Musa'nın Asası

Rahmetli Necdet Şensoy'un masasının arkasındaki duvarda ''Kalem ehlinin elinde Musa'nın asası, ehil olmayanın elinde ise Allah'ın cezasıdır'' sözünün yazılı olduğu küçük bir tabela asılıydı.
Kim söylemiş o sözü bilmiyorum ama okuduğum günden bu yana yaklaşık 35 yıl geçmiş olmasına rağmen hala unutmadığıma göre önemli bir sözdür.
Kimin söylediğinin de pek önemi yok aslında.
Ama doğru bir söz olduğu kesin.
Samsun, bir zamanlar bu ülkede en çok gazete ve mevkutenin yayınlandığı ama nüfusuna oranla bu ülkede en az gazete okunan ildi.
Logosunun yanında ''Yıl 5, sayı 2'' şeklinde yazan gazeteler vardı.
O türden gazeteler, bir kişinin veya bir kuruluşun tehdit edileceği  zamanlarda, yani lazım oldukça yayınlanırdı.
Bu durumdan herkes şikayet ederdi.
Başta biz gazeteciler bu durumdan fena halde muzdariptik.
Zamanın Samsun Valisi Rahmetli Şinasi Kuş da bu durumdan rahatsızlık duyanlar arasındaydı.
Rahmetli Vali, bizi İl Genel Meclisinin salonunda toplamış ''Bir araya gelin ve iyi bir gazete çıkarın. Matbaanızı bile valilik olarak biz kuracağız, yeter ki Samsun'a yakışır bir yayın organı olsun'' demişti.
Proje, Samsunlu gazetecileri ortaklık çatısı altında toplayarak, kendi yayın organlarının patronu yapmak üzerineydi.
Uygulanması zor bir projeydi ama iyi niyetle yola çıkıldığı kesindi.
Rahmetli Vali Şinasi Kuş'un başkanlığında saatlerce tartışmıştık, bu mesleğin erbapları, uygulanması zor olsa da, camiadaki kirliliği ortadan kaldırabileceği inancıyla projeye destek veriyorlardı.
Toplantının ilerleyen saatlerinde, aylık yayınlanan bir gazetenin sahibi olan arkadaşımız söz isteyerek ''Böyle bir gazete çıkarsa ben yarın kimin kafasını koparacağım'' deyince, Rahmetli Vali de biz de şaşkınlıktan donup kalmıştık.
Ve o sözün ardından toplantı sonra ermişti.
Proje de o an itibariyle, bir daha gündeme gelmemek üzere rafa kalkmıştı.
Birkaç yıl sonra HALK yayınılandı.
Bayide satılmaya başlanan ve insanların abone olarak  okumaya başladıkları, Samsun'un gerçek anlamda ilk gazetesidir HALK.
HALK'ın çıkışıyla birlikte o 'kafa koparıcıların' bir süreliğine sesleri kesilmişti.
Bu şehirde sonraları 7-8 gazete daha yayınlanmaya başladı.
İşini iyi yapanlara son derece saygımız var.
Ve fakat
Özellikle internet gazeteciliğinin de yaygınlaşmasıyla birlikte bazılarının bozulduğunu ve yeniden o eski günlere döndüğümüzü anımsatan duyumlar alıyoruz.
Bu meslek ve bu şehir artık bunu kaldıramaz.
Samsun Gazeteciler Cemiyeti adına geçen hafta gazetelere ilan veren Mehmet Yazıcı, meslek onurunu zedeleyenlere savaş açtıklarını duyuruyordu.
Mevlana Celaleddin Rumi mesnevisinde ''Ehil olmayanlara sabretmek ehil olanları parlatır. Doğruluk, Musa'nın asası gibidir'' demiş ya, ehil olmayanların yanında ehil olanlar parlıyor mu  onu pek bilemedim.
Bu meslek, kalemlerini 'Musa'nın Asası' gibi bir anlayışla kullananlar tarafından yapılmalıdır.
Okurlar ve ilan verenler de kimin ehil, kimin değil onun ayırtına varmalı, ehil onları parlatmamalıdır.