Kesin olmayan seçim sonuçlarına göre Samsun’dan parlamentoya gönderilen milletvekili sayıları belirlendi. AK Parti beş olan sayıyı altıya çıkarırken CHP ikide kaldı, MHP’de ise iki olan milletvekili sayısı bire indi.
AK Parti’nin dışında kalan siyasi partilerin il ve ilçe yöneticileri “Başarılı olduklarını” öne sürerlerse cevabım “diğer yanağımı da döneyim mi” şeklinde olacaktır.
Neden mi?
Gelin kesin olmayan sonuçlara hep birlikte göz atalım.
AK Parti Samsun’da 7 Haziran seçimleri sonucuna göre yüzde 52,9 olan oy onarını 1 Kasım seçimlerinde yüzde 63,3’e çıkarmış.
CHP ise 7 Haziran’da yüzde 23,1 olan oy oranını yüzde 30,3’e düşürmüş.
MHP’de de durum değişmemiş. 7 Haziran’da 17,9 olan oy yüzdesi 1 Kasım’da yüzde 12,4’e düşmüş.
Adeta çakılmış.
Saadet ve BBP ortaklığının esemesi bile okunmuyor.
Yani kısaca AK Parti Samsun’da tepeden tırnağa iliyle ilçeleriyle, milletvekili adaylarıyla topyekûn çalışıp oylarını artırırken muhalefet partileri ise “Meydanlara bile çıkamamış” vatandaşla sözüm ona “ayağına giderek” görüşme yapmış.
Geçiniz bunları.
“Cumhuriyet Meydanı’nda” miting yapmaya cesaret edemediğinizi söyleyemediniz.
Samsun’da CHP ve MHP hemen demokrasiyi işletmeli.
Başarısız olan il yönetimleri “Başarısız olduklarını kabul edip” istifa etmeli.
Bunu yapacaklarına inanmıyorum tabi.
Bir dolu rakamları bizlerin önüne koyacak ve kendilerinin olumsuz şartları öne sürüp seçimlerden başarıyla çıktıklarını anlatmaya çalışacaklar.
Ben yemeyeceğiz, sizler yer misiniz bilemem tabi.
1 Kasım seçimleri “Eski seçimler” olup Türk Siyasi Tarihi’ndeki yerini aldı bile.
O nedenle “Yenilen pehlivan güreşe doymaz” mantığıyla hareket eden muhalefet hemen yeni seçim hazırlıklarına başlamalıdır.
Tabi önce ilçe ve iller kendini yenileyerek yapmalıdır bunu.
AK Parti nasıl zaman içinde kendini gençleştiriyorsa özellikle Ana Muhalefet CHP de kadrolarını gözden geçirmelidir.
İl yönetimini bile istifalardan sonra yenilemeyen CHP Samsun’daki seçimlerin başarılı olamayan partisidir.
Bakalım zaman neler gösterecek.
AMAN İÇ SAVAŞ ÇIKMASIN
“Dört yüz milletvekili vermezseniz iç savaş çıkar…”
Bu cümle 7 Haziran 2015 genel seçimlerinin özü oldu.
Bu sözleri söyleyenler toplum psikolojisini iyi okumuş olmalı ki zaferin buradan geleceğini hesaplayıp kitaplayıp vatandaşın önüne atıverdi.
Sonrasında yani 1 Kasım’da seçim yapıldı.
Seçmen kararını AK Parti’den yana kullandı.
Yani “İstikrardan” yana oy kullandı.
7 Haziran’dan sonra “Hortlayan” terör bir daha geri gelmesin diye vatandaş tercihini AK Parti’den yana kullandı.
İŞİN ÖZETİ BU SORUDA MI?
Terzi Ekrem olarak bilinen Ekrem Ordu’nun dükkânı Samsun’da siyasetin kalbinin attığı yerlerden birisidir.
Özellikle CHP’lilerin gittiği ve parti içi tartışmaların bile olduğu bu dükkana MHP ve AK Partili arkadaşlar da uğrarlar.
Sabah geçerken uğradım.
Başından geçen bir olayı anlattı.
Haluk Koç, Samsun milletvekili iken bir seçim öncesinde Asarcık tarafına gidiyormuş. Ekrem Ordu’nun dükkânına uğramış ve elinden tuttuğu gibi arabaya atıvermiş.
Asarcık tarafına gitmişler.
Bizim Ekrem elinde broşürler bir evin kapısını çalmış.
Ev sahibi Hacı emmi kapıyı açınca karşısında bir gurup CHP’liyi görmüş.
Neden geldiklerini bile sormamış.
Ekrem başlamış anlatmaya.
Anlattıkları bitince Hacı emmi sormuş:
Ne getirdin?
Ekrem şaşırmış ve broşürleri getirdiğini anlatmış.
Hacı emmi devam etmiş sormaya:
Başka ne getirdin?
İşin özü ve özeti sanırım bu soruda…
“Ne verdin ki ne istiyorsun” der gibi…
Demokrasi, insanların “Hür iradeleriyle” oylarını kullanmaları mı demiştiniz?
GÜNÜN SÖZÜ
Ne kadar az bilirseniz, onu o kadar şiddetle savunusunuz. B.Russell