aklı ve aklının gücüyle yapmak isteyen Müşvik Veysel Erdoğan gibi genç ve dinamik siyasetçilerin de yapmasından son derece mutlu olurum.
Müşvik Veysel Erdoğan fikri olan birisidir, dahası o, fikri ve vicdanı hür bir adamdır.
Bu nedenle onun CHP içeresinde de çok sevildiğini duyarım. Sevmeyenleri vardır mıdır bilmem ama varsa bile onu sevmeyenlerin taşı, değneği cebinde gezdirenlerden ibaret olduğunu tahmin ederim.
Siyasette aklı egemen kılmak gerekir.
Müşvik Veysel Erdoğan, siyaseti aklını ön planda tutark yaptığı için olsa gerek partili partisiz Samsun’da birçok kişiye kendisine sevdirmeyi başarmış ve inandırmış birisidir.
Geçenlerde Samsun’da birçok kişinin yakından tanıdığı gibi ülkücü olarak yetişmiş ve bu yönde hassasiyetlerini bildiğim bir dostum, “CHP’nin listesinde Müşvik Veysel Erdoğan ve Haluk Koç olursa oyumu seve seve CHP'ye veririm” demişti.
Sadece kendi seçmeninin oyları CHP’yi iktidar yapmaya yetmeyecektir. CHP’nin iktidar olabilmesi için, o dostum gibi oylarını sağ partilere kullanmış seçmenlerin oyuna da ihtiyacı vardır.
İyi bir insan ve yukarıda belirttiğim gibi aklını kullanan bir siyasetçi olarak tanıdığım Müşvik Beyin, CHP’liler dışında seçmenlerin de oyunu alabilecek donanıma sahip olduğuna inanırım.
Ben Müşvik Beyi seçilebilir yeterlilikte görüyorum ama neden böyle düşündüğümü anlatabilmek için bu yazının hazırlanmasına vesile olan mektubunda söylediklerine bir gözatalım.
Önümüzdeki seçimin tarihi bir fırsat olduğun dikkati çeken Erdoğan, AKP iktidarının ekonomik ve siyasi politikalarından bunalan insanların bir çıkış yolu aradıklarını, bu nedenle CHP’nin halkın umudu olması gerektiğini belirtiyor.
Emeğin, barışın, demokrasinin, hukukun ve özgürlüklerin egemen olduğu laik demokratik Türkiye Cumhuriyetini yeniden inşa etmenin ihtiyaçtan öte bir zorunluluk olduğuna vurgu yapan Müşvik Veysel Erdoğan mektubunda özetle şu görüşlere yer veriyor:
"CHP'nin iktidar hedefine ulaşabilmesi için halkın temel ihtiyaçları ile taleplerinin göz önünde bulundurulma zorunluluğu vardır. Parti politikalarının oluşturulmasında ve karar süreçlerinde örgütün düşünce ve iradesinin esas alınması gerektir. Bu nedenle gerek parti politikalarının oluşturulmasında, gerekse partinin milletvekili adaylarının, belediye başkanı ve meclis üyelerinin belirlenmesi sırasında örgüt ve üye iradesi, en önemli ve belirleyici kriter olmalıdır"