Kısa adı DEİK olan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, Türkiye’nin kalkınması için çareler arayan103 üyeli yarı resmi sayılabilecek bir kuruluşumuzdur.
DEK'in geçenlerde açılışında bir bölümün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da izlediği ‘Dünya Türk Girişimciler Kurultayında’ Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’e Samsun’da yatırım yapan bir gurbetçimizin sorduğu soru, Hedef HALK’ta ‘’SAMSUN MOBBİNGİ DÜNYA BASININDA’’ diye manşet olmuştu.
Fransa’da yaşayan gurbetçimiz, Samsun’da sağlık alanında yatırım yaparken yaşadığı zorluklardan şikayetçi olmuş.
Haber yayınlandıktan sonra ‘’Samsun’da hiçbir şeye şaşırmam’’ başlığı ile konuyu bende köşeme taşımıştım.
Dün Samsun Basınına da servis edilen ‘Kamuoyuna duyuru’ başlığı ile bir elektronik posta aldım.
Elektronik mektup, ‘’Bir toplantıda sormuş olduğumuz sorunun maksadının çok ötesinde bir noktaya dikkati çekmesinden dolayı üzüntümüzü ifade ederek, bu açıklamayı yapma ihtiyacı duyduk’’ diye başlıyor ve şöyle devam ediyor:
‘’ Öncelikle Sayın Bakanımıza toplantı sonrasın da ifade ettiğimiz üzere dikkati çekmek istediğimiz konunun tamamen finansal olduğunun altı çizilmektir. Sorumuzun mahiyeti de bu niteliktedir. Öncelikle Sayın Valimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanımızın hastanemize ve şirketimize her zaman yardımcı olma noktasında göstermiş oldukları samimiyetlerinden dolayı teşekkür etmek isteriz’’
Bir hayli uzun açıklamasında yatrımcı, bugün böyle diyor ama dev ekrandaki barkovizyondan da gösterilen soruyu, Bakan’a şöyle sormuş:
‘’Fransa'da iş yapıyoruz ve Türkiye'de yatırım yapmaya istekliyiz. Samsun'da hastane yatırımımız hayata geçti. Yaşadığımız mali ve bürokratik sorunlar yeni yatırımlar için bizde isteksizliğe neden oluyor. Biz o meblağdaki yatırımı Fransa'ya yapmış olsaydık, çok daha fazla itibar görürdük. Ülke dışında kendini ticari ve ahlaki açıdan ispatlamış yatırımcılarımız kendi ülkelerinde neden böyle bir ayrımcılığa tabi tutuluyor? Böyle bir sorun ile ilgili sizler ne gibi bir çalışma yapabilirsiniz?’’
Yatırımcı, bankalardan para kullanma konusunda sorunlar yaşamış bu belli.
Ama, bürokrasiden de şikayetçi olmuş.
Bürokrasimizi kimlerin kontrol ettiğini de sanırım yazmaya gerek yoktur.
Şikayetçiyi biliyorduk ancak kimliğini yazmamıştık.
Ama dünkü açıklama Gato Hospital adına yapılınca, gurup kendisini ifşa etmiş aslında ama bundan daha önemlisi şudur:
Fena halde fırça gelmiş olmalı ki, aceleyle yapılan o açıklamayla bir anlamda mobbing de tescillemiş.
Daha önce de yazdım, anlayamayanlar için tekrarlamakta yarar görüyorum.
Gazete ve gazeteci, daima halkın yanında olmalıdır.
‘’Samsun’da bürokratik engelle karşılaştım’’ diyerek, Başbakan Yardımcısına yöneticilerimizi şikayet eden o yatırımcının, zorda kalınca ‘’Yanlış anlaşıldık’’ diye geri adım atmasını, manşetine ve köşesine taşıyan bir meslektaş, bizi araştırmadan yazmakla suçlamış.
Samsun’da yatırımcıya ‘yolunacak kaz’ gözüyle bakıldığını sağır sultan bile biliyor.
Bu şehirde olup biteni anlamak çok kolaydır.
Kimin ne tepki vereceğinden korkmadan ‘’Neler oluyor?’’ diye sağa sola sormak yeterli aslında.
Basit bir örnek:
Her arayana cevap vermez ama o korumaya çalıştıklarından yardım alıp görüşebileceğin ünlü bir yatırımcımızdan, alış veriş merkezini açarken yaşadığı zorlukları öğrenebilirsin.
Not:
Yazmayacağına söz vererek sormalı ama….!