limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
Milli Emlak Bağış yeri satabilir mi ?
Yazarlar // 26 Ağustos 2012 Pazar 08:57

İsmail BAŞARAN

Olmaz ya, o kadar yerim yok ya, neyse hadi var diyelim.

Biz iki kişiyiz ve arazimizin bir bölümünü “kamu yararına kullanılması” şerhiyle Milli Emlak’a bağışlamışız.

Milli Emlak da bu yeri bir süre kamu yararına kullandıktan sonra otel yapımı için satar veya kiraya verebilir mi?

Burada 12 veya 15 katlı beş yıldızlı bir otel yapımı için…

Başka bir ülkede bu olmaz elbette.

Ancak Samsun’da olmuş.

İki kişinin “kamu yararına kullanılması” şerhiyle    Milli Emlak’a devrettikleri arazileri uzun süre Meteoroloji Bölge Müdürlüğü olarak kullanılmış.

Samsun turizm kenti olacak ya, Milli Emlak da bu araziyi bir firmaya otel yapımı için devretmiş. Satmış veya kiralamış hiç önemli değil.

Önce oradaki lojmanlarda oturan görevliler çıkarılmış ve “kiraları” bu firma tarafından ödenecek denilmiş, hatta bu kunuda sözleşme de imzalanmış.

Ancak…

Arazinin bir bölümünü bağışlayanlar “Kamu yararı ortadan kalktığı” gerekçesiyle yargıya gitmiş.

Firma da o arazide otel yapımından vazgeçmiş.

Vazgeçmiş de yine de yargıdan kurtulamamış.

Duyduğuma göre kiraların ödenmesinden vazgeçen firmayı bu kez de Meteoroloji çalışanları mahkemeye vermiş…

Dedik ya Samsun turizm kenti olacak.

Bu kez de AK Parti Samsun Milletvekillerinden Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç devreye girip “Bu otel yapılacak” diye açıklama yapmış.

Ne alaka?

Samsun milletvekili olduğundan “kentin gelişmesini sağlamayı” mı amaçlamıştır?

Yoksa bu iin içinde başka bir iş mi var?

Sahi bu otelin müteahhidi kimdi var mı hatırlayanınız???

 

ŞEHİTLER ÖLMEZ(MİŞ)

Bu iki kelime artık dilimize pelesenk olmuş.

Her şehir cenazesinde yüzlerce hatta binlerce insan bağırıyor:

“Şehitler ölmez, vatan bölünmez…”

Şehitler de bal gibi ölür, anneler ve babalar.

Nasıl mı?

Vatan savunmasında canlarını verip cennetin yolunu tuttuklarında tabutlarının başına devlet ricali gelip namaza durduklarında ölürler şehitler.

“Kanınız yerde kalmayacak” şeklinde hamaset yüklü demeçleri, insanların yüzüne bakmaktan çekinen devlet ricali verdiklerinde ölür şehitler.

Şehitler, kendilerine kurşun sıkan bomba atan, tuzak kuranlara kucak açıp sonrada da Türk Devletini tehdit eden sözler söyleyenler TBMM çatısına güvenip yargılanmadıklarında ölürler.

“Vatan bölünmez” sözlerine gelince…

Hangi vatan?

“Türküm” demekten aciz insanlarca yönetilen Türkiye Cumhuriyeti mi?

Geçiniz…

Sınırları delik deşik edilmiş, ancak bunu yapanların yakalanmasında acze düşülen Türkiye Cumhuriyeti mi?

Daha nasıl bölünecek ki?

Teröristin yol kesip kimlik sorduğu ülkede “İçişleri Bakanı” olarak dolaşan bir siyasetçinin istifa etmeyi aklına getiremediği Türkiye Cumhuriyeti mi?

 

 

ÇOCUĞA SORARLAR

- Büyüyünce ne olacaksın?

- Öğretmen.

- Dayak yersin yerlerde sürüklenirsin!

- O zaman asker olurum.

- Ya hapse girersin ya da şehit olursun!

- O zaman doktor olurum.

- Hasta yakınları saldırır veya öldürür!

- O zaman ben de büyümem çocuk kalırım.

- Okul sütü ile zehirlerler!

- KEŞKE DOĞMASAYDIM!

BU DA MÜMKÜN DEĞİL

KÜRTAJ YASAK!!!

 

GÜNÜN FIKRASI

Temel perişan bir halde doktorun muayenehanesine girmiş;

“Komşunun köpeği beni mahvediyor doktor” demiş,

“Sabaha kadar havlıyor, bırakın uyumayı gözümü bile kırpamıyorum...”

Doktor, çekmecesine uzanmış, numune ilaçlardan birinin kutusunu uzatmış,

“Şu uyku hapını bir deneyin” demiş, “Çözüm bu... Probleminiz ortadan kalkacak”...

Ertesi gün Temel daha bitkin, daha perişan gelmiş muayenehaneye,

“Doktor hay senin çözümüne” demiş;

“-O it oğlu it ilacı katiyen içmiyor, üstelik elimi de ısırdı...”

 

GÜNÜN SÖZÜ

Duydum ki kapıma gelmiş, tokmak olmadığı için kapıya vurmadan geri dönmüşsün. Bilmez misin, kalp kapısının tokmağa ihtiyacı yoktur; o ancak içeriden açılır... (Hz. Mevlana)

 

DUVAR YAZISI

Almış eline bir çiçek, "sevecek, sevmeyecek" ulan eşşoleşşek çiçek nerden bilecek…